genç siviller

entry427 galeri5
    76.
  1. geç de olsa tuzla ile ilgili de açıklama yapmışlardır. geç oluşunu eleştirmek doğrudur ama inkar etmek şık durmaz.

    http://www.gencsiviller.net/haber.php?haber_id=49
    1 ...
  2. 77.
  3. 78.
  4. Kendilerine "Genç Siviller" ismini veren, ama kamuoyunda genelde AKP'ye yapılan her türlü eleştiri ve karşıt görüş sunumunda ortalığa "cengaver" gibi dalmalarıyla tanınan grup bu kez Yargıtay'ın bildirisine fena halde bozuldu. Hem "genç" hem de "sivil" olabilen vatandaşlar, dün Güvenpark'ta bir basın açıklamasıyla Yargıtay'a ayar üstüne ayar verdiler.

    Kamuoyunda "espritüel" kişilikleriyle tanınan vatandaşlar adına bir genç (hem de sivil, unutmadan), açıklamayı okudu. Açıklamalarında Yargıtay'ı "ti"ye alan hem genç hem de sivil vatandaşlar, esprileri ile ortamı şenlendirdiler, siyaset dünyasına renk kattılar. Kendilerine hayran bıraktılar.

    Genç siviller adına açıklamayı okuyan genç Yargıtay'a muhtıra yazma tekniklerini öğretti. Yargıtay'ın muhtırasını beğenmeyen sivil genç "Etkili bir muhtıra 5 sayfa olmamalıdır. Çok acemice bir iş olmuştur." diyerek eleştirisini açıkladı. Bu sırada Güvenpark'ta çekirdek çıtlatan bir genç kızın kahkahalara boğulup banktan düşmesi üzerine kısa bir gerginlik yaşandı. Araya diğer hem sivil hem de gençlerin girmesiyle gerginlik büyümeden önlendi.

    Akabinde açıklamayı okuyan sivil mi, genç mi, neyse o; "iyi bir muhtıra için beyaz bir sayfa alınır, 3 eşit paragrafa bölünür." diyerek sözlerini sürdürdü. Bu sırada Güvenpark çevresindeki işyerlerinden alkış sesleri ve "işte ne güzel bizim gençliğimiz. Hem gençler, hem siviller de, hem de espri yapabiliyorlar. işte zeki gençler diye ben buna derim." diye uğultular duyuldu.

    Sürecin devamında, aşka gelen sivil; "Birinci paragrafta ülkemizin içinden geçtiği 'elim' durum kısaca özetlenir. Kardeşin kardeşi kırdığından bahsedilir." diyerek tribünleri yeniden kahkaya boğdu.

    Pozitif elektriği aldın mı coştukça coşan günümüz genci; "ikinci paragraf mensetsiz saldırılar için kullanılır. Olmamış şeyler olmuş gibi gösterilir." diyerek yeniden espriyi patlattı. Bu sırada yaşlı bir teyzenin "Evet oğlum evet. Çok haklısınız. AKP aslında hiç bir şey yapmıyor. Dinlemeler, izlemeler, 1 Mayıs'ta işçilerin kafalarını kırmalar, Tuzlalar, tersaneler, baskılar, coplar, dayaklar falan hepsi yalan. Kartel medyasının uydurması. Yargıtay'ın hayal gücü. Olmamış şeyleri olmuş gibi gösteriyorlar anam bacım." diyerek gözyaşlarını tutamadığı ve baygınlık geçirdiği görüldü.

    Teyzenin sakinleştirilmesinden sonra sözlerini sürdüren genç, "Üçüncü paragrafta kısaca muhatabınız tehdit edilir." ifadelerini kullandı. Buradan sonra tribünlerdeki ilginin azalması, "A gençlere bak. Hem de çok komikler. Kakara kikiri." diyenlerin sayısında da hızlı bir düşüş yaşanması, ötesinde artık Güvenpark'taki esnafların da gençleri "Hadi çocuğum. Yeter. Şimdi gidin okulunuza falan. Kapatmayın tezgahın önünü." diyerek uyarması üzerine buna benzer zekice ve komik bir iki cümle daha söyleyen genç vatandaşlar evlerine gidip Kurtlar Vadisi izlemeye karar verdiler.

