bir de hoşlandığınız kişi size ingilizce anlatıyorsa daha da vahim olan durumdur .soru sorar cevap veremezsiniz kızarırsınız.Bütün tensler birbirine karışır karşılıklı saçma gülüşmeler başlar.çoktan rezil olmuşsunuzdur bile.
hoşlandığınız kıza mümkünse matematik çalıştırmayın.
+şimdi 74'le 74'ü çarpıyoruz...
- ama şey...
+ dur bi dakka 4 kere 4, 7 kere 4...
- soruda aslında...
+ sen şimdi diğer soruya bak ben çözüyorum
iç ses: hoşlanıyorum desem mi lan? neyse soruya odaklan, soruya odaklan. nah odaklanırsın lan deminden beri gözün kızda.
+cevap 60 mı elif?
-hayır aslında deminden beri ne yaptığını merak ediyorum soruda 74 falan yok 7 çarpı 4 o sadece ben çözdüm. neyse artık gelecek hafta hakan'la çalışıyım sen sanırım bu konuda o kadar iyi değilsin.
+ .... **
+ben ileride evlenince,eğer eşimde çalışırsa ev almayı düşünüyorum.
-evet,aslında doğru.
+eğer o da çalışırsa onun maaşını biriktirir,onun adına ev alırız eşimle.
-nasıl yani onun maaşını biriktirip,kendi adına mı ev alacaksın. *
+hayır,hayır diyorum ki eğer eşim de çalışırsa onun parasını biriktirip onun adına ev alırız eşimle.
-tamaaaammm,olurrr. *
aslında orada demek istediğim tabi öyle de olur cümlesiydi. ama o cümle ağzımdan nasıl öyle çıkmış hala anlayabilmiş değilim. sonuç olarak ne mi o güldü ben saf saf baktım bu neden böyle gülüyor diye. sonra anladım tabi. aşk işte,salak edebiliyor insanı bir anda.
hoşlanılan kişinin yanında olmak bile heyecan patlamasına yol açabilecekken konuşurken saçmalamak kaçınılmazdır. yaptıkların, konuştukların anlıktır, öncesini düşünmezsin. karşı tarafın dikkatini çekmek amaçlandığı için susmak da olmaz. kısacası uğraş dur.
normal olan hadisedir. hele de hoşlanılan kişi sizden hoşlanmıyorsa ve siz bunun farkındaysanız, batmamak için mantıklı konuşayım derken çeneniz düşer iyice rezil olursunuz. *
