konuşacak konuların hiç bitmediği, onu görmek için yanına giderken kalp atışlarının tavan yaptığı, yanında heyecandan avuç içlerinin terlediği, göz bebeklerinde kaybolma isteğinin yaşandığı ilişkinin ilk evrelerindendir.
ayrılmadan bir önceki evredir. tanışma, görüşme, sevişme kalmaz zihinde ama bu evre insanoğlu için hayati sinyalleri veren dönemdir. kızın kezban, erkeğin ayılık zamanları bu döneme denk gelir. arım balım peteğim çizgisini aşmış aynada gördüğün kendini onun da gördüğü zaman işte bu döneme denk gelir...
herşeyi yapmadan önce 2 kez düşündüğün zamanlardır. ilk günler buluştuğunuzda yanağından öpüp öpmeyeceğin, ilk hafta içinde elinden tutup tutmayacağın, ikinci hafta sarılıp sarılmayacağın, öpüp öpmeyeceğin, boynuna yavaşça dokunup tahrik edip etmeyeceğini düşündüğün karşı cinsin vereceği tepkiden çekindiğin zamanlar. heyecandan ter bastığı zamanlar en güzeli. herşey serbest olduktan sonra hiçbirşeyin kıymeti kalmıyor.
-kız arkadaşım yok
-kız arkadaş ortamım yok
-kız arkadaş çevrem yok
-hayatım boyunca öyle herkes gibi kız arkadaşlarım olmadı.
-ortaokulda imam hatipdeydim sınıfımız hep erkekti.
-liseyi ilçede okudum okul küçüktü okulda doğru dürüst kız yoktu.
-üniversitede mühendislik fakültesi okudum etrafımda kız yoktu
-mühendis olduğum için şu anda çalıştığım iş yerinde de kız ortamım yok
-yok işte yok kız denen canlının ne anlama geldiğini unuttum aq.
-abazan değilim ama söyleyin ben abazan olsam haksız mıyım?
-buna benzer bir entry daha girmiştim bir başlığa.
ilişkiymiş...
el ilişkisi diyorsan en güzel evresi yok; her evresi aynı sonuçta.
bugünlük itirafım bu kadar.