hangi isa ?
isa'nın yaşadığı dönemde hiç kimse incil-bible diye bir sözcük duymamıştı. bu sözcük isa'dan yaklaşık 325 yıl sonra bir istanbul kilisesinin patriği olan john chrysostom tarafından icat edilmiştir. şimdi kullanılan incil ise isa'nın ölümünden ancak 700 yıl sonra tamamlanabildi. yüzlerce derlemeden sonra incil'lerin 4 ü kabul edilip diğerleri sahte sayıldı.
kilise babaları tartışılması mümkün olmayan doğmatik kurallar oluşturdular. tartışmaya girmediler ve eleştirileri kabul etmediler.paganistlik ve helenistlik uygulamaları sanki hz isa istemiş gibi 'yeni ahit''e koydular. örneğin,üçlü tanrı anlayışı bir pagan uygulamasıydı. hz isa kendisine inananların evlenmemesini de istememişti .
isa'nın hayatı ise tyanalı ( kemerhisar) apollonius'un yaşam öyküsünden alınmıştır. başta katolik kilisesi olmak üzere ''tüm bağnaz hıristiyanlar '' ( onların da yobazları var) apollonius'un adını ve eserlerini gizlediler ve yok etmeye çalıştılar. onun yaşamı hz isa'nn incil'de geçen yaşamına tıpa tıp uyuyor.en önemlisi, lici cascioli bir italyanın, isa'nın gerçekte yaşamadığını ve katolik kilisesinin hiç yaşamamış birini yaşamış gibi göstererek inananları yanıltıp kilise vergisi aldığını söyleyerek dava açması bu konuda son gelişme oldu.
aytunç altındal
Amerikan yapımlarında kendisine rahatlıkla refarans verilebiliyor. Bence günlük dilde insanların ağzında olması değerini düşürmüyor bilakis yükseltiyor.
Bizim kendi peygamberimizden bahsetmek gibi bir imkanımız yok. Bu imkan varsa ramazan programından kazandığı paralarla vaaz eden nihat hatipoğlu gibilerin var.
Isa'nin korkunc olumunun yasi, antik yunan'da ortaya cikan ojeni dusuncesiyle birlesince milyonlarca yahudinin hasare gibi telef edilmesine yol acmistir.
Kimilerine göre hiç yasamamıș, Kimilerine göre bir pagan ermişin hayatının ona atfedildiği,kimine göre göğe çekilmiș, kimine göre evlenip çoluk çocuk sahibi olmuș bir figür.
isaya tanrı yakıştırması yapan topluluğa hz isa'nın cevabı:
Gidin benim önümden ey deliler, çünkü, ben yerin açılıp da iğrenç sözlerinizden dolayı sizinle birlikte beni yemesinden korkuyorum! ben bir sineği bile yaratamam!
Bunun üzerine insanlar dehşete kapılarak, ağlamaya başladılar.
isa bir gece sabaha doğru öğrencilerine bir kayığa binip deniz üzerinden karşıya geçmelerini söyledi. öğrencileri itaat etti; yağmur, fırtına, dalgalarla beraber karşıya geçmeye çabaladılar. olmadı, kayık batmak üzereydi.
isa mucizesini göstermek ve onlara yardım etmek amacıyla su üzerinde yüreyerek kayığa gitti. kayıktakiler önce onu tanımayarak korktular. içlerinden biri olan petrus, eğer gördüğümüz sen isen emir ver de su üstünde yürüyerek sana geleyim dedi.
hazreti isa ona gelmesini söyledi. petrus ilk bir iki adım attıysa da daha sonra şüpheye düştü, batma korkusu düştü kalbine o an batmaya dalgaların altında kalmaya başladı.
isadan yardım istedi isa onu elinden tuttu ve ey imanı kıt adam neden şüpheye düştün? dedi. onu alıp kayığa bindiler.
hava duruldu ve karşıya geçtiler.
bundan yıllar sonra dede sultan börklüce mustafa, şeyhi bedreddin hayali uğruna insanların libaslardan, isimlerden, milletlerden, milliyetlerden, dinlerden, sınıflardan gayri sadece can olduğu bir düzen kurmak uğruna osmanlıya baş kaldırıp isaya inananların da kalbine girmek için böyle seslenmişti tekneden inip yanına gidince dimitriye.
toprakta yürür gibi suyun üzerinde yürüyen isa misali sana geldim, dimitri baba.
davamıza inancın tam mıdır ? şüphen var mı?