iklimler

    8.
  1. 'uzun' ve durağan sahnelere rağmen su gibi akan film. oyuncular kameraya saniyelerce baktıklarında sizi de aynı oranda düşüncelere gark ediyorlar. tam olması gerektiği gibi.
    gereksiz atraksiyonlar yok. uzak'tan kesinlikle daha akıcı ve etkileyici. yalnız iğreti duran birkaç ayrıntı var; diyalogların sonuna sürekli takılan "ya" ve "be" nidaları. anlam veremedim şahsen. diğeri ise ağrı'da kar kıyamette, 20 ytl'lik otel odasında oyuncularımızın çorapsız dolaşmaları, üşümemeleri, yataktan zınk diye çıkabilmeleri garip görünüyor. *

    --spoiler--
    otel odasında, geçirilen gecenin sabahında, cam kenarındaki masada isa ve bahar karşılıklı otururlarken, isa'nın "çekimin kaçta?" sorusu tokat gibi. entelektüel bir öküz tabiri caizse. klasik erkek öküzlüğünden bahsetmiyorum. o sahne bambaşka. izleyenler neyden bahsettiğimi hemen anladılar.
    --spoiler--

    nuri bilge ceylan ise son derece maskülen görünüyor. olmuş diyoruz.
    5 ...
  2. 1.
  3. cannes film festivalindeki ilk ödülünü -fipresci ödülünü şu an itibariyle almıştır.
    dilerizki devamı gelir ve büyük ödülün altın palmiyenin de sahibi olur.bir kez daha
    nuri bilge ceylan sinemasının ne kadar mükemmel olduğunu cümle aleme ispatlar ve inşallah kendi memleketinde hakettiği saygıyı ve ilgiyi görür.
    3 ...
  4. 60.
  5. bir nuri bilge ceylan filmi.
    öncelikle kendisi ve eşi ebru ceylan'ın oyunculuklarını eleştirirsek, nbc'nin ortalama altında bir oyunculuk sergilemesinin yanında, ebru ceylan'ın şaşırtıcı biçimde iyi mimik kullanımlarıyla başarılı bir oyunculuk sergilediğini belirtmek gerekir.
    nbc'nin en iyi filmi değil, fakat yeni odak teknikleri denemiş ve çok, çok başarılı olmuş. şuradan da bir inceleme:
    https://www.youtube.com/watch?v=sVDuZ9X0lNI

    yine her filminde olduğu gibi planlar çokça naif ve gerçekten iki planda bir 'manzara' olunca, film manzara cümbüşüne dönüşüyor, görsel şölene bürünüyor. görüntüyle anlatma, mottosunu yine çok iyi yediren nbc, karakterlerin içsel sıkıntılarını aktarmakta biraz başarısız kalıyor. isa'nın ve bahar'ın zihinlerinde neler döndüğünü, neden gururlarına yedirip de birbirlerine ihtiyaçları olduğunu söyleyemedikleri, seyirci için tatmin edici düzeyde değil. ani çıkışları kötü, dalgalanmalı olsa da, duygusal geçişler iyi.
    yalnızlığı, yalnız olma nedenlerini ve birazcık da insanı anlatan film, yine, çehov öykülerini andırıyor. isa ve bahar'ın ruhsal iklimlerini anlatan film, iklimlerin görsel niteliklerini de -özellikle kış sahneleri- gayet iyi kullanıyor.
    neticede, türk sineması için tabi ki çok iyi bir film, nbc sineması için orta bir film; genel olarak bakarsak ortalama bir film.
    izlenir.
    3 ...
  6. 63.
  7. Henüz izlediğim film. Film için anlatılacak o kadar şey var ki, benim anlatacak kelimelerim yok...
    3 ...
  8. 30.
  9. tipik bir nuri bilge ceylan filmidir. karla bezenmiş doğa fotoğrafı mutlaka filmin bir yerine sokuşturulur, yok denecek kadar az diyalog olur ve uzun sekanslar izleyeni boğuyormuş gibi olsa da resimlerin derinliği güzeldir. bir evliliği anlatır. finali oldukça sade ama bir o kadar da etkilidir.
    2 ...
  10. 42.
  11. Andre Maurois romanı

    kitap iki bölümden oluşuyor birinci bölümde esas oğlan Philippe Odile isimli hatuna deli gibi aşık yalnız bu aşkın sonu hüsran...

