son peygamber. peygamber de olsa bir insan oldugu unutulup, dinde yasak olmasina ragmen bazilari tarafindan yari tanri gibi gosterilmeye calisilan buyuk lider, muhtesem insan.
her seyden once, bugune kadar gelmis gecmis tum insanlar gibi normal bir insan. o da tuvalete gider, o da öksurur, sinirlenir, bagirir, yemek yer(di). onun da aksamlari koynuna aldigi karisi vardi. onun da ayaklari kokardi. gozu capakli uyanirdi her sabah. onun da tercih ettigi cinsel pozisyonlar vardi. o da burnunu karistirirdi, sifonu cekmeyi unuturdu. o da anasinin karnindan aglayarak cikti. onun da hayalleri vardi. o da nefes alirdi. o da parmak citlatirdi. muzik dinlerdi. icki icmezdi belki ama o da efkarlanirdi. ya da efkarlanmazdi. insandi insan her seyden once...
alemlere rahmet olarak indirilen son peygamber ... şehadet ederiz ki allah birdir,hazreti muhammed onun kulu ve elçisidir. onun* indirdiği kitabı insanlık alemine anlatmak ve ordan yön bulmamızı saglamak için görevlendirilmiştir.
allah ın yolundan saptırmayasıca habibi * tüm kainatın o nun hürmetine yaradılmış olduğuna inanılır, tüm varlıklar kıyamet günü o na secde edecektir, hiçbir varlığın olamayacağı kadar merhametli, sözü özü bir, tek duasına nail olmaya değmeyeceğimiz, ama yine de allah ın kulu olan yüceler yücesi varlık.
[...]
ondört asir evvel, yine böyle bir geceydi,
kumdan, ayin ondördü, bir öksüz çikiverdi!
lakin, o ne hüsrandi ki: hissetmedi gözler,
kaç bin senedir halbuki beklesmedelerdi!
[...]
namaz kılarken üstüne dökülen işkembeye bir şey dememiş, yollarına serilen dikenlere bir şey dememiş, allah bir dediği için hor görülmeye bir şey dememiş, insanlara anlatmak için gittiği kabilede taşlanınca da yine bir şey dememiş, kendisine bin bir türlü cefa edenleri affetmiş, gözünün nuru amcasının ciğerlerini çiğneyeni affetmiş, kendisini öldürmeye gelenleri defalarca affetmiş birisi.
güç elinde iken de maddi açıdan güçsüz görünürken de affetmiş, insanlar için ağlamış rahmet peygamberi.
savaş esnasında kendisini öldürmeye dolu dizgin gelen şahsı öldürmüştür mızrakla. binlerce kişi budur sanırım.
kendisine şair, büyücü denmiştir vaktinde. ayın yarıldığını görüp de inanmayan zihniyet için de ağlamıştır o, onların şimdiki takipçileri için de.
kendi devrinde yirmi beş yaşına kadar bekar kalan erkek belki de bir tek kendisidir, yıllar boyu tek eşli evliliğini sürdürmüştür, cinsel açıdan en güçlü çağında iken. kalpleri mühürlüler tarafından evlilik düşkünü olarak gösteriliyor. o kadar cinsellik düşkünüdür ki her gecesinin üçte birini namaza ayırmıştır. eyvallah.
döneminde aynı şehirde yaşadığı münafıkları bile ifşa etmemiş, onların iyiliği için dua etmiştir.
saldır arkadaşım saldır, her yönden saldır. o senin için de dua ediyor bunu bil.
insanlar inanmamakta özgürdür, fakat 2 milyar müslümanın inandığı allah ve onun resulu ile dalga geçilmemesi gerekmektedir. Biraz Saygı Beyler, bayanlar. Sizin inanmadığınız terbiyesizce laf söylediğiniz şeyler için yeryüzünde hergün insanlar ölüyor. Biraz Saygı duyun! Canını bile bir an bile şüphe etmeden verebilecek insanların inandıkları şeylere bu şekilde bok atamazsınız.
Sizin inandığınız ideoloji'ler ve onları çıkaranlar inanın bok atığınız kişiden daha utanmaz bir hayat yaşamışlardır.
Biraz Saygı, Kaçınız inançlarınız için canınızı feda edebilirsiniz ki, utanmadan o canların feda edildiği inanca ve onun yaratıcısına laf söyleyebiliyorsunuz!
bu da başa bela, lanet bir hadis uydurmasıdır. birbirinden çelişkili bir sürü hadis arasından yaygın kabul görmüş bir yalan. aşağıda da buna bir dergide verilmiş cevabı vereceğim. yanız bu da
rivayetlerden yola çıkıyor. amacım peygamber hakkındaki kanıların hadislere bakılarak verilmesinin yanlışlığını ortaya koymak.
--alıntı--
iktibas Dergisi, Temmuz 2004, Okuyuculara Mektuplar bölümünden:
Soru 1: Peygamberimizin Hz. Aişe ile evliliğini diline dolayanlar en çok onun yaşına takılıyorlar. Gerçekten Hz. Aişe annemiz çocuk denecek yaşta mı evlenmişti? Bununla ilgili bizleri bilgilendirirseniz memnun oluruz.
