daha kötüsü öğretmenin tatilde yaptıklarımızla ilgili kompozisyon ödevi yazdırmasıdır.
sözlü olarak anlatsan en azından bir iki cümleyle toparlayıp otutursun hemen, ama en az bir sayfa yazmak için geniş bir hayal gücüne sahip olmak lazım. *
bu soru aslında size yazın işkence olsun diye verilen kıyrıtık ödevleri yaptınız mı? kitapları okudunuz mu? gibi pek çok soruyu içinde barındırmaktadır. *
gurbette olduğum için her yaz aynı şehre aynı akrabaları görmeye giderdik. her yaz aynı evlerde aynı yemekleri yer, aynı sokakta aynı çocuklarla aynı oyunları oynardık. her yaz aynı gürültüden fırça yer, aynı sebeplerden kanardı dizlerimiz. her yaz babam kızdığı için kırılırdı su tabancam, kavga ettiğim için yasaklanırdı dışarı çıkmam... ilköğretim hayatım boyunca aynı tekerlemeyi sundum öğretmenime... içine deniz de koydum, koydum ama çok çok sonraları...
bizim sınıfta bi kız vardı, çözdüğü testleri sunmuştu öğretmene. bütün sınıf hayran hayran bakmıştık. üstüne bi de test cd'leri almış onları çözmüş, öyle diyo.
he bu arada, o kızdan sonra tahtaya çıkıp anlatacak olan da bendim.
bizim öğretmenimiz bunu hikaye şeklinde yazdırıyordu,sınıfın önünde sesli sesli okutturuyordu.ben mi?aslında evdeyken,hiç bi yere gitmemişken o yazılarda hollanda'daydım,antalya'daydım,şezlongta güneşleniyordum.
bir çocuğun boynunu eğdirecek sorulardan birisidir. ben sanayide çalıştım örtmenim, ama kaportacının tükkan denize sıfırdı diyerek yıkılmadım ayaktayım mesajı verilebilir. *
bu soruda herkes yalan atardı lan. herkes içinden yıkılırdı. bi iki tane çıkardı harbiden tatile gitmiş veya çok egzantrik şeyler yapmış çocuklar. ulan bi bakıyosun geriye de, yalanı okulda öğrenmişiz.