    ikinci bölümde ise isabelle isimli hatun bizim esas oğlan Philippe ye tutkun bu ilişkinin sonuda hüsran...

    iki ilişki birbiri ile bağıntılı yani ilk ilişkide yaşananların sıkıntısı ikinci ilişkiye yansıyor.

    Gerçek hayatta olduğu gibi maalesef ikili ilişkilerde taraflardan biri diğerine göre daha fazla şeyler hissediyor ve karşılığı alamayınca saçmalamaya başlıyor. kısaca konu bu okunası bir kitap olup çok şeyler bulabilirsiniz kendinizden ve çevrenizden.
    2 ...
  12. 3.
  13. nuri bilge ceylan üstün insaninin aile efradi ve ahbabiyla cektigi film. kendi de basrolde oynuyor. bu sekilde daha rahat oluyormus, her sahneyi defalarca cekebiliyormus, oyuncu kaprisi de yok tabii. bu yüzden de montaji aylarca sürmüs filmin. umarim altin palmiye'yi alir bu sefer.
    2 ...
  14. 7.
  15. nuri bilge ceylan'ın uzak filmini seyrettikten sonra büyük beklentilerle gidilen ama bekentileri karşılamayan filmdir.
    oyunculuk yetersizdir. gerçi nuri bilge ceylan filmlerinde çok iyi oyunculuk iddiası olmadığı söylenebilir. ama bu, filmin duyguları izleyiciye geçirmede sıkıntıya,anlatılmak istenenin yeterince ifade edilmemesine neden olmuş gibi. karakterler daha iyi işlenebilirdi kanımca. bazı planlar gereğinden daha uzun tutulmuş. uzak filmindeki o hayatın kendiliğindenliğini ve izleyiciyi adeta röntgenci gibi hissettiren duyguyu bulamıyor insan. bu film daha bir izleyicinin gözüne yapılmış sanki.
    yine de herşeye rağmen izlenmesi gereken bir filmdir ama.
    ve yine alışılagelmiş türk filmi kalıplarının dışında bir filmdir.
    2 ...
  16. 39.
  17. uzun zamandır bilinçli olarak nuri bilge ceylan filmleri seyretmeyi reddettikten sonra * yönetmenin televizyonda bir ropörtajını seyredip izlemeye karar verdiğim ilk filmi. tanrım meğer ne kadar aptalmışım. bu ne güzellikmiş. bu ne ustalıkmış. ağrıda yağan kar altındaki portreler, her bir kar tanesinin onca güzelliği, ishak paşa sarayı ve dialoglar, dialoglar dialoglar. kadın. erkek...herşeye rağmen kadının kırılganlığı, herşeye rağmen erkeğin düzlüğü. film, bittikten sonra uzunca bir süre başka hiçbir görsel aktivitede bulunmama isteği bırakıyor insanda. belki alışılagelmiş anlamda hareketlilikten uzak evet ama durağan asla değil. bir başyapıt.
    2 ...
  18. 35.
  19. türk sinemasının adını gururla anabileceğimiz nadir örneklerinden.

    yine mükemmel kartpostallık sahneler, çok şey anlatan sessizlik. iç bunaltıcı karanlık sahneler, sigara içmeyi özendiren sigara sahneleri. sanat filmini sanat filmi yapan entelektüel okuma gerektiren metaforlar. ne arasanız var bu filmde kırık bir aşk hikayesi de bir anadolu şehrinin yanlızlığı da. yani tam bir nuri bilge ceylan klasiği.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük