bugün

manchester united,alex ferguson,steven gerrard,micheal owen,sanayi devrimi,kraliçe elizabeth genel olarak bunlar.
Özgürlük anıtı, lüks binalar.
Nedense aklıma ingiltere Deyince değil de Londra deyince hep yağmurlu Ve kasvetli hava geliyor.
çay
bunlar nasıl ellerinde tutmuşlar hindistanı?
hem mr bean hem benny hill hem shakespeare nasıl aynı ülkeden olabilir?
newton bilimler akademisinin başındayken merak edip çalışmasaydı bugün yer çekimi de yoktu belki de. dünya dönüyorsa denizler niye dünyadan aşağıya akmıyor diye bir kişi de merak etmemiş yüzlerce sene.
direksiyon niye sağda dediydim de bir tanesi şöförler otomobilden inmeden el sıkışabilsinler diye dediydi. *
özgürlük ve medeniyet gelir. kimse kimsenin ırkına diline giyimine kuşamına takılmaz.
yağmur, gri, yeşil, taş binalar, kırmızı otobüs, siyah ticari taksi, büsbüyük parklar. şimdi: özlem.
Aykırılık. Trafik ters, ölçüler ve prizler farklı, ab üyesi olduğu sürece kendi parasını kullanması ve schengen dışında kalması, farklı hukuk sistemi diye uzar gider.
doctor who.
asfalt zifti gibi ama tadı süper bira.
(bkz: sherlock holmes museum)
(bkz: arif in manchester a attığı gol)
(bkz: 8 - 0)
ekmek param.

ingilizce!
Gavûrluk.
Bank of england.
dombil ingiliz kızları

ve

akabeye kabaran birşey var.
alpay'ın penaltı kaçıran beckham'a çemkirmesi...
kırmızı kafalı fahişeler.
aklıma ilk gelen (bkz: sherlock holmes) son zamanlarda neredeyse bütün kitaplarını okudum
yasadigim ulke.
Oxford
Inglicçe
London.
yağmur,istihbarat,fötr şapka ve tabi ki sinsilik.
umutsuzluk.
benim aklıma direkt cıkarcılık geliyor her türlü.
harry potter, the beatles, doctor who ve sherlock.