kaotik. iyi ya da kötü olması salt kendisiyle ilgili değil. çevresi, yaşadıkları, ailesi, toplum ne kadar kaçarsa kaçsın etkili. bir de düşünceleriyle başbaşa, hapis. onlarla başedemeyince sanata, ilime, bilime sarıyor ( en güzel ihtimalle). oyalanması için bir şeylere ihtiyacı var. yoksa delirir. hoş çoğu da deliriyor.
düşünebilen, uygulayabilen, duyguları barındıran, eylemleri barındıran, zekayı barındıran en önemli canlı. bütün bunlar varken, dünyayı güzelleştirmekte, çirkinleştirip, yaşanmaz hale getiren, utandıran türden olmakta , insanın kendi elindedir. ama maalesef ikinci türden, sözde insan adı verilen canlı olmak için elinden geleni yapanlar daha çok. ondan sonra diyorlar, ama hayvanlara, insandan daha çok önem veriyorsunuz, insan olsa dönüp bakmazsınız da bik bikte bik bik. evet, insan olsa dönüp bakarız, ama insan olamayanlar var işte.
aklını kullanıp fikir yürüten. hisseden, hissettiklerini ifadelerle tasvir edip. Birbiri ile ses ve görüntü işaretleşmeleri ile anlaşabilen maymunlarla ortak akraba olmasına rağmen daha zeki sayılabilecek, nev-i şahsına münhasır canlı türü.
"insan, binlerce yıl boyunca Aristoteles için neyse o olmuştur, yani yaşayan ve buna ek olarak siyasal bir varlık olma yeteneğine sahip olan bir hayvan; modern insan, bir canlı varlık olarak yaşamını kendi siyaseti dahilinde söz konusu eden bir hayvandır."
- foucault
Yuvarlak bir kürenin içine hapsolmuş sefil bir yaratık.
içlerinden biri var ki kendi hayatını dahi kontrol edemeyen ve gerçek varlığını tanıyamayan bir insana dönüşmüş.
Duygu durumu onu parmaklarında oynatmaya başlamış ve ne zaman nerede, nasıl davranacağını unutturmuş.
ilaçlara mahkum etmiş bir süre sonra.
Kürenin içinde hapsolduğu yetmezmiş gibi bir de boynuna hayatı boyunca taşıyacağı bir ilaç zinciri bağlanmış.
Bu insan artık ne bekleyebilir ki hayattan?
Hayatının daha ilk yıllarında üzerine yapışan bu lanetten nasıl kurtulabilir ki?
Cevap acı verici: Hiçbir zaman.
Yaratıcısı onu yanına kabul edene kadar bu lanetle ve umutsuzluk içinde yaşayacak.