gelecek nesillere kötü örnek olan asıl dizi kurtlar vadisi saçmasıdır. kendilerini polat alemdar sanıp tek başlarına ülkeyi kurtarabileceklerini düşünen insanlar asıl gençlere örnek olan dizileri kaldıramamaktadır.
en hasından bir bitki olarak, kaldırılmaması taraftarıyım. bırakınız, izlesinler.
ülkedeki anarşi ortamını hazırladılar. bu anarşiye ve bölünmeye karşı gelip memleketi, milleti asıl savunanlara her türlü hakareti ettiler. kendi katliamlarından bahsetmezken, ya da bahsettiklerinde "halkın isyanı" diyerek geçiştirirken fakat hangi halk olduğunu söylemezken, cia tarafından yapıldığı bal gibi ortada olan olayları "bitkilerin" üzerine attılar. sonra da amerika ellerini ovuşturup darbeyi indirince ah vah edip, "siz bize engel olmasaydınız, halk darbesi olacaktı" diyerek kendi suçlarını ve emellerini itiraf etmelerine rağmen yine hem suçlu hem güçlü olmaya çalıştılar.
bırakınız, izlesinler. görüntü kemalist, kendisi oportunist olanlar sayesinde kanaltürk, atv, bilumum otobüs şirketleri ve tekstil patronları parayı kırsın. ayda bir ankara turu yapsınlar, sonra gerisin geriye evlerine dönsünler. bir daha izleyip bir daha gaza gelsinler. bu sefer sokaklarda yeniden terör essin.
meşruiyet ve yasalar ikilimine sıkışmış, boyun eğmeyi bir şiar bellemiş kesimler ne bugünü, ne dünü anlayabilirler. kendilerine karşı bir kin gütmyorum; ancak bakış açılarındaki sakatlık düşüncelerini ve kendilerini çürütüyor.
bakış açılarındaki sakatlık onların yalnızca toplum yapısındaki çelişkileri anlayamamasından kaynaklanmıyor, aynı zamanda tarihi de algılama da ciddi bakış açısı problemleri yaşıyorlar. içi zorlama, dışı esnek görüşleri ile balonu andırıyorlar. meşru olanla yasa olan arasındaki çelişkiyi kavranmadığı zaman bu tür isteklerin altyapıları boş olarak kalıyor.
dizi özünde hiçbir şey anlatmayan, içi boş, ne yazık ki bu diziden daha boş yetişmiş kitlelerin beğenisini kazandı. dizi kaldısın, kaldırılmasın böyle bir istekte bulunmak kişisel görüşü belirtir. yalnız içi boş kalınca işte böyle balon gibi sönecek nedenlerle savunulur.
tarih gerçekte cevapları bize verecek olandır. ne resmi kurumlar, ne de ipe sapa gelmezler bunu değiştirebilir. kendileri tarihin tozlu sayfalarında, çöplüğünde bulacakları gün tarihin kimi aklayacağı ve kimi meşru göstereceğini hepimiz biliyoruz. yeter ki dilimiz söylemeye varsın.
bu diziyi kaldırmak isteyenlere şu sorum olacak. neden türkiye iyiye gitmiyor ? cevap çok basit: geçmişten ders almadığımız için. soğuk savaş döneminde sol düşünce 1960-1971 yılları hariç resmen tırpanlandı ve ülkemiz sol ayağı topal bir şekilde gidiyor. bu kabul edilebilir mi? 1960 darbesine adnan menderes'in antidemokratik yönetimi yol açmadı mı? ondan sonra çıkarılan 1961 anayasası, ülkemizde çıkan anayasaların en demokratiği değil miydi? bu anayasayı ülkemize fazla gören süleyman demirel'e karşı çıkan deniz gezmiş ve arkadaşları 1971 muhtırasından sonra haksız yere asılmadılar mı? qastık ta ne oldu? ülke 12 eylül zulmüne doğru yol almadı mı? ondan sonra en baskıcı anayasayı 1982'de kabul etmek zorunda kaldık ve siyasi islam'ın *~ şaha kalkmasını hep birlikte izledik. daha demokratik bir türkiye istiyorsak 12 eylül'le acilen hesaplaşmamız ve netekim paşa ve saz arkadaşlarını müebbet hapse tıkmamız şart.
aynı saate sırlar dünyası, kalp gözü, ölülerin sesi, ebedi mutluluk türünde yayınlar koyulsun, buna fettullah gülenden sohbetler alternatif olabilir yada kurtlar vadisi 2 adında yeni bir dizi koyulabilir.
kaldırılıp kaldırılmaması bu ülkenin tarihini, yaşanmışlarını, gidişatını veya makus kaderini değiştirmeyeceği için çok da önemli değildir. dizidir nihayetinde. en ciddi konuları bile magazinleştirmenin moda haline geldiği bu günlerde belki de "belgeselini kimse izlemez, dizi yapalım da izlensin geçmişte yaşanan olaylar" diye iyi niyetli bir amaç güdülmüştür ve dizi yapılmıştır. ama tıpkı asmalı konak gibi, sıla gibi sadece entrikalar, aşklardır milletin ilgisini çeken dizide. kaldırılırsa nasılsa oyalanacak daha pek çok dizi bulur insanlar ve onu seyretmeye devam eder. bu da şu anda ülke olarak içinde bulunduğumuz acı durumun göstergesidir. bilmemki anlatabildim mi?
(bkz: ne değişecek) diye merak ettiğimdir.hatırla sevgili zaten bilinmeyen tarihi *olduğu gibi yansıtamamakta, bir çok güçlükle karşılaşmaktadır.mesela (bkz: ibrahim kaypakkaya)yı atlamak zorunda kalmışlar ve buna net bir açıklama getirememişlerdir,belli ki bazı merciler yeterince engel olmaktadır.dizinin kaldırılmasını isteyenler bunun yalnızca bir dizi olmadığını farketmekle beraber yaşanmış olmasını kabullenememekteler sanırım.ama iyidir (bkz: farkındalık)temennim bu farkındalığın (bkz: pozitif)yönde gelişmesidir,bu dizinin bölünmenin değil (bkz: birlik)olmanın altını çizdiğini belirtmeyi borç bilirim.*
sol freaksiyonun ısrarla ve yine ısrarla anlamadığı, anlamaya çaba bile sarfetmediği bir durumdur bu hal. sol görüşlü insanların ezilmişliklerini, çektiği sıkıntıları dile getiren bu dizi neden sağ görüşlü insanlara yer vermiyor. evet evet vermiyor verdiği tek sahne mustafa pehlivanoğlu isimli ülkücü ideolojiye mensup bir gencin soldan bir kişi asılıyor diye sağdan da birisini asalım demesi sonucu idam sehpasına yürümüş olmasını sadece bir sahne ile göstermeyi yeterli bulan bir dizi yakın tarihi değil yakın sol tarihi anlatıyor. obejktif olmasını beklememkle birlikte bu kadarda taraflı olunmaz dedirten bir durum. dizi elbetteki kaldırılmamalı yayından zira sol beyin başka nasıl fikir masturbasyonu yapar.