    Ardından akşam saatlerinde Güvenpark dolaylarına gelen Genç işportacılar, "maydanoz satışlarındaki düşüş, bu düşüşte Yargıtay'ın payı ve AKP'nin ne kadar masum oluşu" konusunda uzun ve yine komik mi komik esprilerle zenginleştirilmiş bir açıklama okudular.

    Havanın kararmasının ardından parka Televolesever Tikiler grubu gelerek "1 Mayıs'ta AKP istememesine rağmen gösteri hakkını kullanmaya çalışıp AKP yöneticilerinin keyfini bozan ve televizyon kanallarının yayın akışı değiştirten işçiler" hakkında suç duyurusunda bulundular.

    En son olarak sahneye çıkan Genç Internet Haşereleri Grubu "Youtube şaşırma. Sabrımızı taşırma." diye son derece yaratıcı bir sloganla, rahat durmayıp ikide bir AKP hükümetinin çıkardığı internet yasasına takılan video sitesi Youtube'a haddini bildirdi.

    Geceyarısından sonra Güvenpark bu zekice espriler ve bilumum yaratıcı komiklikten arınıp huzurlu bir sessizliğe büründü.

    Renkhaber / Cezayir (ironi ve iyi kurgulanmış espri fırtınasına dayanamadık. Biz de patlattık bir tane.)

    http://www.renkhaber.com
    0 ...
  5. 79.
  6. her ota boka karşı rahatsız olan sivillerdir. yaş ortalaması nedir bu sivillerin? hayır yani biz de genç diyoruz kendimize ama bir halttan rahatsız olmuyoruz. yoksa yanılıyor muyuz gencim diyerek?
    1 ...
  7. 80.
  8. aslinda onlari,ak parti ye yapilan saldirilari surekli elestiriyor isimleri sivil ama partizanliktan baska bir sey yapmiyorlar diye elestirmek gorunuste dogru gibi dursa da genis bir perspektiften bakmayi becerebilenler icin komik bir durum.

    baktiginizda adamlarin isi,demokrasiye,ozgurluklere gelen engelleri kaldirmak.bu anlamda ak parti ye yapiliyo gibi gorunse de bugun yargitay ve danistayin yaptigi anti demokratik hareketi dun ordu yapmisti ve akparti genclik kollari gibi lanse edilmeye calisilan adamlarin derdi demokrasiyle ozgurlukle.bu kavramlari dert edinmisler,

    dun hranta yapilani elestirdiler,alevi haklarini savundular,akpnin kapatilmasini elestirmeden once dtp yi de savundular.

