"bir değil, beş on değil, bin değil, milyon değil
beş buçuk milyarız biz
kovmak ile gitmeyiz, kırmak ile bitmeyiz
her diyarda varız biz
biz, birgün çalışmasak
çarklar durur, sular kurur
toprak küser biz ekmesek
çağlar döner, hayat durur"
Yüreğini sarsada hüzün
Ele karsı solmasın yüzün... Diyen, 25 yıllık tarihinde 50'ye yakın üyesi değişmiş, üyelerinden içeri girmemiş,işkence görmemişi kalmayan, ülkenin en büyük ideolojik potansiyeline sahip grup. 25. yıl konserlerinde ise, bunu bir kez daha kanıtlamışlardır. 55 bin kişiye bir anda seslenmek herkese nasip olmaz. Türküler susmaz, halaylar sürer dedirten devrimci grup.
2003 yılındaydı galiba, kocaeli'nde bir spor salonundaydı konser. tıklım tıklım olmasa da doluydu salon. 2010 yılı, türkiye'nin en büyük takımlarından bir tanesinin stadında, 55bin kişiyle şarkıları türküleri hep bir ağızdan söyleniyor. enternasyonal ruh, tüm dünyaya kanıtlanırcasına, gözler önüne seriliyor. bu konseri izlemeseydim, gözlerim açık giderdim. artık o heyecanın verdiği huzurla ölsem de önemli değil.
Bu kente yalnızlık çöktüğü zaman
Uykusunda bir kuş ölür ecelsiz
Alıp da başını gitmek istersin
Karanlık sokaklar kör,sağır,dilsiz
Ey sevda kuşanıp yollara düşen
Bilesin bu yollar dağlar dolanır
Yare ulaşmadan düşersen eğer
Yarına sesinin yankısı kalır.
Gecenin ucunda gün aralanır
Yar sevdasıyla ile yürek bilenir
Sızılı bir ırmak uğurlar seni
Su olup akarsın kır çiçeklenir.
Bu mükemmel sözlerin o muhteşem sesle birleşmesidir.
25 yıldır umudun türküsünü söyleyen grup. baskılar, tehditler, gözaltılar, mapuslar, işkenceler, yok saymalar hiç biri bu grubu 25 yıldır susuturamadı. çeyrek asırdır devrim mücadelesinde ses, direnişimizde omuz, kavgamızda yumruk oldular, bizlerle alanlara döküldüler... grup için söylenen yazılan, çizilen hiçbir şey abartı değildir. her ne kadar grup üyeleri sürekli değişse de bu uzun soluklu yürüyüşte bir çok bedel ödemişlerdir. protest müzikte türkiyenin sahip olduğu en büyük değerlerden birisidir. grup yorumla tanışmam 97 senesine denk geliyor. 8 yaşında idim. babam birgün elinde bir kasetle geldi eve. ve bana almanyadan halamın doğum günü hediyesi olarak getirdiği teyibin içine koydu. birlikte dinlemiştik. ne ifade ettiğini bilmeden gündoğdu marşını söylüyordum heryerde. grup yorumla büyüdüm. onlarla tanıştım kavga ile, mücadele ile, onlarla tanıştım nazımın, ahmet tellinin, sabahttin alinin şiirleriyle, onlardan öğrendim mahir'in yoldaşları için canını feda ettiğini, onlardan öğrendim ulaş'ın yiğit olduğunu, denizin,yusuf'un hüseyinin dağ gibi yürekli olduğunu...
ülkemizde ve başka topraklarda yaşanan adaletsizlikleri, kanı, gözyaşını, tecriti, faşizmi, faili meçhul cinayetleri, militarizmi, baskıyı, ezilen halkların onurlu mücadelesini, ırkıçılığı; devrim ve sosyalizm umudunu türkülerine, marşlarına taşıdılar. kimi zaman gencecik yaşında idam sehpasına çıkan erdal ereni, kimi zaman felluce'de yaşanan insanlık dışı zulümleri, bağdat ın kara gözlü kızı abir in, doğduğu toprakların kaderine mahkum edilen filistinli çocukların, ölüm oruçlarında destan yazan kahramanların, namlu başlarında çatışan gerilların, yazgıları kömür gibi kara olan madencilerin, sivasta bedenleri kül olan canlarımızın, onurlu ölümleriyle tarihe adını kazıyan devrimci kadınlarımızın; direniş abidesi sabo'muzun sibel yalçınlarımızın, halkımızın gelini idil'in, ayşe gülen'in, özgür tutsaklarımızın, deniz'in, yusufun, hüseyin'in, mahir'in, taylan özgür'ün, ulaş'ın sesi oldular, onların dirençlerini, umutlarını, kavgalarını türkülerine taşıdılar. onları unutmamak ve unutturmamak adına tarihe notalarla kazıdılar yaşananları...
daha nice 25 yıllar görmek dileğiyle... hiç durmadan türkülerimizi söylemeye devam edelim.
Bir ateş olup yaksa da gidişiniz analar biter mi?
Ölüm toplasada çiçekleri çiçekte tohum biter mi?
Yıllarca bu ülkede müzisyen yönleriyle yargılanan zülüm gören işkencelere maruz kalan,savaşı,umudu,feryadı,çığlıgı,hayatı,insanlıgı,eşitsizlik ve kahpeliği anlatan bir çok ezgisi olan albümleri milyonlar satan onurlu grup.
türkiyede yapılan hakzsızlıklara, kıyımlara, sisteme karşı çok güzel şarkılar yapan, müziği insanı kendinden geçirten gruptur. grup, yorum yapmaktadır türkiyedeki vicdansızlıklara. madenci, sivas türkülerini dinleyip hüzünlenmemek, 1 mayıs marşı ile coşmamak mümkün müdür?
12 haziranda inönü stadyumunda "hiç durmadan 25 yıl"ı özetleyecek,dünyayı bir kez türkiyeden sarsacağız diyenleri selamlayacak gruptur.
ayrıca bu akşam saat 22.00 da hayat tv de canlı yayına katılacaktır.
Haziranda ölmek zor şiirini mükemmel seslendirmiş gruptur. Öylesine içten, öylesine duygulu okurlar ki; Şuranızda bir kuş öter, nazımın üzerine eğilen kırmızı gül dalını görmüş gibi olursunuz.
12 haziran 2010 günü inönü stadını büyük bir senfoni orkestrası ve on binlerce seveni ile unutulmaz bir konsere imza atacak gruptur. konserde yorum'a suavi , yasemin göksu , nejat yavaşoğulları eşlik edecekmiş. ayrıca duyumlara göre hilmi yarayıcı , efkan şeşen , ilkay akkaya gibi eski yorum elemanlarıda o gün sahnede olacaklarmış.