bugün

freud, "haz peşinde koşmak, yaratıcı faaliyetin en büyük kaynağıdır." derken çağımızı öngörememiş sanırım. çağımızda haz peşinde koşmak insanlarda ödül tatminsizliği oluşturdu. yemeğe doymayan, sekse doymayan, sevgiye doymayan, ilgiye doymayan, eğlenceye doymayan bir nesil. hep tatminsizlik. hep mutsuzluk ve bir arayış içinde. insanların bu kadar dijital aleme sarması tesadüf değil, arayışın en kolay yolu bu.
modernizm düşünmeyen, bencil, hep isteyen ama vermekten hoşlanmayan bir nesil oluşturdu. tebrikler.
Kapitalizmin dondurma satmak için kullandığı argüman. Dondurmayı alıp götümüze sokmamızı istiyorlar.
şimdi kalkıp puding yivcem mesela.
insanoğlu her geçen gün gelişiyor. Dünyanın problemleri her geçen gün biraz daha çözülüyor. Bir gün açlık ve susuzluk da tamamen çözülecek tüm dünyada. Misal, biz çocukken çok daha pahalı olan ve ulaşması zor olan birçok şey şimdi çok daha bol, ucuz ve ulaşması kolay. insanları mutsuz eden de bu aslında.
Mutluluk bir şey düşlemek, onunla yatıp onunla kalkmak ve sonunda ona kavuşmaktır. Bu bir araba da olabilir, bir oyuncak da, ya da belki sevdiceğiniz. Artık herşeye ulaşmak daha kolay.
Misal, ben çocukken müzik aletlerine çok heves ederdim. Yeteneğim de vardı. Ama nasip olmadı. Hatta çocukken bir karton kutu, tahtadan sap ve misineleri kullanarak kendime gitar yapmıştım. Şimdi aradan yıllar geçti. Çalışıp kendim para kazanmaya başladım. Gitar da aldım, keman da, piyano da. ilk gitarımı hala saklıyorum. O çok ucuz ve dandik bir gitardı ama benim için manevi değeri var. Hala onu çalıyorum. Şimdi oğlum daha hiç düşlemeden, hiç hayalini kurmadan bunlara sahip. Yani benim bunlara ilk kavuştuğumdaki tarifsiz mutluluğumu oğlum hiç yaşayamayacak. Çünkü onun zaten daha istemeden, düşlemeden gerçek oldu.
işte insanları tatminsizliğe iten, mutsuz eden bu. Herşeye kolay ve daha düşlemeden erişmek.