ulvi nin sakalla kamyon altında yatması zeki metine, yoldan amele toplayan kamyona ulviyi seçmemesi de kemal sunalın filmlerine gönderme yapmıştır. kan satan adamlar hakkında da yargı verirken oldukça sert " annemi emerken ısırıp kan aldım" benzeri bir lafla alçaklıkları mizahi sekilde göstermiştir. en sonda tam duygusala bağlamışken cevahirin "benim önceki bir şiirime benziyor ama gene de olsun komşu kızı" ile gülümsemelere sebep olmuş iddia ediyorum ki güncel en kaliteli dizi.
her ne kadar bu hafta komiklik gıdamızı tam alamasak da yinede acıtasyon ve komediyi ustaca harman edip bazı sahnelerde yarmıştır bizi (bkz: cevahirin içine boşaltın huniynen)o sarı yağmurluk lu adamlar da kurtlar vadisinde karahanlının ölümündeki sahneye mi gönderme yaptı yoksa ben mi evham yaptım ?
30. bölümde cevahir ve şükufe fotoğraf çekinirken ve dizinin sonunda çalan enstrümental şarkı dikkat çekmektedir lakin dağ taş aranmış yine de ismi cismi bulunmamıştır. *
muazzez kırtasiyeden elleri dolu olarak çıkar ve kuddusiden, biraz sitemkar şekilde para ister. kuddusi önce toptancı moptancı falan desede muazzezin ısrarına dayanamaz ve 200 tl verir ama bu verdiği para o kadar koymuştur ki * şöyle bir cümle sarfeder.
--spoiler--
-Bana bak. Perspektif çiz bari, bir sürü şeyi sığdır içine bir daha bir daha malzeme almayalım. Beni öyle ön planda çizme bana çok boya gider arkada sırf kafam gözüksün.*
--spoiler--
bu haftaki bölümde devir abi nin kahvesinin önünde çekim yapılırken karşıda park halindeki arabaların silecekleri çalışıyordu *.sanırım çekimleri izliyorlardı.ikincisi domuşuk sevim arabayı iterken arabanın fren lambası yandı.çok güzel dizi vesselam.bu haftanın sürprizi bilalin türkü söylemesi olmuştur.sesi gerçekten piyasadaki çakmalara on basacak cinstenmiş onu gördük.sürdür mürsel.
dizide hiç normal laf duymamak insana bıkkınlık veriyor doğrusu. yemin içerim diyeceğine, bir kova yemin içerim falan deniyor. normal bir laf duyunca sevinir oldum artık. ayrıca neden dizideki tüm karakterler aynı mizah anlayışına sahip? neden herkesin söylediği laflar sanki bir kişinin ağzından çıkıyormuş gibi? bu dizide hiç mizahtan, lakap takmaktan anlamayan karakter yok mu? bu da nedense dizinin doğallığını bozuyor. çünkü her kelime oyunlu, komik replikte onları bir senaristin yazdığı aklına geliyor, gülemiyorsun.
bence espriler aralara serpiştirilmeli. her tarafı komik olsun diye kasılmamalı. bilakis itici olabiliyor.
salı günkü bölümün fragmanı ile güzel bir bölüm geleceğini gösteriyor. son zamanlarda ulvi sıfatlarını özellikle kullanılıyor. çok tutttuğu için sürekli üstüne vurgu yaptırıyor. bu bölümde ''cenaze namazında ettatiyatü ye yatan ulvi'' ve ''sivilcesi çıkmadan kendi içinde patlatan ulvi'' şeklinde laflar ile güldürmüştür.
çocukluğumda susam sokağı'nı izlerken nasıl eğlenip kahkahalara boğuluyorsam şu yaşımda da beni öyle delicesine eğlendiren, güldüren ve öğreten bir dizidir geniş aile. komik bulmayanlara akasya durağı'nı öneririm.