bugün

önceleri asla başıma gelmez dediğim ama sürecin nasıl işlediğini anlamadan kendimi içinde bulduğum hadisedir.

aslında eşimin sözlük yazarı olduğumu ve adımı bildiği için bir miktar risk alıyor olabilirim bunları yazarken, ama seni seviyorum diyorum ve yazmaya devam ediyorum.

konuyu açmak için ise bir ön bilgiye başvuralım. kişinin evrendeki iki ana sorumluluğundan bahsedelim. toplumsal sorumluluklar ve ailevi sorumluluklar.

genç yaşta evlenen bir birey ailevi sorumluluğun içinde barındırdığı maddi ve manevi sorumlulukların her ikisini, aynı anda ve dengeli bir şekilde yürütmekle yükümlüdür.

maddi sorumluluklar, kişinin henüz genç olmasından kaynaklı yeteri kadar olgunlaşamaz, yani olgunlaşsa bile eldeki imkanlar, iş bulma yürütme ve kazanma anlamında yetersiz kalabilir. zorluklar bu noktada başlar. önce maddi sorumlulukları yerine getirme baskısı hissedilir.

ama bu kısım hayatın her döneminde olabilir diyebilirsiniz, bu noktada ise evliliğin getirdiği ikinci sorumluluğu zorluk olarak gösterebiliriz; manevi sorumluluklar... eşinize göstermeniz gereken ilgi şefkat ve sevgi gösterileri... maddi sorumluluk ile boğuşurken manevi sorumluluklarınızıda yerine getirmelisiniz.

ikisinin bir arada gitmesini bırakın, genç bir bireyin tek başına manevi sorumlulukları yerine getirmesi bile kolay bir iş değildir. zira kişi karşı cinsi ve onun manevi ihtiyaçlarını yeteri kadar algılayamamıştır, buna zamanı olmamıştır. maddi sorumluluklar ile yüzleşirken, manevi ihtiyaçları algılamak için gerekli olan inceleme süresine ve ortamına da pek kavuşamaz. bir sıkışmışlık söz konusu olur.

kişi manevi ve maddi sorumlulukları bir arada götürmeye çabalar, kısmen başarır zaman içerisinde öğrenir ama bu sefer de toplumsal sorumluluklardan geri kalır. içinde bir eksiklik hissetmeye başlar . çünki toplumsal sorumlulularını yerine getiremez, toplumsal ideallerinin hedeflerinin siyasi hayallerinin peşinde koşamaz.

bu üç kısımın birleştirilmesi yoğun bir emek ister, azim ister, ama bunun dışında eşinizden gelecek destek, büyük bir destek ister. her üç sorumluluğun pençesinde , zaman zaman aksaklıklar başgösterir, eşiniz, samimiyetinizi ve emeğinizi görüyorsa sorun yoktur. yaş ilerledikçe başarı şansınız artacaktır.

son sözler, insanı hızlı bir şekilde büyüten genç yaşta evlenme işi, zeki hırslı anlayışlı bir eşe sahip olunduğunda, azimli bireyler için uzun vadede tadından yenmez bir hadisedir. peki benim eşim ?, o bir tanedir.
sevgi ve saygı olduktan sonra gayet normal bir durum. erkeğin erken yaşta sorumluluk alması kadar güzel birşey olmasa gerek. kadın içinde geçerli tabi. sözlüğümüzün genç yaşta yuva kurmuş yazarlarına mutluluklar ve sadakatide akıllarından çıkarmamalarını dilerim.

(bkz: zeki yaratik)
erken yaşta ölmek
avantajları da dezavantajları da vardır.

genç yaşta evlendiğinizde deli dolu olursunuz, mantıkla değil sadece kalp ile düşünürsünüz. daha ileri bir yaşta mantık evliliği yapmak yerine gençken duygusal bir evlilik yapmak daha çekicidir. bunun dezavantajı da genç yaşta evlilik yaparken hata yapma riskinin daha fazla olmasıdır. *
genç yaşta çocuk sahibi olmayı ve genellikle ekonomik tabanlı kavgaları beraberinde getirebilecek davranıştır...

