sağlam bir işiniz, sizi seven bir eşiniz olmamasından sebeptir.
sağlıklı olduğunuza elbette şükretmeniz gerektiğini her daim bilirsiniz ancak etrafınızdaki mutlu insanları gördükçe de "neden ben de onlar gibi değilim" diye sorarsınız.
kısır bir döngüdür.
eğer okuyorsanız sabah ya da akşam okula gidersiniz sonra eve dönersiniz; çalışıyorsanız sabah tüm robotik hareketlerle uyanırsınız. her sabah yaptığınız şeyleri tekrar tekrar yaparsınız. akşama kadar ne yapıyorsanız yaparsınız sonra yine ev. yine yalnızlık. yine mutsuzluk.
tüm güzel şeylerin rengini yitirdiği, tüm teselli sözlerinin içinin boşaldığı andır.. tek kişi vardır sizi kandırabilecek herşeyin düzeleceğine dair.. o da kendinizsinizdir..
işe giderken ayakların geri geri, işten dönerken ayakların geri geri gitmesi durumudur. ne yaparsan yap, yaptıktan sonra hep bir pişmanlık duymaktır. ruhun çürümesidir.
eskiden yaptığınız herşeyin artık size zevk vermemesi durumudur. adeta hayattan bezersiniz hayat artık sizin için sadece yiyip içip uyumaktan ibaret olmuştur. sizi en fazla yoran da bu durumun değişmeyeceği gerçeğidir. içinizden bir umut eskiye dönüp mutlu olacağınız zamanların geleceğini düşündürsede size gün geçtikçe sizin için zaman kıymetini yitirmiş adeta yaşayan bir ölü gibi hayatınıza devam edersiniz.
insanın olgunlaşmaya başladığı, ileride eline geçen en küçük fırsatta dahi gülmeyi-güldürebilmeyi başaracağı karakter safhasının tohumlarının atıldığı geçici dönem.
monoton geçen günlerin ardından , heyecan duyacağın bir şeylerin hayatında artık olmadığını hissettğin durumlarda düşülen ruh halinin kelimelere yansımasıdır.