o güzel şey neyse, onu yaşarken, bu sözün iki türlü düşüncesi olan durum. her güzel şeyin bir sonu vardır diye, sonunda çok fazla üzülmemek adına, o güzel şeye kendini kaptırmamaya çalışmak mı, yoksa onu, sonuna dek , dibine kadar yaşamak mı. bence ikincisi.
Sadece güzel şeyler değil kötü diye nitelendirdiğimiz durumlar içinde geçerli olan önerme. Geçmez dediğimiz, o an ağır gelen dertler zaman içinden birer birer yok olup gidiyor. Aynı şekilde güzel şeyler de. Lakin unutmayın her son da yeni bir şeyin başlangıcıdır.
insan mazoşizminin yarattığı paradokslardan biri. her şeyin tersiyle varolmasının diyalektik gerekliliği.
"güzel" her ne ise, varlığı gibi devamlılığı da onu tanımlayana bağlı. alışkanlığa dönüştürdüğünde "özen"i ihmal etmeye başlaman da sonunu hazırlıyor. "güzel"in tanrısı da sensin, azraili de.
insanın mülkiyetle ilişkisi çok dramatik (hayır, hatta trajik). kaybetme korkusu taşımadığı hiçbir şeye "sahip"likten tatmin olmuyor. düz adam iyi açıklamış: "ya benimsin ya toprağın.