insan yer, içer, sıçar, yatar. Hayvanları öldürüp yer. Soykırım yapar. Küfür eder. Atom bombası atar.
Kısacası tehlikeli ve vahşi bir hayvan türüdür. Tamamiyle evcilleşmemiştir.
--spoiler--
Geçmişin üstesinden gelmiyorsa
Hesabı kesip dosttan saymıyorsa
Vicdanının sesini duymuyorsa
Yanılıyor insan ne biliyor insan...
--spoiler--
Daha yüksek binalarımız,
ama daha kısa sabrımız var.;
Daha geniş yollarımız,
ama daha dar açılarımız var.
Daha çok harcıyoruz,
Ama daha az şeye sahibiz;
Daha fazla satın alıyoruz,
Ama daha az hoşnut kalıyoruz.
Daha büyük evlerimiz var,
Ama daha küçük ailelerimiz;
Daha çok ev gereçleri,
Ama daha az zamanımız var.
Daha çok eğitimimiz,
Ama daha az sağduyumuz;
Daha fazla bilgimiz,
Ama daha az bilgeliğimiz var.
Daha çok uzmanımız,
Ama yine de daha çok sorunumuz;
Daha çok ilacımız,
Ama daha az sağlığımız var.
Çok fazla alkol ve sigara tüketiyoruz,
Çok savurganca para harcıyoruz,
Çok az gülüyoruz,
Çok hızlı araba kullanıyoruz,
Çok çabuk kızıyoruz,
Çok geç saatlere kadar oturuyor,
Çok yorgun kalkıyoruz,
Çok az okuyor çok fazla TV izliyoruz
Ve çok ender şükrediyoruz.
Mal varlıklarımızı çoğalttık,
Ama değerlerimizi azalttık.
Çok konuşuyoruz,
Çok az seviyoruz
Ve çok sık nefret ediyoruz.
Geçimimizi sağlamayı öğrendik,
Ama yaşam kurmayı öğrenemedik.
Yaşamımıza yıllar kattık,
Ama yıllara yaşam katamadık.
Dış uzayı fethettik,
Ama iç dünyamızı edemedik.
Daha büyük işler yaptık,
Ama daha iyi işler yapamadık.
Havayı temizledik,
Ama ruhumuzu kirlettik.
Atoma hükmettik,
Ama önyargılarımıza edemedik
on binlerce yıldan beri değişmeyen hayvan türü. etçil, bağımsız, yırtıcı ve akıllı.
ilk varoluşunda mağara önüne çizgi çizerek kendine sınır belirlemekten, son dönemlerde odasının kapısını kilitlemekten hoşlanır. kendini güvende hisseder. mağaranın dışında olan olayla ilgilenmez bile.
hayatını devam ettirebilmek hergün erken kalkıp avlanmak, meyve toplamak zorundadır, ya da 6 da kalkıp otobüse binerek şirkete yetişmeye çalışmak.
dış ortamdan ve tehlikeden korunabilmek için ne kalın postu, ne yağ tabakası, ne kanatları ne de pençeleri vardır.
elindeki tek şey kas ve düşünme gücüdür. bunlar sayede kadar her türlü zorluğa adapte olabilir ve üstesinden gelebilir.
zamanın başlangıcında ne ise, diğer gezegenlerde koloni kuracağı dönemlerde de aynıdır. en büyük düşmanı binlerce yıl sonra da kendisi olacaktır.
elleriyle daha sivri bir mızrak, daha yeni bir teknoloji veya daha öldürücü bir bomba ürettiklerinde bunun ismini umut koyarlar. bu umut zamanla silaha dönüşür. ve insan oldukları için silah kullanmaya direnemezler. bunun adına insanlık denir.
eski insanlar kötü olan herşeye günah dedi. Günah bir insan aracılığıyla, ölüm de günah aracılığıyla dünyaya girdi. Böylece ölüm bütün insanlara yayıldı. Çünkü hepsi günah işledi.
Geçmişin üstesinden gelmiyorsa
Hesabı kesip dosttan saymıyorsa
Vicdanının sesini duymuyorsa
Yanılıyor insan ne biliyor insan
Ağlıyor, azalıyor, tükeniyor insan
Yanılıyor, azalıyor, ölüyor aşktan.
Üzerimizde tabii bir sıkılganlık... Çok şey yaşamak isteyip, hiçbir şey yaşamadan yaşayabilmeyi uman ve haybeye zaman tüketerek her dala tutunmaya çalışan, sözde hayalperest, iştahsız bir maymun bu insan. En iyisini isterken geçen zamanda en kötüsüyle ihya olan...
yıkık dökük bir harabe gibi artık insan. yeniden inşa edilmesi o kadar zor ki. hiç bir şeyi tam değil. eskisi gibi kimse de gelmiyor artık ziyaretine. zaten kim gelir ki o harabeye...
ayrıca cereyan da yapıyorsun artık. ben nereye yerleştireyim ruhumu?
Insan, Nisyan kelimesinden gelir. unutan bir nankÖrdÜr anlamı. Isyan da eder. Yani lafı uzatmadan mesajımı vermek istiyorum; hepimiz birer insanız ve hepimiz hatalar yapabiliriz, doĞamızda var. Bu sebepten dolayı kendimizi bir istisna sayarak hatasız dost/eş/sevgili aramak bizleri bÜyÜk beklentiler içerisine koyar ve en sonunda hep hayal kırıklıĞına uĞratır. Hep baŞkalarını suÇlar dururuz sonra. Aynen bir insan gibi...
muhtemelen ''insanın'' en çok uğraştığı şey. insan kendi türünden çok diğer canlılara eğilim gösterebilseydi şayet, belki çok daha güzel olurdu dünya. tanrı'nın vaat ettiği gibi mesela.