düşünebilecek kapasitede olan canlı. cinsi en bol varlıktır. görüntü olarak bir sürü özellik taşıyabilmenin yanında siyahı, beyazı, melezi, kumralı mevcutken karakter bakımından en çeşitli türdür. kıskancı, haseti, iyisi, kötüsü, güleryüzlüsü, asık suratlısı, egoisti, inatçısı ve akla gelen gelmeyen bir sürü nitelik taşıyanları...
hayat arkadaşlarıdır. annedir, babadır, amcadır, dosttur, kardeştir, sevgilidir...
düşman olur kimi, kimi olmadan yaşam idame ettirilemez sanki.
anlatmayla son bulmaz olan ve en önemli özelliği belki de estetik zevki olan, nefes almadan, yemeden içmeden, gülmeden, uyumadan, ağlamadan, düşünmeden yaşayamayanlardır.
kimi için sanat olmadan da bunların hiçbir önemi yoktur. iki tür insan vardır:
- kendini gerçekleştirmek için yaşayanlar ve bu amaçla da sanat yapanlar
- sadece yaşamak için yaşayanlar. bunlar genelde yemek için yaşar gibi gözükenlerdir.
çok acayip bir varlıktır öyle ki sorsan nasıl oldun nasıl geldin buralara söyleyemez.
peki desen yaşamını sen mi kontrol ediyorsun yok der edemiyorum anamı da babamı da ben seçmedim. peki der gururdu onurdu bunları sen mi belirledin yok der ağabey kusura bakma ben etilerde mercedes delikanlısıyım ya da sınırda mayın avcısıyım.
e peki desen neden bu kin? cahilsin desen bilmeden bu kadar konuşmak iddialaşmak neden? bir bilene sorsan fena mı olur be arslanım desen böyle pısar kalır hani neyzen demiş ya türk mileti bir gariptir diye insanları ırkları ya da yaşadıkları coğrafyaya göre değerlendirmek istemeksizin genelleme yaparsak çok acayip yaratıktır vessellam her şey iyisiyle kötüsüyle onun içindir.
insan iyi kötü bir alışkanlık. bazısı sigara gibi, neye yaradığını anlamadığım gibi kokusu da dumanı da çekilmez. bazısı esrar gibi kafası güzel, etkisi az, olmasa aranmaz ama. bazısı alkol gibi, lezzetli, mayhoş,ömür boyu istenen.
bazısı ise eroin gibi bir kez bile dokunsan (bana bu saatten sonra bir şey olmaz dedikten sonra hem de) uzak düşmeyi kabul edemediğin, istemeyi geç ellerin titreyerek ihtiyaç duyduğun cinsten, ulaştığında canını yakacak belli.
öfkesinden kendi türünü öldüren, merhametinden türü için canını veren.
açlığında türünü yiyen, tokluğunda elindekini avucundakini türüne yediren.
nefretinden kalp kıran, sevgisinden kalbini kırdıran.
hata yapıp umursamayan, fakat aynı hatayı başkasının yaptığını görünce var gücüyle kınayan.
sevdiği için dağları delen, yine sevdiği için sevdiğini alnının ortasından vuran.
kahrından kendi canına kıyan, neşesinden göbek atan ve tüm bu karmakarışık ruh hallerini çiğ bir süte bağlayıp işin içinden sıyrılan karman çorman zıtlıklarla tuhaflıklarla dolu ilginç bir organizmadır.
doğan, büyüyen, gelişen ve ölen canlı varlık olarak bir hiyerarşi şeklinde tanımlanan tür.
yalnız burdaki doğmak, büyümek ve ölmek doğal suretlerde meydana gelmesine rağmen gelişmek tamamen kişinin kendisinin başarabileceği bir olgudur.
günümüzde doğup büyüyen birçok insan türü ne yazıkki gelişemeden ölmektedir. ondan dolayıdır ki insan olmanın anlamı aslında gleişmektir.
bazıları da kendilerini geliştim zannederek çeşitli fikirler beyan etmektedir; ancak bunu gösterme yolu daima bir diğer gurubun gelişemediği savından yola çıkmaktadır. en açık ibaredir ki bu o insan henüz gelişememiştir.
ne yazıkki bu hadise kırk fırın ekmek yemekle de olmuyor. okumak ve öğrenmek lazım. bilmek yetmez; ayrıyetten bildiğini uygulamak lazım. mesele bu hadde geldiği taktirde çözülemeyecek bir insani sorun olmayacaktır.
"mantık" çerçevesinde olay-olgu kavramlarını yerli yerine oturtup karar verebilme yetisine sahip olduğundan düşüncelerini gerçekleştirme yolunu kendisi belirleyebilen bir canlıdır. yalan söyleyebilir, kalp kırabilir, kötülük yapabilir, kendi rızasıyla kendi canına son verebilir.
daha karşıdakini bile kandıramazken, kendimizi kandırmaya çalıyoruz.
ve ben;
karşıdakinin beni kandırmaya çalıştıktan sonra başarısızlığa uğrayınca, kendini kandırmaya çalışmasını buruk buruk gülerek izleyen ben;
üzülüyorum...
(bkz: sakarya)
insan bu su misali kıvrım kıvrım akarya
bir yanda akan benim öbür yanda sakarya
su iner yokuşlardan hep basamak, basamak
benimse alın yazım yokuşlarda susamak
düşünen hayvandan ötesi. insanoğlu şöyledir diye genellemenin dibine vurmamak gerek. zira bir ailede bile 2 kardeş zıt olabilecek kadar az benzer her yönüyle birbirine. insan; üretir, yok eder, aşık olur, nefret eder, şarkı söyler, kan döker, doğurur, öldürür, büyür, ölür...insan kendi sonunu hazırlayabilen tek canlıdır.