almadığım, aldırmadığım gazete.
bünyem bu kadar tarafsız bu kadar objektif bir bakışı kaldıramıyor. hele yılmaz özdil yok mu, adam arşa yükselmiş nirvanaya ulaşmış. yetişemedik...
bursaspor şampiyon olmasına rağmen manşetinde bursaspor ile ilgili tek bir done dahi olmayan bir internet sitesine sahip gazete.
yazık ulan. her taraf fener haberiyle dolu.
şerefsiz istanbul basını ne olacak?
internet sitesindeki videolara bakılarak kalitesi anlaşılabilecek rezil gazete.
hürriyet web tv diye bir şey var. ben haberlere bakayım diye açtım. montaj olduğu besbelli, kızın teki kendini ikiye bölmüş. sonra 2 hamburger reklamı var. bir de üşenmeyip çevirisini falan yapmışlar, altına yazmışlar "adam karısının yasak aşkının uzattığı hamburgeri yiyor ve karısını affediyor" falan. izleyin, siz de utanırsınız. bu kadar boş beleş olunmaz arkadaş. eğlence köşesi falan deyin bari, illa ki bir şeyler yapacaksanız.
hürriyet'in, yıllardır sahipleri ve sahiplenenlerinin ticari kar veya siyasi rant elde etmesi uğrana dönem dönem, farklı farklı kesimleri ve kişileri hedef göstererek, izlediği yayın politikasının özünü şahsımca ''halkı suça tahrik ve teşvik'' fiilleri oluşturmaktadır.
kendine çekidüzen verme ihtiyacının gereğini yapmak adına olmasa bile, bunun bir sonucu olarak, geçtiğimiz aylarda aydın doğan'ın doğan holding yönetiminden, ertuğrul özkök'ün hürriyet genel yayın yönetmenliğinden çekilmesi anlamlıdır ve önemlidir.yine de bu, bir dönem televizyonlarda habire dönen hürriyet reklamlarında da özenle vurgulanılan ''daha fazla hürriyet arayışı'', yeni holding ve gazete yönetiminin herkes için daha fazla hürriyet istediği anlamına gelmemelidir. bilakis bu durum hürriyet gazetesinin bir zamanlar birilerinin keyfiyetini hürriyet adlederek, başka birilerinin her türlü hürriyetini kısıtlamak için uğraş verdiğinin gazete yönetimi tarafından artık kabulu anlamında okunmalı ve öyle izlenmelidir.
herkese daha fazla hürriyet sloganından, hürriyet gazetesinin sahipleri ve sahiplenenlerinin anladığı şey; korkarım ki, darbecilere,halkın sırtından palazlananlara, hortumculara,üç liraya aldığı araziyi elinde tuttuğu medya aracılığı ile siyasilere baskı yoluyla imar değişikliği yaptırıp yirmiüç liraya satmayı iş edinenlere, bu halkın alın teri ile kurulmuş onca devlet kuruluşunu özelleştirmeden beş paraya alıp çalışanlarını asgari ücrete mahkum edenlere, daha fazla hürriyettir.
bu halkın hürriyeti, emin olun hürriyetin umurunda değildir.halk hürriyetten gına geldiği için artık hürriyet kelimesini bile kullanmıyor da özgürlük diyor.
resmi internet sitelerin'de her habere "şok şok şok" diye başlık atan, sayfayı ziyaret edenler bu şok haberlere sacma sapan olduğu için ilgi göstermeyince, sistem değiştirip "bu sefer gerçekten şok" diye manşet atabilen, aydın doğan pisliği.
ayrıca piyasaya çıkacak her film'de bi öpüşme ve yatak sahnesi arayıp bulan, "bu sahneler internette rekor kırıyor" deyip, resimleri bi güzel basan, ciddi gazete ve gazetecilikten uzak, porno mu, haber mi, magazin mi belli olmayan hede.
tek kelimeyle acınası medya şeysi. fırat aydınus'un son ibb-fenerbahçe maçında kırmızı kart bekleyen daniel guiza'ya karşı sarfettiği iddia edilen "you haven't ball" repliğine kendilerince ayar vererek doğrusunu(!?) yazmışlar: "you couldn't take controll the ball"
haydi tecavüze uğrayan kızlarla alakalı "h.b'nin resimleri için tıklayın" tarzı iğrençlikleri kabullendik ama lisede şöyle ucundan da olsa ingilizce görmüş bir web editörü de mi yok bu medya devinin(!)?
