ilişki dışardan bakıldığında eğlenceli gibi görünse de pazar tezgahının ön kısmına yerleştirilmiş parlak ve iştah açıcı domateslerin eve gittiğinde çürük çıkması gibi bir şeydir. Artık ürünü aldın ve çürük kısımları temizleyerek yemeye çalışırsın. bazende başlarım tezgahına da domatesine de dersin. Eğer çürükler küçükse susup kaderine razı olmak en iyisidir. Kimse sana o öndeki parlak domatesleri vermeyecek. Yenilmeyecek durumdaysa tezgaha vurup devirmekten başka çıkar yol kalmıyor.
Ben de zorlananlardanım bazı konularda.
Yani sanırım yalnızlığı sevmem ve bunu bir eksiklik olarak hiçbir zaman görmediğim için ilişkiye insanın çok da eyvallahı olmuyor.
Mesela herkese normal gelen bazı eylemler bana aşırı ters ve bunu kimse anlamıyorsjdjd. Bir de sevgilim aşırı kontrolcü biri işler biraz daha zor böyle. Ama yavaş yavaş dengeyi buluyoruz bir yerde kopar mı ipler kopadabilir bilmiyorum.
Çünkü orospu olduk eskiden insanlar evlenme çağına gelir evlenirdi şimdi herkes taksi çıkması gibi bundan sonra ilişkilerin dikiş tutacağını düşünmüyorum 10. Sevgili 3 eş alışın bunlara.
Claudia: arkadaş senin sevgilin yok mu? Hadi oksijenlisu “artık gittiği yere kadar” demiş, sanatsal desen öteki dünyada hurilerle tanışmak dışında nasıl bir planı var, ben de bilemiyorum ama sen mutluydun..
Bunlar hep retro’dan oluyor, ben size söyleyeyim arkadaşlar.
Şımarıklıktan bende de aynı sorun var.
insan insan tüketme konusunda şımarınca bağ kurma konusunda da zorlanıyor. Sağlıklı güzel bir ilişkide bile canım sıkılıyor istemiyorum diyebiliyor. Ne battı ki mesela.
Hayatta en basit şey olarak gözükse de aslında en zor hededir. Bazı insanlar nasıl bir insana kendini sevdiriyor sonra tahammül ediyor ve daha zoru kendine tahammül ettiriyor. Bunu yapan kadınlara şaşıp kalıyorum. Bir de şey çok garip partnerleri bunlara baya kadın gibi davranıyor. Yani ben de mi sorun var. Ben mi aşırı maskülenim. Napim lez falan mı olsam. Ya onu da beceremem ki ya. Neyse. Oturiyim başıma iş açmıyım en güzeli.