beyoğlu'nda bir emlakçı. hayır, bu sözlüğe konu olma sebebi emlakçılık yapıyor olması değil. öyle ya aksi halde bütün emlakçıları başlık açmak suretiyle tanıtabilirdik ancak böyle bir durum sadece ev arayanların işine gelirdi. aslında düşündüm de iyi bile olurmuş ama halil karlık'ın bu sözlükte bir başlık olarka yer bulmasıne sebep olan hal emlakçılık yapıyor olması değil. o halde halil karlık kimdir? bir başlık halinde uludağ sözlük'te yer etmesine sebep olan hali nedir?
halil karlık türk edebiyatı için son dönemlerde adeta bir soluk niteliği taşıyan bir kitabın yazarıdır. kitap bir şiir kitabı olduğundan halil karlık'a şair diyebiliriz, diyebilir miyiz? deyip diyemeyeceğimi sizin takdirinize sunuyorum ve bu bağlamda size halil karlık'ın kadirli kültür ve dayanışma derneği'nin de katkılarıyla 2008 yılında yayımlanan ve bürosuna gelenlere hediye ettiği gönül bahçemden şiirler adlı güzide şiir kitabından bir şiir alıntısı yapmak istiyorum. şiirimizin adı alo aşkım;
alo aşkım
alo aşkım merhaba nasılsın iyi misin,
teşekkür ederim aşkım çok iyiyim,
aşkım ben torunlarıma gidiyorum,
aşkım benim yerime torunlarımı öp.
aşk bu sevgi bu canım dostlarım,
her şey para pul ile asla ölçülmez,
güvenmek ve güvenilmek çok önemli,
bana güven verene ben güven veririm.
alo aşkım ben geldim kızlarıma,
torunların çok iyiler öptüm onları,
ahmet can şahin hemen seni sordu,
emirhan yıldızhan dedemi diyor.
gizemnur sefa ve furkan iyiler,
seni öpüyorlar selam söylüyorlar,
yasemin, yeliz, tuba ve gözde,
hepsi seni tek tek öpüyorlar.
damatların isa, zeki ve devrim'in,
hepsinin selamları var ellerinden öpüyorlar
seni çok sevdiklerini söylüyorlar,
oğlun kahramn böyle baba bulunmaz.
aşkım maşallah bütün ahalini saydın,
allah yokluklarını göstermesin aşkım,
ben halil karlık hepsini çok seviyorum,
hepsine mutluluklar ve saadetler diliyorum.
31 eylül 2007
karlık'ın şiire yaklaşımı ve şiire kattığı diyalogsal boyut belki de türk edebiyatı'nda bir ilk. oğuz atay'ın tehlikeli oyunlar adlı romanında kullandığı üsluba benzer bir üslubu halil karlık şiirde kullanıyor ve şiire biçimsel açıdan yeni bir boyut kazandırıyor. kelimelerin kendi içlerinde ve birbirleriyle oluşturdukları ahenk okuyucuyu daha ilk anda vuruyor. karlık'ın şiire yaklaşımını ve kullandığı üslubu daha yakından görebilmek adına kitabın belki de en vurucu şiirlerinden birisini daha aktarıyorum. şiirimizin adı angut;
angut
aldın mı eline helkeyi hanım,
sen ne diyorsun lan herif,
su dolduracaktın çeşmeden,
aldım helkenin tamamını herif,
seni gidi doymaz angut herif.
suyu koydun mu helkenin içine,
koydum herif yarıya kadar koydum,
neden tamamını doldurmadın hanım,
hamileyim bana fazla yükleme,
seni gidi doymaz angut herif.
yemeği koydun mu ateşe hanım,
fırına koydum lezzetli olsun diye,
ne yemeği koydun canım hanım,
patlıcan oturtması koydum herif,
seni gidi doymaz angut herif.
hanım patlıcanın yanına cacık isterim,
çorba isterim pilav da olsun isterim,
bir de kadın göbeği tatlısı olsun,
ye herif ye sen her şeye layıksın,
çok tatlısın angut herif angut
27 aralık 2007
inceden inceye göndermeler yaparken kullandığı sade üsluba rağmen kelimeler sihirli bir değnek misali vuruyor insanın yüreğine. ağlatıyor mütemadiyen. sözü uzatmaya gerek yok. şiirlerinden bir kaç başlık sıralayacak olursak, "ben böyle insana koca mı derim, kaymak bal isterim, aşk delisi aşkım, taksici dünyası, denizde yüzmeyi özledim, kırmızı kar yağar mı acaba, selam parasız, tuttuğun altın olsun, kış geliyor dostlarım..."
hülasa bu adamı ve kitabını okuyunuz. en sıkıntılı zamanlarınızda okumanız şiddetle tavsiye olunur.