(bkz: her şey yaşında güzeldir)
çocuğu ile arasında fazla yaş farkı olmamasını sağlar.
toplumda bozuk serserilerin gezmesinin ana sebebi.eğitimsiz anababa olma,bol hırsızlık,bol fakirlik,sanata düşmanlık,her başörtülüyü takvalı müslüman sanma.
benim yakın bi arkadaşımın yaptığı bence fecii bir hatadır. ve arkadaşım çoktan tohumu atıp askere gitmiştir.
(bkz: millet 2 çocuk yaptı sen hala okuyon lan!)
genç yaşta evlilikten bıkmakla sonuçlanabilecektir.
Maaşının tümünü ev kirası, fatura ve tamir işlerine ayırmaktan bıkan kişilerin bu durumdan kurtulmak ve kadınların sol eline parıltılı bir şey takmak için yaptıkları eylemdir.
15-20 yaş arası gruptur.
kime göre neye göre durumudur. misal bana göre 22-25 yaş arası erken olmakla beraber yaşıtlarımın şimdiden yüzük takması da beni şaşırtıyor.tabi bir de çocuk düşünenler için biyolojik saatin geçmemesi de önemlidir ve ileride çocuğunuzla kuşak farkı olmasın istiyorsanız genç yaşata evlenip direk çocuk yapabilirsiniz.en güzeli;
(bkz: hiç evlenmemek)
yüzde sekseni bir süre sonra - on sene, beş sene, iki sene fark etmez-koşa koşa boşanmakta ve hayatı tanımadıklarını söylemektedir.
Genç anne/baba olmaktır,çocuğunla arkadaş gibi büyümektir ama maalesef ki erken yaşlanmaktır.
kendinden ödün vermek,genç yaşta ağır sorumluluk altına girmek ömründen ömür götürür insanın.
pişmanlık çok görülür,çünkü,genelde genç yaşta evlilik kararı alelacele verilir.bunun sonucunda da karşınızdaki insanı yeterince tanımadığınızdan çatışmalar başlar,gerçekler gün yüzüne çıkar ve ne yazık ki ayrılıkla sonuçlanır.olan da çocuklara olur.
Durumdan en çok etkilenen elbette cocuklardir. Çocuk yaşta evlenip üstüne bi de çocuk sahibi olan çiftler çocuğa nasıl davranacağını nasıl yetiştireceğini bilmiyor. O çocukta ileride özgüveni düşük topluma faydalı olamayan birisi olabilir.
kiminle evlendiğinize göre iyilik ya da kötülüğü değişebilecek durum.
genç yaşta evlenenler ve evlenmeyenler ve de hiç evlenmeyenler olarak 3 e ayrılır.
En iyisi geç evlenmektır.
Düşünsene her gün aynı pilava(vajina) kaşık(penis) atıyorsun. Değer mi o kadar masrafa.
Bi yönden de iyi tabi.
Ben geç evlenecekler güruhuna ıttiba edenlerdenim.
Gençliğinizi yaşayın amk.
aceleciliktir, cahilliktir. gençsiniz, güzelsiniz neden karşınıza çıkan ilk erkekle olasınız ki, aşktan mı. yalan dostum aşk diye bir şey yok. aşk dediğin üç günlük eğlence, bilemedin beş gün sürsün. kapılıp da sürünen çok. ya da başka kız mı yok, evleniyorsunuz sonra yok efendim kilo aldı, yok anlaşamıyoruz, yok bana saygısız, eşlerinizi aldatıyorsunuz ya da boşanıyorsunuz. canlı örnek, çok yakın bir arkadaşım, gencecik daha iki çocuğu var. zindan hayatı yaşıyor resmen, şimdiki aklım olsa evlenmezdim genç yaşımda diyor. tecrübeyle desteklenmiş her söz benim için değerlidir. hayat kısa ama aceleye de gerek yok.
genç yaşta evlilikler (17-24 yaş arası) diğerine nazaran iki kat daha fazla boşanma ile sonuçlanır.
daha ne olduğunu anlamadan gözünü açmadan pat evlilikte buluyorsun kendini bir anda özgürlüğün kısıtlanıyor hiç bir şey yaşamadan, böylelikle erkeklerin gözü dışarı da daha çok oluyor.
ideal evlilik yaşı erkek 30, kadın 27.
akıllı insan işi değildir.
mallıktır, 32 33 e kadar yolu var vur patlasın çal oynasın.
kişi meslek sahibi olmuşsa, üstelik bir de alıştığı şehirde kalmayacaksa mantıklı olabilecek davranıştır.

gönüller sex and the city'deki gibi yaşamayı istese de ülkemiz şartlarında pek mümkün olmadığından kınamamak lazımdır.

tabi bahsettiğim genç yaş 25-26. daha öncesinde, hele de 21 yaş ve öncesinde evlenmenin hiçbir mantıklı açıklaması olamaz.

not: aşk, mantıklı bir açıklama değildir.
'cehenneme hoş geldin genç' çevirisini gerektirir.
28e kadar evlenmeyip karşı cins ile yaşanacak her şeyi tüketmiş olmaktan daha iyidir.
sevap günah derdi olmayanlar için erken evlenmek salaklıktır, diğerleri için bulunmaz nimettir.

kıymetini bilen gelir burda yazmaz zaten.