Cevap 1: Hz. Aişe Validemizin doğum tarihiyle ilgili bir takım görüşler ileri sürülmüştür. Bunun sebebi ise o dönemde çocukların doğum tarihine önem verilmez ve tespit edilmezdi. Bilahare çocuk meşhur biri olursa insanlar onun doğum tarihiyle ilgilenir ve tespite çalışırlardı.
işte Hz. Aişe validemiz (r.a) için de böyle olmuştur. O nun peygamberliğin dördüncü yılında doğduğunu söyleyenler, Mekke döneminin sonunda da Hz. Muhammed (s.a) ile evlendiğini iddia ederek; bu evliliği dokuz yaşında yapılmış gibi göstermeye çalışmışlardır. Bunun doğru olmadığını Hz. Aişe validemizden yapılan bir rivayet ortaya koymaktadır:
"Hz. Muhammed henüz Mekke de iken ve bende oynayan bir çocuk iken "onların vadeleri kıyamettir. Kıyamet ne dehşetli ve ne acıdır!" mealindeki (kamer s. 46) ayet inmişti... (Buhari 1.cilt Telifil Kuran bahsi)"
Bu sure Mekke devrinin birinci döneminde(4. yıl) inmiştir. Hz.Aişe validemiz bu sure ve ayetleri net olarak hatırladığına göre yukarıdaki iddianın doğru olması mümkün değildir.
Olayları ayrıntılarıyla hatırlayabilmek ve sokakta oynayan bir çocuk olması için en az beş veya altı yaşında(veya daha büyük) olması gerekir. Kamer suresi Mekke devrinin dördüncü yılında indiğine göre dördüncü yılda beş-altı yaşında olunca Hz. Peygamberle evlendiği zaman en az ondört-onbeş yaşında olması gerekir.
Bunu doğrulayan bir başka delil ise kız kardeşi Esma nın durumudur. Kardeşi Esma Abdullah bin Zübeyir in annesidir. Esma yüz yaşına kadar yaşamış ve Hicretin 73. yılında vefat etmiştir. Hz. Aişe validemizden on yaş daha büyüktür. Hz. Ebu Bekir (r.a) kızı Esma ve oğlu Abdullah Abdul Uzza nın kızı Kayleden, Hz. Aişe ile Abdurrahman ise Ümm-i Rümandan doğmuşlardır. Hz. Esma yüz yaşında ve hicri 73. yılda öldüğüne göre hicret esnasında 27 yaşında olması gerekir. Bundan on yaş küçük olan kardeşi Hz. Aişe validemizin de 17 yaşında olması gerekir ki bu da aşağı yukarı Buhari de Hz. Aişe nin kendi hadisindeki ifadeye uygun düşmektedir.
--alıntı--
......................................................
--alıntı--
keşke inandığı düşünceyi yayabilmek için binlerce insanı öldürmek zorunda kalmasaydı yanındakilerle birlikte..madem iyilik güzellik getirilecekti, insan öldürmekle güzellik olur mu diye sormak isterdim
--alıntı--
peygamberin dini yaymak için savaş yaptığı, adam öldürdüğü yanlıştır. o müslümanlarla savaşanlarla, yurtlarından çıkarmaya çalışanlarla, saldırmak isteyenlerle, barış anlaşmalarını bozanlarla savaşmıştır.
son peygamberdir. başka da gelmeyecektir. hayatı nefsi zevklerden ibaret sanan ; hayatı boyunca alnı bir kere secdeye gitmemiş insanların cahilce zırvalamaları O(s.a.v)nun büyüklüğünü gölgelemez.
ve tek gerçek şudur ki ; hakkında bilmeden cahilce konuşan insanların gün gelip pişmanlıklarını haykıracaklaradır. ama tren onlar için kalmış olacaktır.
(bkz: rabbim bize şefaatlerini nail eylesin)
en güzel kokulu gül. kainatın yaratılma sebebi. yerdeki ve göktekilerin övdüğü varlık.
edit: (defalarca gerçekleşen eksilenme üzerine edit)
eksi ya da artı oy almak değil mesele. merak ettiğim burda yanlış bir şey mi yazılmıştır? şahsen doğruluğuna inanıyorum; ki dünyada milyonlarca insan da aynı kanaati taşıyor. bu yüzden buyur kardeşim bir daha eksile...
o donemlerde halkinin iyiligini istemis bir devrimci. bunuda iyi insan olun cennete gidersiniz kotuluk yapmayin cehhenme gidersiniz gibisinden yapmistir. insanlarin tembel oldugunu gormus namaz kilin demis pis olduklarini gormus abdest alin demis asosyal olduklarini gormus camide toplanin demis. kotuluk yapmayin cizz olursunuz diyecek hali yok o donemde moda oldugu icin tanrisal yolarla yapmistir.
birini tanimak için farkli yönlerini de bilmek gerekir, gordugum kadariyla sozluk cemmati yine her zamanki gibi mevzu bahis kişiyi tanımak için farkli kaynaklara bakmaktan yoksun kalmis. madem boyle bi durum var, biz ne gune duruyoruz, hemen yonlendirelim efenim :
(bkz: din bu) serisi (bkz: Turan dursun)
