bugün

iklimler

'uzun' ve durağan sahnelere rağmen su gibi akan film. oyuncular kameraya saniyelerce baktıklarında sizi de aynı oranda düşüncelere gark ediyorlar. tam olması gerektiği gibi.
gereksiz atraksiyonlar yok. uzak'tan kesinlikle daha akıcı ve etkileyici. yalnız iğreti duran birkaç ayrıntı var; diyalogların sonuna sürekli takılan "ya" ve "be" nidaları. anlam veremedim şahsen. diğeri ise ağrı'da kar kıyamette, 20 ytl'lik otel odasında oyuncularımızın çorapsız dolaşmaları, üşümemeleri, yataktan zınk diye çıkabilmeleri garip görünüyor. *

--spoiler--
otel odasında, geçirilen gecenin sabahında, cam kenarındaki masada isa ve bahar karşılıklı otururlarken, isa'nın "çekimin kaçta?" sorusu tokat gibi. entelektüel bir öküz tabiri caizse. klasik erkek öküzlüğünden bahsetmiyorum. o sahne bambaşka. izleyenler neyden bahsettiğimi hemen anladılar.
--spoiler--

nuri bilge ceylan ise son derece maskülen görünüyor. olmuş diyoruz.