--spoiler--
Belgenin Kaynağı ve Güvenirliği
Bu ifade ilk olarak Nürnberg Savaş Suçları Mahkemesi belgelerinde gündeme gelir. Özellikle Amerikalı savcı Sidney Alderman, 1945’te bu belgeyi mahkemeye sunar.
Ancak bu konuşmanın farklı versiyonları vardır:
Lothar Behnke versiyonu: Daha sansürlü ve bu alıntıyı içermez.
Louis Lochner versiyonu: ABD'li gazeteci Louis Lochner tarafından elde edilen metin; bu versiyon söz konusu ifadeyi içerir. Ancak bu versiyonun doğruluğu daha tartışmalıdır çünkü Lochner konuşmaya doğrudan tanık olmamıştır.
Bu nedenle bazı tarihçiler, bu sözün tam anlamıyla doğrulanamayacağını belirtir, ancak bağlam ve Nazi politikalarının genel ruhu açısından inandırıcı ve uyumlu olduğu da vurgulanır.
--spoiler--
Amerika’lı araştırmacı Heath W. Lowry, Hitlerin yapmış olduğu konuşmada Ermenitere değindiği yolundaki iddiaların efsane olduğunu yetenekli biçimde kanıtlamış bulunuyor. Gerçekte Hitler, söz konusu tarihde Obersalzberg’de iki konuşma yapmıştı. Bu konuşmalarında, silâhlı güçlerin üç bölümünün yüksek komutanlarına ve başkomutan (oberbefehlshaber) rütbesini taşıyan komutan generallere hitap ediyordu. Konuşmalarının metinleri, Silâhlı Güçler Yüksek Komutası şefi (oberkommandó der Wehrmacht)'ın dosyalarında bulunmuş ve Nuremberg yargıtayında kanıt olarak kullanılmıştı. Yargıtaya kanıt olarak sunulan Obersalzberg söylevlerinin hiçbirinde Ermenilere değinilmemektedir. Basına sızdırılan ve yayımlanan, ama sahte olan üçüncü bir ‘belge’, Obersalzberg’de yapılan toplantının tutanaklarının orijinali bulunduktan sonra, yargıtaya kanıt olarak sunulmamıştı. Hitler'in Ermenilere ilşkin olarak yapmış olduğu söylenen atıf, Times gazetesinin 24 Kasım 1945 tarihli Cumartesi sayısında yayımlanan işte bu ‘belge’den kaynaklanmaktadır.