    ama yanlis tabi yaptiklari "genc" dedigin 10.yil marsi ve 6 ok disinda hicbir sey bilmeyecek.ankara dudusu profilinde bir nesil olmasi gerek.
    6 ...
  9. 81.
  10. aslinda ak parti gençlik kollarından farklı olmayan insanlar. Bunlarla yapılan tartışmalarda olayı hemen demokrrasi savunuculuğuna çekip hemen ardından da, Hrant Dink cinayetine bağlnaması, oradan alevi haklarına yetmezmiş gibi karşı tarafı darbeci faşistlikle suçlamak gerçekten tartışma retoriğinin en "iğrenç" görünümü oluşturuyor. Zira genç siviller açıkça görüldüğü üzere demokrasiyi savunmuyor, seçtikleri kendi dünya görüşlerine uygun "şeyleri" savunuyor. Belki de bu genç yaşlarına rağmen içlerindeki Ahmet Kaya tarzı "yorgun demokrat" oluştu, bu onları içlerinden kemiriyor. Lakin önemli olan garip birşey varki genç sivillerin demokralığı Zaman gazetesi hariç anarşist gruplardan, TKP'ye, işçi Partisi'nden Jakoben Laiklerimize, Vakit Gazetesi'nden Hürriyet liberallerine kadar "ılımsı siyasal islam" kanadı dışında siyasetin tüm yelpazeleri tarafından eleştiriliyor. Sonuç olarak anlaşılan bu eleştiri onları bir nebze de seslerini duyurmak için siyasetin ılımı islam kanadının medyası konumundaki fethullah gülen ve albayrak tarafına yaklaştırıyor. hatta yakında kanaltürk'te görebiliriz. Fakat daha önceden bahsettiğimiz gibi önlerine gelen demokrasi vücudunu iyice parçalamamak için 1 gün öncesinden insanları 1 Mayıs'a davet edip oraya sadece tek kişiyle katılan bu da yetmezmiş gibi orada eziyet gören insanları alaycı bir köşe yazısıyla aktaran, 1 Mayıs olayları hakkında en ufak bir örgütsel açıklama yapmayan grup sırf 1 Mayıs çağrısı ile tatrışmların sütununu kendilerinin 1 Mayıs'ı savundukları yönünde kuruyorlar. Yetmiyor güya Tuzla olaylarına değiniyorlar. Ama Tuzla olaylarına bizzat isimleri karışan çalışma ve sosyal güvenlik bakanı'nı isimlendiremiyorlar. Çünkü bu sefer o sesini duyurabildikleri yerlerde kendileri konuşamaz. Açıkça Hrant Dink cinayeti için bağlantı kurulan lakin soruşturma izni alınamayan bazı emniyet müdürleri için iç işleri bakanını istifaya davet edemiyorlar. Aleviler hakkında açıklamalar yapan diyanet işleri başkanı'nı ilgili bakanı demokrasi sınıfına almıyorlar. Ondan sonra bu hareketleri eleştirilince bir anda sizi Genelkurmay Yargıtay bildirilerini savunuyorsunuz diye suçluyorlar. Efendim bu ana kadar dilimizi tuttuk lakin artık zor. Ulan godoş, ben senin tipsiz demokrasi anlayışını yani katıksız AKP yalakalığını suratına vuruyorum, sen üniversielerinde fırıl fırıl gezerken benim arkadaşlarım Yargıtay kararlarıyla müebbet hapislere atıldı, o darbelerde çocukluğumun en kötü günlerini yaşadım babasız abisiz. Yetmedi senin şimdiki ılımlı islamcıların satırlarla peşimizde koştu, sen bilmezsin belki ama amfi de kız erkek yanyana oturtmadılar, sen bilmezsin ama Hrant Dink öldüğü zaman yaşlı annem ağladı hem bir devrimcinin ardından hem bir Ermeni'nin ardından, bir demokrat öldü diye üzülüp, bir Ermeni eksildi diye ağlamadı. Sen şimdi kalkıp, daha bu devletin "demokratik olmayan" yüzünün üzerimdeki yaraları iyileşmeden beni kalkıp darbeci, sünni, bürokratik elitist ve faşist yapıyorsun. Bu kelimeleri alır döndürür sana geri iade ederim bir tarafından. Arkana aldığın üç beş gazete ve bilmem neyimden gelen dergilerle şimdi kendini güçlü hissedebilirsin, bu yolda da devam edebilirsin lakin kafasına inen yeşil şeriat satırlarının işkence odalarının, ölen arkadaşlarının göz yaşlarının izlerini taşıyan 60'lik babamın kıçındaki beyaz kıl kadar bile demokrat olamazsın. O izleriyle faşist, sen medya gazınla demokratsın. Al bunu koy karşına bakıp bakıp eğlen şimdi.
    0 ...
  11. 82.
  12. gene zaman'dan karşımıza çıkmışlar. Kesin bunların kirvesi fethullah.
    1 ...
  13. 83.
  14. bugün yassıadaya çıkartma yapmış olan oluşumdur. celal bayarın kızından hatırla sevgili oyuncularına kadar herkes oradaymış diye haber aldık.
    özgürlükçüyüz ama özgürlükçüyüz şiarıyla tek bir konu * üzerinden yürüttükleri faaliyetler yapıyı bilindik bir kalıba koyuyor * ve elbetteki yetersiz kılıyor. fakat yaratıcı olduklarını ve varlıklarının gerekli olduğunu söylemek lazım.
    3 ...
  15. 84.
  16. şahane bir buluşmaya ve eyleme öncülük etmişlerdir. ordaydım.
    http://getir.net/xo4

    ancak oraya katılan bir kısım yaşıtlarımdan memnun kalmadım. bunu da belirtmek isterim.
    çağırılan konuklar ve tahmin ettiğim üzere genc sivillerin kurucu üyeleri, ciddiyet içindeydiler.
    açıkcası yassıada gibi bir tarih söz konusu olduğunda, benim aklıma gülüp eğlenmek gelmiyor.
    ancak bazıları boğaz turuna çıkmış havasındaydı. şenşakrak bir güruh vardı ki, rahatsız oldum.
    bakıyorum konuşma için gelen konuklar hüzünlü, haklılar. hepsinin birer yakınının sonu olduğu yere gidiyorduk.
    ancak bazı gençlik de haha hihi. ağlaması gerekmiyor ama, o kadar neşe de fazla mezarlıkta.

