bugün

kırmızı kan hücrelerinde bulunan oksijen taşıma görevi yapan moleküllerdir.oksijenin kanda taşınmasını sağlarlar.4 alt birim içerirler. bunların 2 si alfa altbirimleri diğer 2 si de beta alt birimleridir.her bir alt grup bir polipeptid olan globin ve oksijen ile birleştiğinde moleküle oksijen taşıma yeteneğini verir.
hem ve globin diye iki kısımdan oluşmaktadır. yapısındaki demir atomuyla rahatlıkla oksijen ve karbondioksit ile ayrılıp bağlanma yeteneğindedir. fakat yapıya karbonmonoksit bağlanırsa ayrılmaz, bu yüzden tekrar yapısına oksijen bağlanamadığından her lodosta ortaya çıkan soba zehirlenmeleri meydana gelir.
karbonmonoksitle kararlı bileşik oluşturdugu için, bir daha ayrılamaz ve zehirlenmeye yol açar.
GSU'de bilgisayar mühendisi olan dost kişilik..
şirin arkadaş..
(bkz: methemoglobin)
yüksek kesimlerde oksijen fazla olduğu için, sayısı fazla miktarda artan ve bu kesimlerde yaşayan bireylerin kırmızı kırmızı yanaklara sahip olmasını sağlayan, kanda oksijeni taşıyan molekül.
(bkz: fit)
örümcek adamla büyümüş biri olaraktan ne zaman görsem nickini hemo goblin şeklinde okuduğum uuser.
oxyhaemoglobin ve deoxyhaemoglobin olarak iki durumda bulunabilir.
kana esas kırmızı rengini veren ve alyuvar içinde bulunan kromoproteid.
nefes alma aracılığıyla organizmanın hücreleri arasında oksijen ve karbon gazını iletmeyi sağlayan, bileşiminde demir, azot, oksijen, hidrojen, kömür ve kükürt bulunan alyuvarların en önemli maddesidir.
iki ağır (heawy chain) bir hafif (light chain) zincire sahip kan molekülü.
türevleri vardır..misal fetal hemoglobin , daha çok oksijen bağlama kapasitesine sahiptir..şekerlenmiş hemoglobin uzun süreli yüksek kan şekerinde hemoglobinin şekerlenmesini gösterir , diabetus mellitus tanısında mühim rol oynar..
onun dışında sentezi de meşakaatlidir..bi mitokondride bi sitoplazmada gerçekleşir..sonra dön babam gene mitokondriye..
sentezi polikromatofilik eritroblastlarda başlar.
Omurgalı canlıların tamamında alyuvarda bulunan protein yapılı molekül.
fişne suyunun tıptaki ismi.
Kırmızı kan hücrelerinde (alyuvarlarda) bulunan, kanın oksijen ve karbondioksit taşıma işini yapmasında görevli, demir ihtiva eden solunum pigmenti. Alyuvarlara kırmızı rengini, sağlıklı kişilerin cildine pembe görünüşü veren bu maddedir.

Hemoglobinin oksijen ve karbondioksit gazlarını taşıma görevi, organ ve dokuların normal görevlerini yapabilmeleri için hayati öneme sahiptir.
merkezinde demir atomu bulunduran proteindir. bu demir sayesinde oksijen taşır.
dokulardan karbondioksit alıp akciğerde oksijenle değişim yapan,
kana kırmızı rengini veren madde olup demirli bileşiktir.
Hb+o2-> hbo2 şeklinde oksijeni taşır.*
Vişne suyu ile karıştırılan, kana kırmızı rengini veren madde.
klorofilden farkı merkezinde demir bulunmasıdır. klorofilde merkezde magnezyum bulunur.
sloganların beynine hakim olmasına izin veren yazar.
fetal hemoglobin anne karnındayken kanda dolaşır.oksijen tutma satürasyonları klasik hemoglobine göre daha fazladır. hmg üretiminde yaşana bazı bozukluklar dolayısıyla hbs şeklinde oluşan 'orak gücre anemisi' :dünyada birinci sıklıkla gözlenen ve ilk belirlenen anormal hemoglobin varyantı olup klinik açıdan oldukça önemlidir. Karakteristik bir coğrafi dağılım gösteren varyant en sık Afrika’da ve bu kıtadan göç eden siyahların yaşadığı ülkelerde, daha az sıklıkla Akdeniz Ülkeleri, Suudi Arabistan ve Hindistan’ın bazı bölgelerinde gözlenir.

Orak hücre anemisine neden olan Hemoglobin S (HbS) molekülü beta globin zincirindeki bir aminoasit değişimi sonucu meydana gelmektedir. Bu da beta globin geninin 6. kodonundaki A®T dönüşümü ile glutamik asit yerine valin (GAG®GTG) geçmektedir. Bu aminoasit değişikliği ile oluşan Hemoglobin S (HbS)’in deoksijene durumda çözünürlüğü azalarak eritrositler içinde çökelmesi sonucu oraklaşma meydana gelmektedir. Bu mutsyonun homozigot olduğu bireylerde orak hücre hastalığı (HbSS) ortaya çıkar. Bulgular yaşamın altıncı ayından sonra ortaya çıkmaktadır. Hastalarda orta derecede normositik, normokromik anemi vardır. Ortalama Hb konsantrasyonu 7.5g/dl olup, kan yaymalarında değişik sayıda orak formlar, ovalositler ve çok sayıda hedef hücre gözlenir.Bu hastalığı taşıyanlar asemptomatik olup A®T mutasyonu için heterozigot (HbAS) olarak bilinmektedir. Taşıyıcılar hemoglobin elektroforezi ile kolayca teşhis edilmektedir. Orak hücre taşıyıcılığında HbA ve HbS birlikte bulunur. Ancak HbA oranı her zaman HbS’ den fazladır. Taşıyıcılarda klinik veya hemotolojik herhangi bir bulgu yoktur. Bu hastalık resesif olarak seyretmekte olup, 11 no’lu kromozomun kısa kolu üzerinde yer alan beta (b) globin gen mutasyonları sonucu meydana gelmektedir.

kaynak: itf hocalarından figen gürdöl biyokimya
http://www.hemoglobin.org...ilgi/kitap/hemokitap6.asp tablodaki veriler eskidi.
hemoglobin, kanda solunum organından dokulara oksijen, dokulardan solunum organına ise karbondioksit ve proton taşıyan protein. eritrositlerin içerisinde bulunur. oksijeni +2 değerlikli demir içeren hem molekülleri ile bağlar. başlıca sentez yeri eritrosit üretimi sırasında kemik iliğidir. yaş, cinsiyet ve türe göre küçük farklılıklarla da olsa kanda belli bir değerin altında bulunmasına anemi, yüksek miktarda bulunmasına ise polisitemi denir. hemoglobinin prostetik grubu hem, proteiniyse globulindir.