bir 5-6 yıl içerisinde dahil okur yazar oranını kaça katladığına bakarak hayran kalmamak mümkün değil.
yıl 1928, okuryazar nüfus toplumun kaçta kaçını oluşturuyordu ?
Kendi alfabemize yeniden sahip olmamızı sağlayan inkılaptır. Unutmayın biz "latin alfabesi"ne geçmedik. "Latin temelli yeni türk alfabesini" ortaya koyduk ve benimsedik. Arap alfabesini de zaten benimseyememiştik. Bizim öz alfabemiz değildi. Başta öğrenme güçlüğü ile birlikte bir çok sorun barındırıyordu. Okuma yazma oranı en dipteydi. Unutmayalım. Harf inkılabı bize yalnızca kitapların değil dünyanın kapılarını araladı.
Latin temelli yeni türk alfabesine geçtiğimiz inkılap. Harf inkılabı ile latin alfabesini benimsediğimizi yeni alfabe getirmediğimizi öne sürenler: "ş-ç-ü-ö" harflerini latin alfabesinde; "q-w-x" harflerini türk alfabesindeki yerini göstersinler bakalım. Aynı mıymış?
Osmanlıcayı bir yılda öğrenemeyen biri olarak yerinde bulduğum inkılaptır.1 Kasım 1928 de gerçekleşmiştir.Düşünün ki latin harfleri öğrenemeyen bile var.Bana göre doğru olan inkılaptır.Olaya Arap kültürü olarak bakmak yanlış.Öğrenme açısından bakarsam gerçekten zor bir dil.Osmanlıcayı bilmeden yorum yapmayın.Bizzat Metin çözümlemiş biri olarak objektif bakıyorum.
atamızın en önemli, en gerekli devrimlerinden biridir.
siz bakmayın ebleh yobazların "600 yıllık kültür" yalanlarına... 600 yıllık kültürün eserlerinden önemli olanlarından hangisi latin alfabesiyle basılmadı cumhuriyet döneminde?
iğrenç yobazlar birini olsun alıp okudular mı? "osmanlı torunu" geçinirler, osmanlının yazdığı iki sayfayı okumuş değiller hayatlarında!
not: görüldüğü gibi eksiliyor ama "cevab" veremiyor geçmişini "sevdiğim" yobazları! bunlar böyledir...
yaklaşık olarak 1800'lü yılların ortalarında başlayan arap alfabesinde ıslahat düşüncesinin zamanla yeni bir alfabe fikrine dönüşmesinin somut bir sonucudur. arap alfabesinin türkçe'deki sesleri çıkarma konusunda yetersiz kaldığı düşüncesiyle önce harfleri ayırarak yazma fikri ortaya atılmıştı. birinci dünya savaşı öncesinde enver paşa'nın talimatıyla orduda harflerin ayrılarak yazılması uygulaması kısa süreli de olsa uygulandı. ismet paşa ve mustafa kemal paşa bu gelişmeyi olumlu bulsalar da zamansız olduğunu belirttiler.
ikinci meşrutiyet sonrasında latin harflerine geçişi öneren kişi sayısı da artış gösterdi. ancak yoğun geçen savaş dönemi bu konuları biraz daha geri plana itti. 1922 yılında azerbaycan'da latin harfleri konusunda yaşanan gelişmeler konuyu yeninden gündeme taşıdı. cumhuriyet'in ilanından aylar önce izmir iktisat kongresi'nde latin harflerini kabul etmemiz konusunda ilk ciddi teklif yapıldı. kongreyi yöneren kazım karabekir bu öneriyi reddetti. ona göre böyle bir hareket tam da hristiyan aleminin isteyeceği bir şeydi.
Mis gibi devrim. Tartışılması içinden geçtiğimiz dönemin sonucu Yoksa geçti o günler. Bu dönemi de geçelim. Tartışmaya açacak akıllı(!) bulacağımızı sanmıyorum.