tıpkı kuru temizlemeci ihsan yıldırım'da olduğu gibi senaryo veya roman kahramanı için yazarının biçtiği kıyafete, oyunculuğu ile etkileyici bir aksesuar da takabilen, kahramanın kişilik özelliğini pekiştiren, onu gerçek anlamda ete-kemiğe büründüren ve seyircinin zihnine kazıyan bir üstattır.
masumiyet filmindeki meşhur tiradı ve yine aynı filmin de derya alaborayla tartışma sahnesi muhteşemdir. bir de güneşin oğlu filmin de teras da söylediği sürrealist şiir sahnesi de muhteşemdir.
Yunan özentisi sözde tiyatro sanatçılarına muhteşem cevap veren sanatkar.
--spoiler--
Babam öldü ama hâlâ sahneye çıkarım yavşaklığına asla inanmam.
Önce insandır önemli olan, oyun değil. Ben babam ölürse sahneye filan çıkmam, kıçımı yesin herkes. Bir mesleği kutsallaştırmak çabası nedendir acep? Mesleği doğru dürüst icra etmek yerine, mesleklerini kutsallaştırıp, göz boyamak isteyenlere ayna tutulmuş gibi mi oldu? Bir marangoz övünmüş müdür hiç babam öldüğünde atölyeye gidip, iki masa bir büfe zımparaladım, diye? Bir aşçı böbürlenmiş midir anamı kaybettikten sonra mutfağa girip bir tepsi baklava açtım diye? Oyuncu niye aynı durumu kullanarak farklı bir algı yaymak isteğindedir dersiniz?
Oyunculuk niçin kutsaldır da, inşaat işçiliği değil?
türkiyede'ki en iyi erkek oyunculardandır. oyunculuğundan daha çok hayran olduğum özelliği ise tabi ki sesi.
buz devri dublajı çok başarılıdır.
oynadığı filmlerden ise; başta onur ünlü'nün yapıtlarından olan polis ve güneşin oğlu'ndaki performansı takdire şayandır.
tatlı hayat dizisi ile de komedi oyunculuğundaki ustalığını net bir şekilde ispatlamıştır.
mükemmel bir ses tonu, harika bir oyunculuğu vardır ama kendisini iyi pazarlattıramadı. gereksiz projerlerde boy gösterdi.
(bkz: çanakkale çocukları) (bkz: hayatımın rolü)
yer aldığı her projede kendine hayran bırakan oyuncu. oyun yeteneğinin yanında ses tonlamasıyla da ön plandadır hep. bakkala git derse kılıçlar giderim o derece. o muhteşem sesle yardırdıklarına bir örnek verecek olursak
(bkz: güneşin oğlu)
(bkz: