taksim pano şarap evinde arkadaşlarımla oturuyorduk. karşımda iki arkadaşım vardı. her zamanki şarabımızı söylemiş (vasilaki) ve tabi ki peynir tabağımız ve üzümümüz vardı. çok keyifli bir yaz akşamıydı. karşımda ki arkadaşlarım bir anda buz kesildiler, halil sezai değil mi bu falan diye sürekli konuşmaya başladılar, bana sordular halil sezai değil mi bu diye. tanımıyorum dediğim de dayak yiyecektim.
bu isim hemen sağ çaprazımda arkamda oturuyordu. döndüm ve baktım. tanımıyorum harbiden. kim ya o dedim. 2. kez döveceklerdi. incir reçelinde izlemedik tabi. neyse. döndüm adama ( halil sezai ) abi dedim bunlar senin halil sezai olduğunu söylüyorlar bense senden ateş istiyorum * güldü ve ateşi verdi. sonra biraz lafladık tabi arkadaşlar hemen imza olayına giriştiler. ben tabi adamı hiç tanımadığımdan abi ben senin filmi de izlemedim şarkılarını da dinlemedim ama şu arkadaşlara bakınca cahilliğin büyük rahatlık olduğunu düşünüyorum dedim, bana kendi şarap şişesinden bir bardak şarap ikram etti sonra da arkadaşlara. fotoğraf çekildik.
çok komik bir andı ben zaten batmıştım ama pişkinliğim sempatiye dönüşmüştü.
şuan kendisini elbet dinliyorum ve filmini izledim. başarılarının devamını diliyorum. umarım bu entry okur.
adam bohemin kralı. sürekli bunalım. şarkıları birbirine benziyor genelde. ama tüm bunlara rağmen onu dinlerken acayip rahatlıyorum. biri söyleyemediklerimi söylüyor gibi geliyor. seviyorum ben bu adamın şarkılarını.
kendisine ithafen yazılmış şöyle bir video altı yoruma denk geldim:
''halil abi güne 85 defa yangın var adlı parçanızı dinliyorum. günde 125 defa isyan adlı parçanızı dinliyorum. aşk acısının en büyüğünü ben çektim 14 yaşında 22 yaşındaki kızı sevdim onunla birlikte yaşadıklarımızı menejerlerinize gmail olarak yazıp yolladım eminn olun aşk acısının en büyüğünü ben çektiğim için biliyorum tanıdık tanımadık insanların aşk acısı çekip çekmediğini erkek olsun kız olsun içime kapanık birisiyim yanlızlığa mahkum ettim kendimi ailem içki içmeme izin veriyor evden gittikleri zaman 70 lik rakıyı alıyorum rakı bardağı ile bitene kadar içiyorum hiç değilse acım hafifliyor geçicide olsa sevgilim olucak nişanlım olucak ama sevdiğim kızı sevdiğim gibi bakamıcam suratına onların suratına bakınca sevdiğim kızın suratını görücem zaten gönül eğlendiricek kız var hayatımda eğleniyordum sorun yok insanlar diycek bunları neden buraya yazıyor filan sadece herkezin bilmesini istedim ben açık sözlü bir insanım ama en büyük isteğim canlı yayına çıkıp burdaki bütün düşüncelerimi söylemek ve isyan adlı parçayı söylemek ve yangın var adlı parçayı söylemek.''
Kendisine has tarzı olan, gerektiğinde kendisiyle dalga geçebilen, oyunculuğunun iyi olduğuna inandığım, onun moduna girdiğiniz vakitte sizi farklı boyutlarda sıkıntılara sokan, 2013 Ey aşk isimli albümünü de severek dinlediğim kişi.
yangın var şarkısını kalabalık metrobüslerde yaptığını, özelliklede ''dokunacak yer arıyorum bulamıyorum.'' sözlerini tutunacak yer bulamadığından yazdığını düşündüğüm insan.
mehmet erdem ve mabel matiz' den bile daha iğrenç bir sese sahip olan vokalimsi . kendısınden kötü seslı erkek sarkıcı olarak sadece sinan akçıl akla gelıyor .
Tuhaf bir biçimde ara sıra deli gibi dinlemek istediğim adamdır. Yazıktır. Dinleyici kitlesinin ergenliğine kurban gitmiştir. Gayet yanık sesi olandır. Gayet içten söyleyendir. Terliğiyle şarkı vidyosu çekebilecek kadar samimidir. Gel gör ki popüler kültür bazen ters tepebiliyor.Olsundur, arada dinlenilesidir.