bugün

Batı da en çok tanınan islam filozoflarından biri olan ibn-i Rüşd felsefe, tıp, matematik gibi alanlarda çalışmış ve uzun süre doktorluk yapmıştır.
Aristoteles ten etkilenen ibn-i Rüşd, onun sistemini de bazı noktalarda eleştirmiştir. ibn-i Rüşd e göre evrenin başlangıcı olan Tanrı, tüm varlıkları belli bir düzene göre yaratan sınırsız bir irade ve zorunlu bir varlıktır. Ona göre Tanrı, dünyayı kendisinden türeyen ilk akıl la yönetir. Bu ilk akıl dan da diğer akıllar türemiştir.
Tanrı, yukardan aşağıya doğru bir hiyerarşi içinde tasarlar evreni. Tüm akılların ilk akıldan türemesi, bütün insan akıllarının öz bakımından aynı olduğunu belirtir ve genel bir insan aklından bahseder. Sonsuz ve ölümsüz kabul ettiği ebedi akılla da insanlığın ölümsüzlüğü sonucuna ulaşır. Bilginin insan aklıyla kavranması gibi bir sonuca ulaşması, o zamana kadar kabul edilen ruhun ölümsüzlüğü görüşüne büyük bir darbeydi.
ibn-i Rüşd ün diğer bir özelliği de, evrenin hiçlikten ibaret olduğu değil, ezeli olduğu düşüncesidir ki bu düşüncesi daha sonra Hıristiyanlıkı temel alan düşünürlerce kıyasıya eleştirilmiştir.
insanın, özü gereği bağımsız olduğunu düşünen ibn-i Rüşd, insan dışındaki olayları dikkate aldığında bağımlı varsayar. Bundan da insanı, kendi eylemlerinden, yaşamından dolayı sorumlu tutar ama kendisi dışındaki olaylar karşısında da sorumlu olmadığını söyler.
Genel olarak felsefenin konusunun varlıkları incelemek olduğunu belirten ibn-i Rüşd, tüm dini görüşlerine rağmen maddi olana işaret etmesi, o dönemde yaşayan düşünürler açısından değerlendirildiğinde önemlidir. Tanrı ya ulaşmanın yolunu da, beş duyu ile algılanacak somutluğu incelemekle mümkün olduğunu belirtir
ibn-i Rüşd, etkisi daha çok islam Dünyasında değil, Batı Dünyasında olmuştur. Rüşd ün ruhun ölümsüzlüğü, evrenin ezeliliği gibi düşünceleri, Ortaçağ Hıristiyan düşüncesini etkilemiş, hatta ibn-i Rüşdücülük diye sonradan bir akım olmuştur
buyuk ve kucuk kan dolasimini bulan ilk kisidir.
endülüs' ten, maliki mezhebinden olan , aristoteles' in eserlerine yaptığı yorumlarla tanınan islam bilgini.
dini dogmalara karşı akıl ve deneyi savunduğundan, eserleri, avrupa' da kilise tarafından, 1240' tan 1513' e kadar yasaklanan islam alimi. * *
800 yıl sonra bize, 550 yıl önce de Fatih sultan mehmet'e derin sorular sordurtan bilim adamı, felsefeci, islam alimi.

(bkz: imam gazzali mi haklıydı ibni rüşd mü)
(bkz: Averos)
(bkz: averroes)
imam gazzalinin felsefeyle alakalı filizofların tutarsızlıkları(tahafütü'l felasif) kitabına felsefeyi savunarak tutarsızlığın tutarsızlığı(tehafüt et-tehafüt) kitabıyla karşılık veren islam bilgini.
(bkz: Tehafütüt Tehafüt)
Endülüslü filozof. Eski yunan eserlerini tekrar yorumlayarak rönesansa bi anlamda öncülük etmiş kişidir..
uzun süre kendisini gazali'nin hücum ettiği farabi ve ibn-i sina'yı ve tabiki bir de kendisinin de dahil olduğu aklı ön plana alan metodolojiyi savunmaya adayan feylesof. gazali'ye karşı "tutarsızlığın tutarsızlığı" adlı eserinde genelikle gazzali'yi "akla karşı çıkarken dahi aklını kullanmak zorunda kaldın " diyerek vurmaya çalışmıştır.
gazali'nin öldürücü darbesi karşısında çaresizce debelenen feylesof, alim. batıdaki etkisi doğudakinden kat kat daha vurucu olmuştur. açıkçası batılı bizden daha iyi tanır onu. ama bizim uşaklar o yüzyıllarda platon'un, aristo'nun eserleri diye neo-platoncu eserleri süryaniceden arapçaya çevirince bizimkisi de aristoyla platonu uzlaştırmaya çalışma gafletinde bulunmuştur.

roger bacon da felsefeyi ibn rüşd'ten öğrenmiştir ha ona göre.
bi de dante adlı gavur bile ilahi komedyasında ibn rüşd'e saygı gösterip, onu cehennemde güzel bir yere yerleştirir. (dante'nin gavurluğu için resullullah'ı(s.a.v) yerleştiği yere bakılsın).
tehafütül tehafütül tehafüt diye bi eser yazan bir insan varmış. ciddi diyom bak. ona da bakılsın.
matematikçi,sağlıkçı,islam filozofu ve islam bilimcisidir.tarihte kalmış müslüman bilimcilerin avrupa da en tanınmışı.
eserlerinden bazıları:Külliyat, Tehâfütüt-Tehâfüt, Kitabü Mâ Babet-Tabia, Faslül-Makam ve-Keşf an Menâhicil-Edille, Bidâyetül-Müctehid,Faslul-Makâl fî-mâ Beynel-Hikmeti veş-Şeriati minel-ittisal.
dikkat çekici tarihi kişiliğiyle jorge luis borges 'in enteresan bir hikayesine de konu olmuştur.

