''Kaybettiğim şey benim için o kadar büyüktü ki ilk önceleri bunu bir türlü anlayamadım. Ne de hayatımdaki neticesini ölçebildim. Sade içimde simsiyah çok ağır bir şeyle dolaştım durdum. Sonra bu haraplığa daha başka bir duygu, bir çeşit kurtuluş duygusu karıştı. Bir baskıdan kurtulmuştum. Emine bir daha ölemezdi. Hatta hastalanamazdı da. Orada zihnimin bir köşesinde olduğu gibi kalacaktı. Hayatımda birçok şeyler daha beni korkutabilir, başıma türlü felaket gelebilirdi. Fakat en müthişi, onu kaybetmek ihtimali ve bunun korkusu artık yoktu. Her an onun hastalığının arasından etrafa bakmayacak, o azapla yaşamayacaktım.''
'Olabilecek şeylerin en kötüsü olmuştu. artık hürdüm.'
Daha eli topraga degmemis, bir kez bile ahira girmemis, yabani hayatin zorluklarindan bihaber şehirli bohem bireylerin nedense sürekli doğal hayatta, teletabis mekanlarında, kırda koyde aradıkları bir garip şey.
He amk he. Oraya gidince çok huzurlu olacan. Mis gibi hayat, temiz hava, falan fistan diil mi.
Bok huzurlu olursunuz amk. Orada karnını nasıl doyuracagini, nasıl yaşayacağını biliyon mu? Ayrıca instagram, snapchat, twitter neyin de olmayacak ha?
Nah yaşarsınız orada. En fazla 1 hafta kalın cildirirsiniz. Sizler parmaklarinizin ucundaki ışıklı şeyler olmadan, AVM ye gidip selfie çekmeden, yepyeni kıyafetler alıp ona buna caka satmadan huzurlu olamazsiniz. Ahmaklar.
huzur insanın bir dert tasa olmadan veya düşünmeden anlık olarak kendini rahat hissettiren yüreğini arabadan aniden yokuş inmiş gibi hafifleten bir histir. kalıcı değildir.
hic bi zaman anlamini derinden hissedemeyecegimi cok iyi bildigim huzur kelimesinden baska uygun bisey bulamiyorum yarattigim catiya. hani herkesi altina topladigim,yanim'daysa guvendeler demek olan catim. benim bi yanim huzur olabilir mi ben bi kere onun ne oldugunu hic bi zaman sahip olmadigim icin cok iyi biliyorum. senin o bebekten vardi. sarildin,sevdin,oynadin,kirdin bi tarafini attin bi koseye,kayboldu gitti o. ben her bir sac kivrimini,isigin her zerresini,golgesini,tirnagini,poposunu ve naylon kumas elbiselerinin desenine kadar hala aklimda tutuyorum o kirtasiye vitriniyle. simdi sen soyle bana, biseyi iyi tanimak icin ona sahip olmak mi gerekir yoksa asla olamamak mi. soyleme vazgectim. benim zaten kucukken hic bebegim olmadi sömürüsündeyim su an.
benim o herkese, 'yanimdaysa guvendedir' kontrol manyakligim aldi kendini dere kenarinda yikanan bi camasir gibi vurdu kayalara,taslara ve puff! dagittim herkesi simdi. sahip olmazsan asla kaybetmezsin fikri bi ampul gibi belirmis kafamda kimbilir ne zaman da ben simdi yapayalnizken evimde,oylesine dalmisken dusunceye,farkettim. yoksunluğu fikrinden ödüm kopan ne varsa,derhal cikarmisim hayatimdan meger.
boyle de bi kader yazmissin ya,mubarek gün ne sövsem olmaz simdi. huzurla oturacaktik altinda catimin,elimde degil, elim ayagima dolasinca korkudan, yiktim.