Don’t mixed up to yourself with other people. No need to speak as a british, just spit it up, write it down. People will understand you and cannot advanced your language without trying to do so.
Ozurluler de anlasin diye kolay ettim, dil gelistirmek isteyen usaklari mesaj odasina beklerim.
ingiliz aksani ile ogrenecekseniz ileride ilginizi kaybetmenize sebep olabilecek bir dil. amerikan aksani eglenceli, rahat ve biraz gevsek oldugundan dolayi ilginizi kaybetme olasiliginiz daha azdir.
ama, nasil bir ingilizce orgrenmek istiyorunuz ? akademik mi ? yoksa ben insanlarla sikintisiz anlasmak istiyorum, insanlarla kaynasmak istiyorum mu ?
akademik ingilizceyi kendi kendize ogrenmeniz cok zaman alir ve hevesinizi kacirabilir. bilginize.
Bir ingilizce çok kolay yeaa diyenlerinin, bir de anlıyorum ama konuşamıyorum diyenlerinin asla bitmeyeceği dil.
ingilizce gramer ve ses olarak türkçeye epey uzak bir dil, ingilizce öğrenmeyi bitirmiş ama geliştirmeye devam eden biri olarak söylüyorum. Bir sintonik dilleri (çince, vietnamca...) bir de hami sami (arapça ibranice vs.) ile avrupa dillerini -sıfırdan başlandığını göz önüne alarak- türkler için zorluk açısından tek geçerim.
Peki bize kolay gelecek diller ne? Korece dostlarım. Özellikle de Japonca. Sonra Moğolca, Fince, bir de Macarca. Daha çok asya dilleri. Biraz da uralik lisanlar.
Ha geçerliliği ne bunların?
Ehh o kadarı da coğrafyamızın talihi.
kolay bir dildir.
hatta ispanyolca ile beraber dünyanın en kolay dillerinden birisidir.
doğumdan itibaren bu dile maruz kalip, *ayyhh bizim dilimiza uzak yaeee ondan ögrenemiyorlar* muhabbeti çekmeyin, millet size salak muamelesi yapmasın.
bu dilin ögrenilmesi zorunlu gibi birşeydir ayrıca.
corona'dan istifade ederek seviyemi artırmak için çalıştığım dil.
aşağı yukarı 2000 kelimeyi tam manalarını araştırarak bir vocab defteri oluşturdum, ki sıfırdan başlamadığım için biraz eksikleri gidermek biraz da işin lüksüne varmaktı amaç.
derledikçe sözlükten paylaşacağım.
ingilizce şişirilmiş balon bir dil sanılsa da kelime çeşitliliği olsun, kendine has grameri vs. olsun adamı uğraştırır.
bildiğim kadarıyla proficiency için 4-5 bin kelime civarı bilmek gerek ve bunu karşılamak kağıt üstünde çok sürer ama yine de bir yerden başlamak lazım.
zaten asıl vakit olan doğru kelimelere doğru şekillerde ulaşmak. yoksa zaman kaybınız çok oluyor.
Bir sürü yabancı arkadaşım var (uygulamalar sağ olsun) ve çoğuyla günlük olarak yazışıyorum, ya da ses kayıtlarıyla konuşuyorum.
Şöyle bir şey fark ettim, konuşmanın akışına göre bazen bir cümle kuruyorum otomatik olarak, ya da bir kalıp/deyim kullanıyorum ama sonra fark ediyorum ki anlamını tam olarak bilmiyorum. anlamına ve kullanılışına bakınca görüyorum ki doğru kullanmışım.
Yani nasıl oluyorsa kelimeleri tam bilmeden otomatik olarak doğru mesajlar yazıyorum. Bunu cidden anlamıyorum niye böyle.
Dünyanın belki de en mekanik dili. Asla melodik değil. Her harf onca anlamsız dizilmiş.
Bir de en kolay dil diyorlar bende kesin problem var ama inşallah halledeceğim. Amin deyin kalbimi koydum ulan artık bu yola beynim öyle kolay dizginlenmiyor.
Fransizca ve almanca uzerine kurulmus bir dildir ancak sagdan soldan aldigi kelimelerle yeni bir dil uretme cabalari bazen bosa cikiyor cunku sacmaliklara ugruyorsun yani ne la bu diosun bazen ama iyi kolay.