bugün

(bkz: durumdan vazife çıkaran dangalak)
turkiye istatistik kurumuna ülkede kaç tane onun bunun çocuğu var diye göstermiş oldular. kurumun sayım işlemi kolaylaştı.
çok büyüktür.
- imf başkanı türkiye'yle ilişkilerini kestiğini bildirdi.
- imf başkanı kamu mallarına ve sivil halka gelen zararı abd başkanıyla boza satarak karşılayacağını açıkladı.
- kapitalizmin sembolü olan bankalar ve burger king şubesi sigortasızken küçük esnaf sigortasını bile sigortalatmış bu yüzden yabancı sermaye de türkiye'den çekilmiş oldu.
- akp çok büyük yara aldı, sağ görüşten daha mantıklı olduğunu düşündüğüm ama türkiye'de tam anlaşılamamış sol görüş halka sevdirildi.
- iyi niyetli eylemcilerin yanında molotof kokteyli taşıması gerektiği tüm türkiye'ye öğretildi.
(bkz: mission accomplished)
bazı öküzlere hiç olmazsa farkındalık yaratmak.
kapitalizmden başka bir ekonominin mümkün olduğunu haykırmalarıdır. ancak basın açıklaması bittiğinde polislerin gam bombaları atmasıyla ortalığı savaş alanına çevirdiği ve basının bu açıklamaya katılan ve polis gazı yiyen kişileri terörist olarak lanse ettiği dikkat çekicidir.
7 polis aracı, 11 banka şubesi, 5 işyeri, 6 konsolosluk binası, 2 otobüs durağı ve 2 otobüste hasar. Yok canım bu bir terörist saldırı sonrası hasar raporu değil. gençlerin canı biraz aksiyon çekmiş, yapmışlar. hangimiz genç olmadık ? aferin yavrucum kırın, dökün.
basın açıklaması yalanına sığınarak yine polislere iftira atan teröristten farksız mahluklardır. Acaba polisin gaz bombasını attacağını tahmin mi ettilerde gösteriden bir gün önce hazırlanan havai fişekleri roket atar gibi polis helikopterine fırlattılar. Eğer havai fişek polis helikopterine isabet etseydi ne olacaktı söylemeye gerek bile yok. yukarıdaki yazar arkadaşımızında dediği gibi terörist olmak için illa dağda olmaya gerek yok. En çok merak ettiğim ise bu haramzadeler kime düşman polise,askere,vatandaşa ve esnafa mı yoksa imf'ye mi? Açtıkları zararlarıda kendileri ödeyecekler heralde.

(bkz: http://www.medyafaresi.co...avai-fisek-saldirisi.html)

(bkz: http://www.hurriyet.com.t...ndem/12641366.asp?gid=233)
(bkz:şu konuyu siz yazmaktan
bende oylamaktan yorulmadım)
protesto kelimesini hatırlatmaları bile kafidir. ama keşke bunu daha eğlenceli ve bu paralelde daha kalabalık yapabilsek ama olmuyor işte, başaramıyoruz. okumuşlarımız bile her şeyin güçle kuvvetle çözüleceğine inanmış artık. vuralım, kıralım, yok edelim çabasındalar.

yok polis başlattı demesin kimse. tamam belki dün polis başlatmıştır belki gözümle görmedim ama polis başlatmasa siz de başlatacaktınız zaten. çünkü gizliden gizliye haz alıyorsunuz şiddetten, akşam haberleri süslemekten. kırdığınız atm sayısıyla övünmekten.

yine kocaeli üniversitesini gördük. adamlar bakanın olduğu salona girmek, ona bi kaç kelime etmek ki bu da ağzından köpükler saçarak, onu bir an olsun göt etmek için yırtınıyor. deliye dönmüş. sanki içeri girse öldürecekler, linç edecekler bakanı.

ne oluyoruz kardeşim? nerede yaşıyoruz? bu mu protesto anlayışın? otur ders al o gül güçtür mottolu turistten. onun ki akıl senin ki çakıl mı arkadaşım? yaratıcı ol ses getir!! kendin ses çıkarma!! bahçeli den mi öğrendin çok bağırınca çok haklı sayılacağını!!
imf yi protesto etmek için kamu malına zarar vererek, bu memleketin kendilerinden katkı beklenmemesi gerektiğini tekrar gösterdiler.

aferim yavrucaklar kırın dökün, imf yi protesto ediyosanız her boku yiyin.
protestocu olmayan biri olarak diyorum ki benim gibilerin katkısından daha fazladır. en azından haksızlık olarak gördükleri olayları protesto eden, sessiz kalmayan birilerinin de varlığını gözler önüne sermişlerdir.
bilumum camı çerçeveyi alaşağı ederek, esnafı çalışanı vs. cam silme ve temizlik derdinden kurtarmaları. bu arada bir dip not;

topunuzun amına koyayım... *
Bu ülkenin aslında göründüğü kadar sahipsiz olmadığını göstermiştir. Yani birileri klavye başından kırılan burger king camları için ağlayıp sızlarken protestocular kapitalistlere, emperyalistlere tepki gösterebiliyorlar.
bu ülkeyi başkalarına uşak etmenin (yersen), öyle elini kolunu sallayarak yapılabilecegini zanneden bazı insanlara karşı duruşun zaman zaman öfkeli boyutlarda olabilecegi örnegini göstermiş ve yaşatmışlardır. protesto ve karşı cıkma diye bir şeyin bu ülkede de hala var oldugunu ispatlamışlardır.

şimdi diyeceksin ki polis meydanı boş bıraktı da böyle oldu. polisimiz cok anlayışlı oldugundan meydanı boş bırakmadı. eger her gösteride vermiş oldugu tepkiyi verseydi ayıplar dünya kamuoyunda bir bir ortaya cıkacaktı cünkü. kol kırılır yen icinde kalır hesabının kapatamayacagı bir durumdu bu. bu da beraberinde öfkeyi getirdi.

siz insanların herhangi bir eylemine(demokratik olabilir, olmayabilir de) sert tepkiler gösterir, sonra da mecbur kaldıgınız icin bir defaya mahsus daha uluslararası standardlarda kalmak zorunda kalırsanız bu sonuc, bu olaylar da kacınılmaz bir hale gelir.