ölümünün 3 yılında sevgı ve saygıyla anıyoruz ve biliyoruz kı onu katledenler hıç bır zaman adalet karsısına cıkmayacak cıkanlar ise adaletli bir sekilde yargılnmayacak. ve artık bitsin diyoruz insanlar ne düşündügü için sokak ortasında kalleşçe arkasından vurulmasın,hangi dinden hangi mezhepten hangi ırktan olursa olsun linç edilmesin. ama inanıyoruz gelecek güzel ve aydın günlerin kapıda oldugunu, halkların kardeşçe yaşayabildiklerine inanıyoruz. 19 ocakta bir ermeni ,2 temmuzda bir alevi olmayı,kürt olmayı mezepotamya topraklarında , israil tanklarına karsı taş atan filistinli çocuk olmayı ,kafkasyada rus zindanlarında bin bir işgenceye ragmen hayata tutunan bir çeçen olmayı,doğu türkistanda elleri bağlı arkadan ,sırtı duvara dayalı kurşuna dizilen bir türk olmayı öğreniyoruz ve yaşıyoruz aydınlık sabahlar adına ve yaşayacağız...
dini, dili, ırkı koydum bir yana da, herşeyden önce ailenden birinin öylece yerde yattığını görmek, hemde 'hiçbirşey uğruna' insana aklını kaybettirebilir. şimdi onun kanı ile dolaşan eller belki, kendi çocuklarını seviyor. ama karısı öpemiyor yada oğlu 'baba' diyemiyor.
ve nedense, adalet hiçte zannedildiği kadar adil değil konu aydınlar olunca!
bir takım insancıl geçinen vatan hainleri tarafından göğe çıkartılan muhterem(di). adam yaşarken tipini bile bilmeyen kerataların, bir satırını dahi okumamış zat'ların kendisine bu denli sahip çıkmaları, "hepimiz ermeniyiz" diyecek kadar da soysuzlaşmaşlarına sebep olan şahıs.
vatan haini ve vatan kahramanı kavramlarının yeniden biçimlenmesine sebep olmuş yüreği güzel insan, ırkının ne olduğunun herhangi bir önemi yok çünkü insan. kavramlara gelince; kendisini seven vatan haini, öldüren de vatan kahramanı oluyormuş...muş.
Hayastan anunov
Yergir mın em yes
Xiğcin kağdnakuyn angyunı
Taknıvads e hişadagıs.
Yete badahi vor or mı
Haydne lezun zis
Sbidag badankneru meç pattıvads
Ağavni mı gıllam
Gı veratarnam tser dunı
Vırındek (nuynisg) çem yertar.
Hayastan adında
Yitik bir ülkeyim ben
Vicdanın en gizli camekanında
Saklıdır benim hatıram Olur da yine bir gün
Aşikar ederse dil beni
Ak kefenlere bürünmüş
Bir güvercin misali
Dönerim hanenize Kovsanız da gitmem!
memleketimizin gördüğü nadide insanlardan biri. bu, "insan gibi insan az çıkıyor bu memleketten" demek değil, hayır, neler çıktı düşünsenize bir. kimler geçti bu topraklardan. şanssızlık, kötülerin egemenliğinden yalnızca. güzelim ağaçları sebepsiz yere budamaya meraklı gerzeklerin iktidarından. tabii bizim de, birbirimize sahip çıkmaya alışkın olmayışımızdan. o değil, hrant dink, o güzel insanların içinden de sıyrılan bir karaktere sahipti. bugün birçok insanın beceremediği uzlaşmanın her yolunu zorladı, hep denedi ve umut etti. ama bilemedi ki, umuttan nem kapat memleketin iklimi.
bu toprağın insanıdır. her zaman öyle kalacaktır; ama bence fazla abartılmaması gereken kişidir. öldü diye, ölüsevicilik de yapmayın, yanlış anladığınız o sözde 301'lik lafları için de nefret etmeyin.
evrimini tamamlayamamış bir takım faşistler tarafından , şerefsizce bir suikaste kurban giden ermeni asıllı yazar. cenazesinde eşi rakel dink'in konuşmasında söylediği sözler insanı bir durup düşündürür :
"yaşı kaç olursa olsun; 17 veya 27, katil kim olursa olsun, bir zamanlar bebek olduklarını biliyorum. bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılmaz kardeşlerim".
katledilmiştir ve katliam yapanları asla tasvip etmeyiz. neyi çözmüştür ki zaten yapılan! ama aydın deniyor kendisine, bence değildi. gazeteciydi ve kendisini okuyan bi kitle vardı. şimdi bunca kıyamet koparanlardan kaçı ölümünden önce oturup bi canlı yayında seyretmiştir kendisini yada bi yazısını okumuştur merak ederim. öldürülmesini kınayacaksak, hep birlikte ama bağcıyı dövüp sonra sırayı devlete getirceksek... ne bu kin!
