Verilen aklı, mantığı ile birleştirip, belirli fikirler doğrultusunda mantıklı yada mantıksız eylem haline döken. dişi versiyonlarının beyin kimyası daha farklı olan, iki zıt kutuptur insan. Yeryüzünde bu denli kavga edip, bu kadar çok sevişen bir canlı daha yoktur.
canlıların en acımasız olanıdır. kendine, doğaya ve diğer canlılara zarar veren varlık. düşünebilme yetisi olmasaydı besin zincirinde alt sıralarda olması kaçınılmaz olan yaratık. hayvanların da düşünebilme yetisi olsaydı birleşip savaş açacakları hastalıklı yaşam formu.
aristo için düşünebilen bir hayvan,
konfüçyusa göre öğrenen hayvan,
Albert camus içinse itiraz eden hayvandır. bana göre ise hayvan bile olmayı hak etmeyen bir kanser türü.
Şu koskaca dünyada huzurlu şekilde yaşamayı gerçekten bilmiyoruz. Paylaşmayı, birlikte olmayı bilmiyoruz. Dünyadaki en tehlikeli canlılarız ulan! Akıl yoluyla düşünebilen canlılar olarak neden bunları yapıyoruz? Neden hayvanlar kadar olamıyoruz? Emin olun şu dünyada en gereksiz varlık insan! Yıkıyoruz, parçalıyoruz, tüketiyoruz. Aynı zamanda mahvediyoruz be! Yok ediyoruz. Neden yapıyoruz bunları? Ne için? Ne uğruna?
bizler olduğumuzdan daha iyi, erdemli ve yüce insanlar olarak yaşamaya çalışıyoruz ve bu bizi aşırı derecede ikiyüzlülüğe ve sahtekarlığa götürüyor. bu sahtekarlık vicdanımıza öyle bir gerilim yüklüyor ki, olduğumuzdan çok daha kötü durumlara düşüp çöküntüye uğruyoruz. yüksek erdem sahibi, ahlaklı geçinen insanların titizliğini ve bağışlamazlığını iyi bilinirsiniz. mağrur duruşları, dik yürüyüşleri acımasızlıkla harmanlanmıştır. onlar yanlışa düşeni kınarlar. oysa hemen her gün çevremizden ve medyadan gördüğümüz gibi, maskelerin arkasında, kapalı kapılar ardında, gizli odalarda ya da diğer insanların görmediği saklı yerlerde kendi ile baş başa kalan saygıdeğer kişi , içindeki vahşi hayvanı kafesinden salıverir.
ve en sıra dışı sapıklıkların, korkunç cinayetlerin bu tür insanlar tarafından işlendiğine hayret ederek şahit oluruz...
bu felaketin önüne geçebilmenin tek yolu insanın kendiyle yüzleşmesinden, kendini kabul etmesinden ve kendini kendine itiraf etmesinden geçer.. erdemlerin ilki kendini bilmektir..
Hepsinin mutlaka zaafı olan canlılar. Çok farklı, bazen çekiliyorum köşeme düşünüyorum acaba Freud'un dediği gibi zayıflıklarımızı kabullenerek, benimseyerek yaşarsak daha mı rahat savunuruz kendimizi.
Her insanın bir zaafı vardır, kimi kabullenmek istemez, kimisi korur kendini. Bana kalırsa en iyisi Freud'un lafını dinlemek.