''padişahların bir zanat veya el sanatıı öğrenmelerini amaçlayan eski bir osmanlı saray geleneğine uyan abdülhamid iyi bir marangoz oldu ve bazı çok güzel mobilyalar imal etti. marangozluk onun için bir dinlenme, gevşeme ve rahat etme arası ve neredeyse ömrünün sonuna kadar meşgul olduğu bir hobi haline geldi. çok çalışkandı.
Normal olarak, günün önder saatini, yurt içinden ve dışından gelen düzinelerce mektubu bizzat okuyup cevaplandırmakla geçirirdi. Türk arşivlerindeki muazzam yıldız koleksiyonu Abdülhamid'in olağanüstü çalışa kapasitesine tanıktır ve osmanlı sultanının batı'da hakim olan, kendini harem zevklerine adamış temel bir despot imajını desteklemeden uzaktır. Gerçek bunun tam tersidir; Abdülhmid bir hükümdar olarak hayatını devlet işlerine, işgal ettiği makamın görevlerine adamış bir insandı; geriye kalan boş zamanlarında ise, eğlenmek ve dinlenmek için, ailesiyle yemek yer, tiyatro oyunları seyreder, genellikle avrupalı sanatçılar tarafından icra edilen opera müziği dinlerdi''
Ulu hakandır ; Vatanı ve milletin selameti için ; 30 yıl süren ve heran ölüm tehlikesi barındıran çakallarla müsabakası ; maalesef ki içimizdeki hainlerin ihaneti yüzünden 1909 yılında hüsranla sonuçlanmıştır.
Türkiyede cumhuriyeti kuran zümreyi yetiştiren platformları kurmuş ve cumhuriyete zemin hazırlamış ileri görüşlü bir lider osmanlının son hükümdarı dünyanın son imparatoru olarak kabul edilir imparatorluğun parçalanma sürecini 33 yıl geciktirmiştir.
Çok tedbirli ve bir o kadarda akıllı biriydi.fakat kendisini içeriden çürütmeye, bitirmeye çalıştılar ve başardılarda. Bunun da büyük örneği rüştü paşadır.
Sultan Hâmid'in,Yıldız Sarayı'ndaki Arnavut "tüfekçi" birlikleri vaktiyle bostancı sınıfının yaptığı gibi saray bahçelerini muhâfaza etmişlerdir.
II.Abdülhamit,kendi hayatını,ancak Türkler'e, hem de,kendi mensubu olduğu Oğuzlar'ın Kayı boyunun Karakeçili aşiretinin Türkmenleri'ne emniyet edebilmişti.Padişahın kapsında,Karakeçili bölüğünün yüzbaşısı yatmıştır.
Yılmaz Öztuna, ikinci Abdülhamit Zamanı ve Şahsiyeti , Ötüken Neşriyat .
tek karış toprak kaybetmedi yalanı ile abartılan osmanlı yöneticilerinden biri. türkiye'nin mevcut yüz ölçümünün 2 katından fazla toprak kaybetmiştir. islamcı değil daha aydınlanmacı hareketleri de mevcut açtığı bir çok eğitim kurumu ile.
israile(1948 deki kuruluş değil zihniyet olarak) toprak vermemesi, ülkenin bölünmesini geciktirmesi gibi konularda başarılı olsa da; tarihin gördüğü en büyük lider gibi parlatılması saçmalıktır. Ülkeyi çok ağır ve katı bir tutum ile yönetmiştir. Yönetimdeki kuvveti halk içine yerleştirdiği ajanlardan almıştır. (o dönem abdülhamitin istihbarat ağı çok güçlüdür) balkanlardaki toprak kayıplarında büyük sorumluluğu vardır. Ordunun siyasileşmesini sağlamış ve bu durumda osmanlıyı mevcut durumdan daha da zayıf düşürmüştür. Dolayısıyla ancak mustafa armağan kitapları ile tarih öğrenenlerin kahramanı olabilir.