inanilmaz bir recel. tadına bayılıyorum. reçel kategorisinde bile değil tatlı olarak tüketebilirim.
bir de olmaz olsun bir film. böyle her ortamda vir vir vir vir vir vir ne konuştunuz arkadaş ya.
o adamın kızın babası olduğunu bütün uzuvlarım anladı beyne gerek yok. ayrıca adam eşeklik etmiş bi şekilde yanlış anlamış sen neyin havasındasın be kadın. söylesene doğrusunu.
filme ön yargılı davrandım. kaç ay geçmesine rağmen izlemedim. sosyal paylaşım sitelerinde videoları döndü durdu. ama tek sahnesi bile için izlenilir film bu. duman şarkısıyla içilen rakı ve o su sesi paha biçilemez.
Güzel bir senaryo nasıl berbat edilir sorusuna güzel bir cevap olabilecek bir filmdir. Boş filmdir. Güzel bir hikayeyi nasıl bu kadar bomboş çekme başarısını göstermişler merak ediyorum cidden.
ajite dolu ve merhamete seslenen bir film. sıkıcı bir piyasa filmi. sevdiğini sikmeyeceğini söyleyen ilk fırsatta memelerini ellemeye yeltenen ergenlere hitap eden bir film.
dün kanal d'de yayınlanmış, benim gibi bazı yazarları ilk kez izlediği türk filmidir.
Filmi şahsi görüşüm olarak beğenmedim, güzel konudan girip saçmalamışlar. fakat benim anlamadığım, babası tedaviyi kabul ediyor, kızı tedavi istemiyor, nasıl oluyor baba ile kız birbirine yakın süre içerisinde ölüyor?
bu kız bağışıklık sistemi çökmüşken hiç mi kabakulak, kızamık, su çiçeği geçirmedi ufakken.
mantıklı bir açıklaması varsa ve biri bana açıklarsa sevinirim.
geçte olsa izlediğim film, sağlam efektli aksiyon filmleri izleyemesekte, türkiye'de yapılan en iyi tarzın en iyi filmlerinden. bir şeyler karalamayı seven, ara sıra asosyallikte dibe vuran biri için izlenmesi gerek filmlerden.
güzel filmdi. erenler anlamaz maalesef. filmin mesajı gidip başkalarıyla skişmeyin sonra çocuğunuzuz bile hayatını skersin demeye çalışıyor. karı aids la sevişme yok diyenler napsın adam aids la aids.
türk sinemasının standartlarına göre vasatın oldukça üzerinde. profesyonel gözle bakıldığında, bazı harcanabilir kusurları olsa sa beklentisiz bir izleyici için fazlasıyla doyurucu.
okulda sürekli film izlemek zorunda olduğum bir bölümdeyim. sizin yarısında güzelim uykunuza daldığınız bütün o sikik sıkıcı(buna sanat diyorlar, daha havalı oluyor) filmleri izlemişimdir. bu yüzden eğer çok merak ettiğim bir film değilse hobi olarak sinemaya gitmem, hatta ''film'' lafı duyduğum an yolumu değiştiririm.
bu filmi de ilk kez dün televizyondan izledim, arkadaş çerez koydu ''aşık olasım var amk yaa'' dedi, ben de beyaz atletimin altından göbeğimi kaşıyıp sigara yaktım, izledik zaman geçti, sonra olaysız dağıldık. nedir yani?
ne beklentiyle film izliyorsunuz bilmiyorum ki. hayatın sırrını çözeceğinizi mi sanıyorsunuz film izleyince? ben mesela ergenlikte fight club izleyip evden kaçıp sistematik bir çete kurmayı planlamıştım, annem arayıp ''pis kafa eve gelmezsen bacaklarını kırarım'' demişti. o gün bugündür etkilenmem filmlerden. siz de bu kadar ciddiye almayın bence. haluk bilginer'in 7 şekspir müzikaline beraber gittiğimiz ide okuyan gerzek hatun hala hayatının değiştiğini iddia ediyor oyundan sonra. olmayın bunlardan.
hadi sinemada izleyip eleştirenleri bi nebze anlayabilirim. adam 15 lira para vermiş, bakkal kuruna çevirirsek 3 efes şişe, bir winston light parası, 50 kuruş da cebe kalır hatta. ancak kanal d'de yarım yamalak film izleyip, hıncal uluç kesilip ''vasat(bu kelimeye hep uyuz olmuşumdur) film. sanatsal kurgulamanın eksikliğinin yanında, orjinalliğin de düşük oranda olması beni ziyadesiyle hüzne gark etti'' yorumlarını yapmak da nedir?
zaten bence sürü psikolojisi işliyor bu yorumlarda. filmi izleyip ''böhüüüü tülay geri dööönn'' diyen adamlar sözlüklerde kötü yorumları okuyup modaya uyuyorlar,
konusu çok değişik mesela böyle filmlerde arıza kız aslında kanser olurdu ama bu kız aids çok değişik değil mi nerden akıllarına geldi. terkedilen gidenin arkasından kitap yazar ama burda film yazmış yani gerçekten çok ilginç. kız öldü hiç beklemiyordum. biraz kasımda aşk başkadır, biraz sil baştan hatta biraz daha kastır hülya koçyiğit tarık akan ceylan pınarı filmini ekle al sana incir reçeli.
hakkında bu kadar çok entry yazıldığını görünce üzüldüğüm filmdir. the godfather, the good, the bad and the ugly, gone with the wind gibi efsaneleşmiş filmlerin altında bile bu kadar çok entry yok maalesef ki.
anca nerede türk yapımı aşk filmi varsa nerede dram yapmak için yapılmış dram filmi varsa ona gider tüm olumlu ya da olumsuz eleştiriler.
oyunculuk, kurgu, tema açısından çok vasat bir film. üstüne daha fazla söylenebilecek söz bile yok. bu kadar vasat yani.
ilk izlediğimde kimsenin diline pelesenk olmadığından çok güzel gelen, iki insan arasındaki tutkunun güzel anlatıldığı, günümüzde boku çıkarılmış film.
basit ama güzel film lan, hayır yani uludağsözlük yazar ve eleştirmen birliği yine filmi beğenmemiştir ama ben beğendim, yani bi recep ivedikten, ıssız adam dan daha iyidir.