(bkz: kan testi yaptırdım pis çıktı)
ekleme: evet üzüldüm öldürüldüğüne. üzeri örtülmüş, ayakları görünen cansız bir bedeni görüp te üzülmemek bi insana yakışmaz zaten.
öldürülmesiyle memlekette öküzleri ortaya çıkartan gazeteci. kimi hak etti der, kimi zaten ermeniydi. bir insan öldürülür, bu aşağılık eylemi savunanlar kutsayanlar çılgınlar gibi tepişir.
''türk kanı pistir'' demiştir. şimdi ben sana desem ulan o..çocuğu diye. bu suçtur. gammazlarlar. silerler yazdıklarımı. ama sen türk kanı pistir cümlesini yayınlayabiliyorsun gazetelerinde. üstelik internetten daha fazla denetlenen gazetelerde yayınlıyorsun. o zaman daha alengirli bir cümle kuralım sana.
bazen, bazıları, bazı şeyleri hak eder sevgili hrant.
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların "türk kanı pistir" dediğini iddia ettiği yazar.
kendisi "türk kanı pistir" dememiştir, eğer ilgili yazının bir kısmını alacak olursak "türkten boşalacak zehirli kanın..." demiştir.yazısının tamamı okunduğunda aslında o yazının ermenilere yönelik bir yazı yazdığı anlaşılacaktır.
son olarak, yazdığı yazının tamamını bile okunmadan, sırf ermeni olduğu için eleştirilen yazardır.
kendisi öldürüldüğü zaman medya da yer aldığı gibi fakir birisi değildir. istanbul-bakırköy ün ortasında 3 katlı hayvani bir kırtasiye olan beyaz adam ın sahibidir.
diyoruz ya bu memlekette bir çok insanın içinde var olan öküzlüğü ilkelliği ortaya çıkartmıştır diye. Ermenilere hitaben yazdığı türklerden intikam alma duygusunu millet olma bilincinizin merkezine koymayın. sizi zehirleyen bu intikam duygusundan vazgeçin anlamına gelen yazısından bir cümleyi çekip aa bu bize bunu dedi diyen cinsleri de ortaya çıkarmıştır.
ulan öldü gitti. nasıl oldu bir düşünün işte. bir adam ensesinden haince vurdu. kolay mı be bu çağda sokak ortasında eli kolu bağlı bir adamı sırtından vurmak. kolay elbet burası türkiye. bu kadar barbarız işte. bu adamın suçu yazmak mı? bu adam o sözü söylemediğini defalarca dile getirdi. bunun çözümlemeside yapıldı. türkçe nereye çekersen oraya gelen bir dildir.
ezberinizi sikeyim. evet haklısın. benim yazımdan alıp sadece "sikeyim" kelimesini kopyalayıp yapıştırırsan doğrudur "sikeyim" demişimdir. onu bırak bu ülkede en harbi türk bile gün aşırı köşe yazılarında bu toplumu yermektedir. hepsini vuralım mı. aziz nesin, bu toplumun bilmem yüzde kaçı koyundur (?) demişti. önce efelendik. sonra, sonra bu söz deyimleşti resmen. ne oldu yani. adam yanlış bir şey mi söyledi? bu kadar koyun olmasa eğer, bu ülke bu halde olur muydu?
ben şahsen kendi adıma bu meseleye baktığım zaman hrant dink'in öyle bir şey düşüneceğini sanmıyorum. eğer öyle olsa burda durmaz zaten çıkar gider ve amerika'da keyfine bakardı birileri gibi. kırtasiyesi varmış. ulan bu mu yani? tezin örgümanın bu mu? zengin olduğuna burdan mı kanaat getiriyorsun. bu adam bahse konu zenginliğin içindeyse ve buna rağmen dibi delik ayakkabıyla geziyorsa en azından halktandır.
asıl mesele şu ki, ölmüş gitmiş bir adamın arkasından hala atıp tutuyoruz. karısının, kızlarının döktüğü göz yaşına rağmen. yazık ulan. kafatasçılığınızı sikeyim.