    bu da tabii ki genç siviller örgütünün sebep olduğu bir durum değil. bilmiyorum, belki de herkesi bu organizasyonlara kabul etmekle hata yapıyorlar. kendilerinin bileceği iş, zaten 150 var yoktuk. onları da anlıyorum.
    bir de başlarda burnumuza sokulan kameralar var ki, diyecek söz bulamıyorum. gazeteci döven teoman'a hak verdim.

    onun dışında konuşmalar için diyecek tek lafım yok.
    nice üniversitelerin yapamadığını yaptılar. yargılananları, çocuklarını, torunlarını, dönemin şahitlerini bir avuç kadar insanla buluşturdular. keşke daha kalabalık olsaydı.
    canlı tarih izledik, sağolsunlar, varolsunlar.
    en sondaki müzik ziyafeti de güzel bir bitişti.
    6 ...
  17. 85.
  18. ancak menderesi anarlar. Mesela Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi'ne gitseler, ODTU'ye, mesela Turan Emeksiz'i anarlar mı acaba birgün, yahut Vedat Demircioğlu'nu. Birgün kafayı kaldırıp Uğur Mumcu için birşey derler mi, yahut ne bileyim Diyarbakır'a gidip Şeyh Sait'i kınarlar mı? Sanmam, genç siviller üzerlerindeki üniformayı çıkarmadan hiçbir şey yapamazlar. Ancak böyle demokratlık oynarlar, şenlikli eylemler yaparlar, bizde bakar sinir olur eğleniriz.
    3 ...
  19. 86.
  20. herhangi bir ideolojiye inanmak yerine emperyalizm uşaklığı yapmakta olan bir partinin* savunuculuğunu üstlenmiş boş oluşumdur.
    *bir zamanlar web sitelerine koydukları converse ile ne halt olduklarını fazlası ile belli etmişlerdir.
    8 ...
  21. 87.
  22. Hrant Dink'in resmini utanmadan sayfalarına koyup, süikastla ilgili hiçkimse için soruşturma izni vermeyen iç işleri Bakanı hakkında tarikattan emir gelmediği için birşey yazmayan iki yüzlüler topluluğu.
    5 ...
  23. 88.
  24. demokrasinin yılmaz savunucusu olan topluluk. sayılıarının azlığı önemsiz söyledikleri çok önemeli olan oluşum.
    2 ...
  25. 89.
  26. aylık giderleri toplam 1600 ytl olan ve bunu denkleştirmek için didinen bir topluluk olmasına karşın özgür düşünceleri ile herkesi etkileyen, "helal olsun gençlere yürüyün be" dedirten ve bir sonraki faaliyetlerini dörtgözle bekleten tebrik edilesi gözlerinden öpülesi oluşumdur.

