insan, hayatında olmazlıklar karşına hep çıktığı zaman, bunları nerede ve nasıl hata yaptığını suçu olduğunu bilir, buna göre düzeltmek için zorlanır. hata yapmadığını, daha ne yapmalıyım ki, istediğimin olması için diyorsa, olmaması daha iyi olacağı için olmuyordur. gerçekten büyüyünce anlıyor bunu insan. hani bir çocuğun isteği ile kendi isteğinin anlam farkı gibi.
insan kelime olarak büyük bir anlam ifade eder ki yazmaya kalksak sözlük çöker yine de biz bir kaç cümle ile derdimizi anlatmaya çalışalım. Her insan suretinde olanı insan saymamak lazım, insan olmak ağır ve zordur herkes insan doğar, ama herkes insan olarak kalamıyor maalesef . insan kalmak dileğiyle.
insan düşünebilme kabiliyeti ile yaratılmıştır. Sorgulariz,sorular sorarız daha en başından. Ama büyüdükçe başkalarının fikirlerini benimser düşünmekten yoksun kılarız kendimizi. Bir başkası bizim yerimize düşünmüş olsun,bir başkası bizim yerimize çözmüş, bir başkası ekmiş olsun isteriz.
Insan kendi fikirleriyle var olmalidir bu hayatta, fikri yoksa bir baska fikrin gölgesi olmaktan öteye geçemez.
Her insan ayrı bir alemdir. Dünyanın en aciz insanının hayatı bile dünya ve içindeki hazinelerden daha değerlidir ve en mühim olanı Tüm insanlar Rabbın fikrinde ve huzurunda eşittir ten renkleri ırkları ve dilleri mühim değildir sadece inançları mühimdir. Eylemleri ile doğduğunda nötr olan insan iyi veya kötü bir yol izler fani ömründe bu yol onun değerini arttırır veya azaltır...
'' bir aslan konuşsaydı onu asla anlayamazdık '' diyor wittgenstein. çokta doğru söylüyor. ben de buna ilave olarak ve haddim olmayarak ama mevcudiyetimin gereği olarak belirtmek isterim ki ''insan ne söylerse söylesin yalan söylemiş olmaz ve ne yaparsa yapsın insan olmaktan uzaklaşamaz. ''
Gün gelir ailesini taniyamaz olur, en güvendiğini anlayamaz olur.
Gün gelir kalabaliklar icinde ıssız bir ada.
Kendine bile kendini anlatamaz olur.
Hislerden kaçıp kurtulası gelir, düşüncelerde boğulurken kaçası.
Kimsenin bilmedigi,tanımadığı ıssız yerlerde yaşayası.
Hayat yalniz olan insanin kalabalıklaşamaması sürecidir belki.
Öyle anlamsız, öyle sıradan,öylesine boş
ilk önce hayalinden kırılandır. olmaz derler. dinlemezse hevesinden kırılır. tutmak istediğini kaçırıp saklarlar. yılmazsa dizlerinden de kırılır. sakladıkları kaf dağının ardına varmak için yollara düşemez olur. en son acından kırılır. bu uğraşta her şeyini kaybettiğinden.
eti kıyılır, gözü kararır, kalbini kapatır, aklını kaçırır. insan kolay kırılır.
yüzünde sürekli maskeyle gezen yegane canlıdır.
kimi gördüysem kimi bildiysem mutlaka hepsinin hiç beklemediğim yanları çıktı oysa hiç göstermiyorlardı.
hayatımda ilkokuldan sonra ilk defa bi kızdan hoşlandım o da diğerleri gibiymiş.hiç biri senin kadar acıtmadı sare.
Nam-I diğer homo sapiens. Yani zeki insan! Bu kadar zeki olup da kendisine "tarım devrimi" gibi bir kazık atabilmiş bir türdür aynı zamanda. Avcı toplayıcı iken hem daha sağlıklı beslenen hem de mülk kavramı olmayan bu homo sapiensler tarım devrimi yaparak patates, buğdaya müptela olmuşlardır.
Ayrıca ne tesadüf ki ayak bastığı her kara parçasında ekolojik dengenin bozulması da birbirine paralel.
Resmen sülalenin sevilmeyen it kopuk dayısı gibi bir türüz lan!
fakirlere yardım edeceğine twiçte götünü açana öküz gibi paralar bayılan mahlükat. geçen yutupta gördüm kadına soyunsun diye para atanlar var lan nasıl bi yokluk orospu cocu.