(bkz: averroes in arayışı)
kurtuba/endülüs'lü felsefe adamı, yüce insan.
batının şu anki batı olmasına olan katkısı göz ardı edilemez.batı eski yunanı onun yorumlamalarıyla anlayabilmiştir.
batılı bilginlerin ona verdiği değer, dante'nin ilahi komedyada tüm insanları ateşe atarken ibn rüşd'ü atmamasıyla anlaşılabilir.
aristotales'in eserlerinin bugüne ulaşmasını sağlamış zattır. kendisi en kusursuz aristo tefsirlerini yazdığı için garpta averroes (yorumcu) olarak bilinmektedir.
Gazali'nin gazabıyla körelen islam felsefesi, XII. yüzyıl sonlarında, platoncu unsurlardan arındırılmış olarak, islam dünyasının batı ucunda, Endülüs'te ilk ve son savuncusunu bulmuştu ve o da ibn rüşd idi. Bir yandan Aristo'nun temel kitaplarına yazdığı şerhlerle, diğer yandan da felsefe-din arasında bir uyuşmazlık değil, tersine, bir bütünlük olduğunu, bu ikisinin, bir tek gerçeğin iki ayrı anlatım ve kavrayış biçimi sayılması gerektiğini temellendirmesiyle tanınmıştı.
gazalî ile yarıştırılan islam filozofu.

bu iki ilim güneşinin de islam dünyasının eseri olduğunu bilmek gerek. gazalî, akıldan şüphe ederdi, aynı zamanda mezhep taassupçuluğundan da nefret. ibn rüşd ise akılı allah'a ulaşmada bir araç olarak görürdü. esasında gazalî bu tavrıyla ibn rüşd'den çok daha septik (şüpheci) bir filozoftur. gazalî'nin onotolojik kuramı sezgi üzerine iken; ibn rüşd'ünki akıla yoğunlaşıyordu.

gazalî tarafından ibn rüşd'ün kafir ilan edildiği yazıyor bazı yerlerde, bu tamamen saçmalık. ibn rüşd gazalî'yi eleştirirken, gazalî çoktan hakk'ın rahmetine kavuşmuş, kendisine bahşedilen yüksek makamda alemi seyrediyordu. gazalî, mantıkçıdır, felsefeyi reddetmez. gazalî'nin reddettiği; ibn sina ve farabî'nin ''alem ezelîdir, haşir ruhanîdir'' gibi aristo teolojisinden apardığı fikirlerdir. bunlar islam'a göre küfürdür. gazalî de sorumlu bir islam alimi olarak tenkidini yapmıştır. bütün müsteşrikler, bilim tarihçileri; gazalî'nin aklı ve felsefeyi reddetmediğinde müttefik iken; bizim aklı evvellerimiz gazalî'yi gericiliğin lideri, ibn rüşd'ü de aydınlanmacı aktivist olarak görüyor ya, ben asıl ona yanıyorum.

halbuki ibn rüşd bile, gazalî'yi ibn sina ve farabî karşısında yukarıda bahsettiğim mevzularda haklı bulur. gazalî felsefeyi yıkmamıştır, 16. yüzyıla kadar islam altın çağını yaşamış; her konuda büyük eserler vermiştir. gazalî'nin yaptığı sadece bazı filozofların görüşlerine ve felsefenin temellerine eleştiri getirmekti.

bize düşen, ''ibn rüşd gazalî'Yi döver'' tarzı saçma sapan yorumlardan uzak durmaktır. gazalî çok büyük islam alimidir, ibn rüşd de bizim medeniyetimizin medar-ı iftiharıdır. kendisini kafir ilan eden de olmamıştır, sallamayalım.

edit: imlâ.
gazzalî'nin bir eserine yazdığı telhisi mevcuttur.
(bkz: ibne rüştü)
aristo'dan etkilenen, fikirleriyle de kimi batılı düşünürleri etkileyen islam düşünürü. ılımlı bir islam anlayışı vardır. onun islam anlayışı ibn teymiye'nin anlayışı ile bire bir örtüşmemektedir.
Batı medeniyetinde başlangıç iken Doğu medeniyeti için bir sondur. Doğu medeniyetinde asla hakettiği değeri görmemiştir. Her bilginin kur’an’da yazdığını öne süren ve bu yüzden “ felsefenin yıkımı “ diye kitap yazan Gazali’ye cevap olarak “ yıkımın yıkımı adlı bir kitap yazmış ve her şeyi daha iyi anlamamız için felsefenin gerekli olduğunu öne sürmüştür.