eski kız arkadaşımın yaptığı. öyle uzun bi mesaj yazmış ki orhun kitabeleri kadar. bölük pörçük 8 seferde anca gelebildi. mektupla bitirseymiş keşke. bu ne amına koyim.
sebebini mi merak ediyorsun? soğudum... bitti... kalmadı bende sana dair herhangi bişey... ne negatif ne de pozitif herhangi bir his kalmadı.. varlığın veya yokluğun bana herhangi bişey ifade etmiyor.. yani senin beni aldattığından şüphelenmiyorum ki, bana güven verici 2,3 cümle kurduğun zaman problemi aşabilelim.. veya bana kaba davranmıyorsun ki, seni uyarmam ile kendine çeki-düzen veresn..
demem o ki, istersen buna elektrik alamama de isterde hissin duygunun ölmesi de.. ama bitti.. burdan sonrası sana hayal kırıklığı olur, bana ise zaman kaybı olur. sen hayal kırıklığını göze almışsın belki ama ben ne zaman kaybını göze alırım, daha da önemlisi ben bir insan ın hayalini kırmayı göze almayı reddediyorum!! ve hiçbir kuvvet te bana böyle birşeyi bilere isteyerek yaptıramaz.. anlayacağın bitti.. dediğin gibi bana mesaj atma veya arama bende aynı şeyi yapacağım... hoşçakal (11 ağustos 2012 saat 22:03)
sen çok iyi birisin, senden önce biri vardı hayatımda sudan sebepten tartıştık ve ayrıldık. sonraları sen çıktın karşıma, o düştüğüm boşluğu sen doldurdun. ancak aklım kadar karışık duygularım. çünki, o geri döndü beni arıyor soruyor görüşmek istiyor. seni aldatmak istemiyorum, sen bunu haketmiyorsun ancak ben onu seviyorum. beni bir daha arama, elveda...
bilmem kaç karakterlik bir elveda'nın ardından boş gözlerle bakarsın o mesaja, dakikalar sonra elin ''sil'' tuşuna gider ve emeklerini bir tuşla siler atarsın geçmişe. gene düşersin ofsayta, kaderin güler haline.
ve yeniden boşluğa düşecekken, ilk sevdana tutunursun çünki, o seni aldatmamıştır, terkedip gidişi mecburi olmuştur. sen ilk olan sevdana sıkıca sarılır, büyütmeye devam edersin yüreğinde. yolda yürürken attığın her adımda, merdivenlerden çıkarken adım attığın her basamakta ilk sevda nın adını hecelersin. onsuz bu şehre adını kazırsın adeta..