    ayrıca kıskanalar çatlamasın bilakis kıskanmaya devam etsin zira çok neşeli oluyor.
    2 ...
  27. 90.
  28. inatla ve ısrarla Hrant Dink cinayetine karışan emniyet görevlileri hakkında soruşturma izni vermeyen iç işleri bakanı'nı ve tuzla'da ölen işçiler için de ulaştırma bakanı'nı süper demokratik duygularla eleştirmeyen cüppe ve üniforma alerjisi olan, lakin sarık sevdalısı tipler.
    2 ...
  29. 91.
  30. son dönem eylemleri kadar ses getiren, demokrasi vurgusu, anti darbeci panelerine sectigi konusmacılar muhteşem. hayranlıkla izliyorum kendilerini.
    6 ...
  31. 92.
  32. kendilerini hayranlıkla seyrediyorum. Anayasa Mahkemesi'ne kadılar mahkemesi demiş. E zaten sevgili başbakanları bu konuda öyle dememiş miydi, "ulemaya danışmak lazım gelir" diye. hayranlıkla madara oluşunuzu seyrediyorum.
    1 ...
  33. 93.
  34. darbe'ye karşı yürüyüş yapacaklarmış. Mesela geçen çalışma bakanı bir gezi sırasında yanına yaklaşan bir işçi teyzeye (üstelik başörtülüydü teyzemiz) "şurada keyfimizi bozma" diye çıkıştığında darbe tehlikesi yoktu, YOK başkanı kafasına göre zaten olmayan üniversitelerde kontejan açtı bizimkiler halen geyik ÖSS soruları yayınlıyor (Leman yapardı eskiden o bile bıraktı bu işleri), iç işleri Bakanı, istanbul valisi, istanbul emniyet Müdürü, Hrant Cinayeti'nin düğüm noktası ulaşılamıyor ama değinmeye gerek yok zira yürüyüş yapacaklar tünel'den taksim'e. Hani şu 1 Mayıs'ta tek kişi ile polis barikatını zorladıkları taksime. Darbe'ye karşı yürüyorlar, Tuzla'da grev var, sendikalara sendika kanunu çalışmalarından çekiliyor arkadaşlar darbe'ye karşı yürüyor. Nazım hikmet gibi olmasın dendi fethullah'a, arkadaşlar yürüyor taksim'e. Demokrat arkadaşlar yürüyor, sivil sivil, kıvrıla kıvrıla Taksim'e.
    1 ...
  35. 94.
  36. 6 mayısta karşıyakada olmayan ama 27 mayısta yassıadaya çıkarak, darbe karşıtı değil, sol karşıtı olduklarını gösteren genç liboşlar.
    2 ...
  37. 95.
  38. 27 mayısta halay çekip 12 martta zırlayan optimist ve oportunistlerden olmayan genç cicoşlar. seviyom ben.
    4 ...
  39. 96.
  40. Pazar günü saat 10.00'da Batman'da Hürriyet'in insan Hakları (!) Trenini Protesto Eden gençler:

    "Hürriyet - insan Hakları = Tren - Öküz

    insan Hakları Beyannamesi 60 yaşında. Hürriyet de 60 yaşındaymış.

    Hürriyet'in kirlenmiş marka kimliğini aklamak paklamak için konsept arayan afacan reklamcıların aklına şahane bir fikir gelmiş.

    60 yıldır Türkiye'de sadece bazı insanların haklarını savunmuş, gerisini bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam olarak görmüş Hürriyet için bir insan Hakları Treni projesi hazırlamışlar.

    60 yıldır Türkiye'deki insan hakları ihlallerini öküzün trene baktığı gibi izlemiş, yaptığı yayınlar, attığı manşetlerle insan Hakları Evrensel Beyannanmesi' nin çiğnenmemiş maddesini bırakmamış bir gazetenin bu cüretkârlığı karşısında 'PES DOĞRUSU' diyoruz.

    Aynı yaşta olmaları, Hürriyet ve insan Hakları Beyannamesi'nin aynı cümle içinde kullanılmasına yol açtığı için talihsiz bir tesadüf olmaktan öteye geçemez.

    Hürriyet ve insan hakları ilişkisi:

    Zücaciye dükkânı ve fil,

    Hitler ve Yahudi sevgisi,

    Stalin ve demokrasi,

    Kurt ve kuzu ilişkisinden ileriye gidemez.

    Hürriyet treni geçse geçse Mustafa Muğlalı kışlasından geçer Ausschwitz'e varır.

    işte size Hürriyet’in insan haklarına bakışının öküzün trene bakışından farksız olduğunu gösteren sadece bir örnek.

    Hürriyet'in Ahmet Kaya linçi.

    60 yıllık insan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 11. maddesi şöyle der: "Bir suç işlemekten sanık herkes, savunması için kendisine gerekli bütün tertibatın sağlanmış bulunduğu açık bir yargılama ile kanunen suçlu olduğu tespit edilmedikçe masum sayılır."

    Ama Hürriyet, Hürriyet'in masum insanları hedef göstermesi, suçlu sandalyesine oturtması gerçeğini değiştirmemiş."

    Genç Siviller

    PANKARTLAR:

    öküz - TREN = Hürriyet - iNSAN - HAKLARı

    HüRRiYET EKSPRESiNDE iNSAN HAKLARı CiNAYETi

    TüRKiYE SADECE TüRKLERiN DEğiLDiR

    GENç SiViLLER RAHATSıZ!
    2 ...
  41. 97.
  42. 98.
  43. hürriyet e tarihinin en büyük ayarını veren çok güzel işler başaran topluluk.
    4 ...
  44. 99.
  45. 100.
© 2025 uludağ sözlük