hayallerle yaşamayı yaşam biçimi haline getirmiş,
gerçek hayattan izole,
anlık sıkıntıları yok sayinca risk olmaktan çıktığını zanneden,
ürkek,
tembel,
muhtaç,
kendine acımayi şiar edinmiş,
romantik ve işsiz işidir.
değişmeyen ve asla değişmeyecek zaman dilimine hayranlık ve özlemle saplanıp kalmak mantıktan kopmuş insan işidir.
mantıktan sıyrılan her canlı, en büyük kötülüğü kendine eder.
hemen herkesin yaşadığı anlardır. çocukluğa, ilk gençliğe ait hatıralar zihinde belirir, birkaç saniyeliğine o zamanlara dönülüverir.
parkta oynayan çocuklar görüldüğü vakit, küçüklüğünüzde evinizin yakınlarındaki bahçede elma ağacının altında yaşıtlarınız o güzel çocuklarla oynadığınız oyunlar hatırınıza gelir. bir elma tadını özlediğin anlar olur. o çocukluğu terk ettiğinizden beri, elmalar soğuk yüzlüdür. yeşil bir elma çeker canınız, serin ve ekşi. buldurun lann!
hiçbir şey eskisi gibi olmadığı için üzülmektir. psikolojik sorunların olmadığı, daha rahat ve mutlu olunan, istenildiği gibi yaşanan eski güzel günleri özlemektir.
hayattaki zorluklarla başa çıkamadığımız anlarda yaşadığımız bir beyhude histir. çocukken, küçücükken üstümüzde herhangi bir sorumluluk yoktur birçok şeye yüzeysel bakarız dolayısıyla kaygısısızdır, biz de o anları özlüyoruz işte.
kişiden kişye değişik sıklıklarda yapılan olaydır genelde eski bir dostu, mekanı görmekle ya da aniden akla gelir ve insanın içini tarifsiz tatlı bir acı kaplar.sonra bi ah çekilir ve şimdiye dönülür.