ülkenin en çok satan gazetesinin internet sitesinde ciddi ciddi böyle yazılmış olan habere kıçımla mı gülsem dedim, acısam mı dedim, en sonunda siktiri çektim. ha link'e bakınca hayal kırıklığına uğramayın, yaptıkları komikliği anlamaları 3 saati buldu, düzelttiler komediyi.
Morgan De Sanctis'in bonservis bedelini 25 milyon euro'ya çıkarmış gazetemsi. lan oğlum hangi kaynağa dayandınız da yaptınız bu haberi. transfermarkt diye bi site var, insan bi girer de bakar amına koyim. yaptığınız, yapacağınız gazeteciliğin içine sıçayım...
Artık iyice çividen çıkan siteleri dikkat çekmek için her yolu yapıyor. şu an ise ''işte liseli kızların güzellik yarışması'' adlı haber yapmışlar..
Ulan hadi haberi anladım da o baştaki ''işte'' ne oluyor!!? Yani, siz beklediniz; talep ettiniz biz de arz ettik sevgili sübyancı halk! gibi bir şey? bilemedim...
tam bir demagoji gazetesi. ertugrul ozkok gibi bir vatan haininin yillarca insanlarin beyinlerini yikamak icin burjuvanin maşasi olma misyonunu yerine getirdigi yer.
dün (27.01.2010) haber servisleri giovani dos santos transferi ile dolup taşmışken internet sitesinde ana sayfada transfere dair bir satır yazı bulundur(a)mayan, bugün verdiği haberde de giovani dos santos'un kim olduğundan ziyade 2009 yılbaşında "içkiyi fazla kaçırdığı" gibi kolpa magazin duyumunu sayfa arasına sıkıştırmış, kişiliksiz boyalı basın müsvettesi...
ercan saatçi gibi ne idüğü belirsiz torpilli taverna şarkıcısını spor servisinin başına getirirken böyle madara olursun işte!
yıllardır evde okunan gazete olmasının yanında hep eksik bir tarafı varmış gibi gelir bana, kitle gazetesi olması için yeterince uzun bir geçmişe sahip olmasına sahipte, peki ya bugünü yakalamak gibi bir dertleri hiç mi yok acaba, her allahın günü siyaset, politika, gündem mi sayfalarını dolduracak, dünyadan haberleri bir sayfaya sıkıştırıp duruyorlar, yeni yeni sanat sayfası yaptılar, kelebekte de ömür gedik dışında sinema yazısını okuma ihtiyacı hissedeceğim yazarları da yok, sinema eleştirilerine, kitap önerilerine, dünya gündemini yorumlayan yazılarada ülke gündemi kadar yer verse ya dediğim gazetedir.
ölüm ilanlarını ve üçüncü sayfa haberlerini de kaldırdımı süper olacak.
eski fb'li moldovan'ın kuzeni ile bir zamanlar evlenip, sonradan isviçre'nin Zürih kentine yerleşen Yasemin Akduman Pelosi adında ne idüğü belirsiz bir kişinin yapıp yapmadığı belli olmayan telefon görüşmesini kaynak gösterip haber yapabilen omurgasız bir spor servisine sahiptir. neden acaba?
acele ile girilen haber içeriğinde 2 haber barındırmakta ve dolaylı olarak ilişki bulunmaktadır.
ösym nin saatinin değişeceğini belirten ösym başkanının açıklamasını haber olarak verecekken bununla birlikte moody's in türkiye ye vermiş olduğu kredi notu da mevcuttur.
sıfırcı hoca olarak bir şey mi anlatılmak isteniyor acaba? http://img706.imageshack.us/img706/4386/16877249.jpg