bugün

adana'da 6 ülkücü öğretmeni evlerinde kurşuna dizen (bkz: adana katliamı) erdal aykaç isimli komünist militan tek idam cezası alıp, sonradan afla serbest kalırken, gümüşhane'nin şirvan ilçesinde jandarma karakolunu basıp 8 askeri şehit etmiş Adil Şahin isimli kürt terörist tek idam cezası alıp, sonradan af ile serbest kalırken, sırf ülkücü olduğu için kendisine 7 idam cezası verilmiş zattır.

her biri 5-6 dakika sürmüş bir kaç duruşma ile hüküm giyerek bir hukuk mucizesi yaşamıştır. savcılığa işkence altında 7 ayrı ifade vermesi de olayın bambaşka bir boyutudur. beğenilen ifade kullanılmış ve ona göre yargılanmıştır.

rahşan affıyla binlerce pkk militanı hapisten salınıp, tekrar dağların yolunu tutarken, o yine hapiste kalmıştır.

solcu olsaydı da 7 ülkücüyü öldürseydi, şimdi dışarıda çoluk çocuğuyla vakit geçiriyordu. hatta mecliste milletvekiliydi. yanlış taraf seçmiştir işte...
yamulmuyorsam "kurşun para eder, bunlar beş para etmez adamlar o yüzden kurşunla değil boğarak öldürdük" diye bir beyanatı olan derin devlet adamı.
en çok da, "komunistlerde adam öldürdü" şeklinde savunulan seri katil.

bu boyutlarda cinayetler işleyip yüceltilen, savunulan, kahramanlaştırılan bir 80 öncesi "komunist katil" var mı? gazete küpürlerinden okuyup yazdığınız cinayetleri işleyenlerin bir tanesinin bile adını kimse bilmez. çünkü kimse onlara karısının kolundaki bilezikleri sıyırıp cezaevine göndermedi, kimse onları cezaevi çıkışı davulla zurnayla karşılamadı.

hakikaten beyin bedava. azcık kullanın.
türkiyenin nasıl bir ülke olduğunu bir kere daha gözler önüne seren işkenceci katil.
düşünsenize bu adam çocuklarınızın oynadığı parklarda dolaşabiliyor, sizinle aynı lokantaya markete girebiliyor falan.. korkunç.
bahçelievler katliamı ve doğan öz'ün öldürülmesinde yer almış, suçu sabit görülmüş, 2 kez hapisten çıkmış, ikinci çıkışında yanlış hesapla çıktığı anlaşıldığında ukrayna'da yakalanıp kartal cezaevine konmuş kişi.

1992 de erzurum'da evlenmiş ve nikah şahitliğini mehmet ağar yapmıştır.
ve o mehmet ağar şimdi dyp'ın başkanı olarak aydınlık ve demokratik türkiye nutukları atmaktadır.
"oruçtum, zikire inanırım" gibi islamik söylemlerin yanında peynir ekmek gibi yalan söyleyen katil. mehmet ağar'ın nikah şahitliği tesadüfmüş, kendisini hiç tanımazmış, ilk kanı döken solcularmış, abdullah çatlı'yı kötü bir şey yaparken hiç görmemiş. senin ben kalıbına tüküreyim. ayrıca türk edebiyatı ve sinema konusundaki aforizmaları da ayrıca güzel. ha son olarak 5 kişiyi öldürdüğünü itiraf eden, gerçekte ise kaç kişinin katili olduğunu en iyi kendisi bilen bu insanımsı günahım varsa cezasını allah verir diyor. artık mahşerde anlatırsın "bir savaşın içerisindeydik, öyle olması gerektiğine inanıyorduk" falan diye.
(bkz: kimse bana milliyetciler katil dedirtemez)*
takma adi icin (bkz: idi amin)
"kapı açılır açılmaz içeri girdik. Hepsini yere yatırdık. Ne yapacağımız konusunda talimat almak için Abdullah'a birini gönderdik. Abdullah eter ve pamuk vermiş,'hepsini tek tek bayıltıp öldürelim' demiş. Dışarı çıkıp, arabada bekleyen Abdullah'la konuştum. 'evde öldürmek zor olacak, ikişer ikişer götürüp öldürelim' dedim. 'olur' dedi. iki kişiyi büyük reis'in arabasına bindirip eskişehir yoluna götürdük. müsait bir yer bulup ikisini de yere yatırıp kafalarına ateş ettik. geri döndük. böyle zor olacağını anlayınca abdullah, 'tek tek boğalım bunları' dedi. bir tanesini zorla boğdum. diğer dördünü bu şekilde öldürmek de zor olacaktı. arkadaşları gönderdim. sonra da sedirin üzerinde bulunan 4 kişiye yakın mesafeden ateş ederek mermilerin hepsini boşalttım. silahı da götürüp abdullah'a verdim."

Bu ifade 17 kasım 1980 günü haluk kırcı tarafından ankara sıkıyönetim savcılığına verildi.
*
telle boğarak hayatlarını soldurduğu gençleri soğukkanlılıkla anlatarak insanı dehşete sürükleyen canidir.
edit: kötüleyen arkadaşa selamlar. demek aramızda katillere destek verenler var, allah'ın verdiği canı alma hakkını böyle yüce şahsiyetlere (!) layık görenler. *
"10 ocak 1999'da yakalandı. susurluk çetesine üye olmak suçundan 4 yıl hapse mahkûm oldu. 18 mart 2004'te daha öncekiler gibi yine 'yanlışlıkla' tahliye edilen kırcı, ukrayna'da yakalandı ve iade edildi. kırcı, şu an cezaevinde."

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=175703
14 ocak 2006

ek: yukarıdaki haber yayınlanalı yine firar mıdır bilemiyoruz. an itibariyle içerde gözüküyor...
Canlı yayında bir silahla saldırı için “ben azmettirsem öldürtürdüm” diyebilecek kadar sistem adamıdır kendisi.
solcu olsaydı ne olurdu ?

muhtemelen solcular tarafından "çirkin devrimci" diye anılarak baş tacı edilirdi ve sağcılardan da küfür yerdi bu nursuz tetikçi.

şimdi ise solcular tarafından sağcı olduğu için hakaretler ediliyor ve sağcılar tarafından savunuluyor.

"benim bokum daha kıymetli seninkinden" mantığı tamamen.

sağınız da solunuz da yerin dibine batsın.

azıcık vatancı olun vatancı !
en fazla komünist katiller kadar katildir.
adem tomay: adapazarı nın geyve ilçesine bağlı
akkaya köyündendi. istanbul da maltepe sıgara fabrikasında çalışıyordu. 26
yaşındaydı. evliydi ve şehadeti sırasında altı aylık bir kız çocuğu vardı.
yanında arkadaşları mehmet görür ve ismail başaran olduğu halde cuma günü
öğleden sonra haydarpaşa-gebze banliyö treniyle memleketine giderken pendik
yakınlarında trende bulunan bir grup komünist militan silahlarını çekerek
yolcuları yere yatırdıktan sonra adem tomay ve arkadaşlarını kurşuna dizmek
suretiyle şehit ettiler.

bunun gibi yüzlerce örnek var. ülkücüler adam öldürüyordu biz sadece çiçek topluyorduk diyenin aklını s..yim.
Ülkücü Katliamlarına ses çıkarmayanlar, bu adama demediğini bırakmamış.