çok yüksek bir ihtimaldir. gerçek nedir? uyanıkken gördüklerimiz midir? peki ya uyuyorken gördüklerimiz ne? rüyaları sadece bilinçaltımız olarak açıklıyoruz. bizim gerçekten anladığımız sadece bizim bilincinde olduğumuz şeyler. bu çok yanlış bir yaklaşım. öyle rüyalar görüyoruz ki bazen uyandığımızda rüya olduğuna bile şaşıyoruz. şaşırıyoruz çünkü bizim ''gerçekçi'' diye tabir ettiğimiz rüya bilinçaltımızın bilinçli bir kaç argumanla birleşmesinden ibaret.
bazı günler bunun olmasını o kadar çok istiyorum sonra bir başka gün bu bir rüya olmasın lütfen diyorum yani insan garip varlık nerden geldim bu sonuca bilmiyorum.
rüyada irade yoktur, irade kullanmadan gelişir olaylar.
gerçekte ise irade vardır.
hayatın rüya olma ihtimali hepimizin canını sıkardı eminim. kabuslar da birer rüya.
kavram haznemizdeki anlamıyla rüya olduğunu varsaymasam da, yine kendimizin tanımlamış olduğu "zaman" kavramı içerisinde bir araf durumunda olabiliriz.
hayata dair en güçlü ihtimaldir. insan rüyasında öldüğü zaman direk olarak uyanır, peki gerçekten öldüğü zaman ne oluyor? belki de uyanıyordur. bu durumda iki olasılık var. ilk olasılık, ki daha yüksek ihtimal olanı, benim rüya görüyor olmam ve buradaki herkes dahil geri kalan yaklaşık 7,3 milyar insanın beynimdeki hologramdan ibaret olması. bir diğer güçlü ama benim tek olma ihtimalime nazaran daha düşük olan ihtimal, dünyadaki 7,3 milyar insanın aynı rüyayı görmesini sağlayacak yüksek teknoloji ürünü bir ortamda herkesin aynı çok aşırı gelişmiş bilgisayar sistemine bağlı olması ve küreselde aynı verilerin ve lokalde tek tek herkese farklı verilerin sürekli olarak insanlara yüklenmesi. gece dediğimiz anlamsız zaman dilimi de işte ön yükleme gibi bir şey. uyuyorsun o arada fazla işlem yapmıyorsun, organizasyonu yapanlar beyninde daha rahat çalışıyorlar. olay o yani. bu arada kuvvetle muhtemel ben ameliyattayım ve bu dünya hayatını da oyalanmam için yarattılar. neyse bu aramızda kalsın. *
Gece yatağıma uzanıp, rüyalarla dolu derin bir uykuya dalmak ve güzel bir gece geçirmek arzusu ile gözlerimi kapattım..
istediğimin gerçekleşmiş olduğunu anladığımda hem rüya görüyor hemde gördüğümün rüya olduğunu biliyordum..
Rüyadan uyandım ama uyandığımda başka bir rüyanın içindeydim ve hala rüya görmeye devam ediyordum...
Bu rüya sona erdiğinde nihayet gözlerimi yatağımda açtım.
Şimdi gerçekten uyandığımdan, birbiri içinde gördüğüm rüyaların neyi ifade ettiğini düşünüyordum.
Birbiri içinde rüyalar görmek, birinden uyandığında kendini bir başka rüyanın içinde bulmak ve rüyayı görürken bunun rüya olduğunu, bitinde uyanılacağının farkına varmak..
bütün bunları gözden geçirirken, yoksa budamı bir rüya diye düşündüm.
Yatağımda uzanmış, herşeyin farkında olduğumu zannettiğim şu anda da, yine yeni bir rüyanın içinde isem gözlerimi açtığımda acaba budefa nerede olacaktım...
Uyandığımda soranlara dünya denilen bir gezegende, herşeyi gerçekmiş gibi algıladığım oyun ve eğlence içinde geçen bir hayatmı yaşadım diyecektim..
sonra belki buda bir rüya olmalı diyecek, gözlerimi tekrar açtığımda nerede uyanacağımı merak edecektim...
bu rüyalar belli ki birbiri içinde uyanışlar şeklinde sonsuza dek uzayıp gidecekti..
Sonunda geçmiş, şimdiki ve gelecek kavramlarının hakikati ifade etmediğini, gerçek varlığımın hangi zaman ve mekan boyutlarında yer tuttuğumu bilemeyeceğimi anladım...
Farkındalığını yakaladığım, zaman ve mekan ortamında yani an'da olmaya an'da kalmaya ve an'ı yaşamaya karar verdim...
Olmuş, olmakta olan, olacak olanı bir bütün olarak izlemeye karar verdikten sonra şimdi bütün rüyalarımı hepsini beraber görüyorum
Öyle zaten. Rüya da bunu anlamak için var. Sonsuz yaşama kıyasla burda 100 sene de yaşasan hiçtir. Her sayı sonsuza uzanan çizgide hiçtir. Matematik bilenler bunu bilir.