bugün

seni seviyorum,

hiç tanışmasak da, gülmesek de beraber, ağlamasak da,
tutmamış olsan da yağmurda elimi, tatmamış olsan da sevgimi,
öpmemiş olsan da dudaklarımdan, ve hissetmemiş olsan da yüreğimi ellerinde;

seni seviyorum!!!
seni sevecekmişim ben yahu! buna inanabiliyor musun? seni tanımıyorum, belki de pisliğin tekisin ama seni sevecekmişim. çok garip geliyor şu an bu!
gelecekteki sevgilim ;

gelme... sakın gelme... çünkü eğer sen geliyorsan benim bir ilişkim daha başarısızlıkla bitmiş olmalı. ve eğer sen geliyorsan ben belki yine bir sürü acı çektim... belki de çekmemişimdir bu sefer alışmıştır bu yürek acı çekmemeye. Ama sen yine de gelme. Belki de senin yüzünden bitti herşey. Sen neden oldun bu ilişkimin bitmesine.

Veya da ey sevgili... gel be... ya sensizde biterse bu ilişki. sap mı ölcez biz? gel sen gel...
sevgili sevgilim.

sana bu mektubu sen şimdi çok uzaklardayken ve ben ne yazık ki seninle henüz tanışmamışken yazıyorum.
sana seni her daim mutlu kılacağıma dair bir söz verirsem hata yapmış olurum.
sen beni henüz belki tanımıyorsun ama ben ancak mutlu iken başkalarını mutlu edebilirim.
yani bu biraz da senin bana vereceğin mutlulukla alakalı.
fakat ben bazen bana vereceğin her şeyin hakkını veremeyebilirim.
böyle durumlarda bana kızma, çok da keyifli bir ailem olmadı benim. aşkı küçük yaşta anne ve babamda değil sokaklarda öpüşen çiftlere imrenerek fark ettim.
hayatıma olumlu olumsuz çok şey katacağını düşünüyorum.
bu kısa bir sarhoşluk, uzun vadede daha da büyük bir yalnızlık ya da sadece cinsel birleşimler olabilir.
hayat o kadar karmaşık bir hal alabilir ki, bir gün belki senden bile sıkılabilirim.
bazı günler senden kaçmak isteyebilirim ya da ansızın sana sarılıp uyumak.
böyle durumlarda benden korkacak gibi olursan…

tanrı, benim sana en çok ihtiyacım olduğu zamanda verecektir seni bana.
en azından bu içgüdüsel düşünce benim seni sabırla beklememi sağlıyor.
anlatabiliyor muyum senin benim için olan önemini?
sensizlikten yani acizlikten bir salak gibi tanrıyı katıyorum cümlelerimin arasına.
yoksa daha klasik yoldan ‘’seni seviyorum aşkım bebeğim’’ mi demeliydim?

biz birlikteyken her şeyin üstesinden gelebiliriz.

belki birbirimize çok güzel çok pahalı hediyeler alamayabiliriz ya da ben seni sana kendini çok ünlü çok önemli birisiymiş gibi hissettirecek yerlerde yemek yemeye götüremeyebilirim. ama el ele dünyayı dolaşabiliriz mesela. elimizde bir harita bile olmadan her yeri gezip kaybolmayı göze alabiliriz sanki. evet, evet birlikteyken böyle şeyleri deneyebiliriz. belki bir ara hiçbir insanın barınmak istemeyeceği bir yerde çadır kurup içinde ve dışında günlerce yaşamayı deneyebiliriz. ve emin ol artık mutlu da olabiliriz, sen ve ben artık ‘’biz’’ olmuşken.
her sabah ilk kalkan öbürünü öperek uyandırabilir mesela. hatta bu bir adet, gelenek görenek ya da kalıcı olması için daha ne gerekiyorsa ondan olmalı.
senden bu tür çılgın deneyimlerde benimle olmanı istersem ve böyle durumlarda benden korkacak gibi olursan…

dur daha söyleyeceklerim bitmedi.
dedim ya anne ve babam kadın erkek ilişkilerinde bana pek iyi örnek olmadılar diye, işte bazen istemsiz olarak bana en çok yansıyan o kadın erkek ilişkisinden ötürü yılların acısını senden çıkartmayı deneyebileceğim zamanlar gelecektir.

böyle durumlarda benden korkacak gibi olursan…
bu tür zamanlarda benden ayrı gitmek isteyecek gibi olursan, anlarım seni sevgilim. anlarım seni ve zaten seni senden önce ben ayırırım kendimden. hatta senin ruhun bile duymadan sana başka ve daha olgun yeni bir ‘’ben’’ bile bulmaya çalışabilirim. sırf ben, seni benden uzaklaştırdım diye yas tutmaya başlayacak gibi olurken seni çok sevdiğim için bir de senin beni artık düşünmemen için yaparım bunu.

anlatabiliyor muyum senin benim için olan önemini?
yoksa daha kısa yoldan ‘’seni seviyorum aşkım bebeğim’’ mi demeliydim sana?
sahi, mutlu olur muydun o zaman?
kusura bakma, sen benden bunu beklesen bile ben aşkı ve hislerimi böylesine zavallı kısa yollarla anlatamazdım sana. zaten beni biraz anlayacak gibi olsan, sen de yetinmezsin seni seviyorumlarla.

gelecek zamana geçmişten yazılmış bir yazıdır bu. içinde kaygılarımı da hayallerimi de barındıran. henüz seninle hiç tanışmadan ama bir gün mutlaka beraber olacağımızı bilen benim, sana seni daha tanımadan bile neler yazabileceğimi gösteren bir mektup
sen bu satirlari okurken,

ben kalcalarina bakiyor olacagim.
sevgili sevgili,
yakın bir zamanda bekleniyorsun.ama anlaşalım şimdiden çok müdahale etmek yok birbirimizin hayatına, yok onla görüşme, yok feysten sil şunu, yok oraya gitme olaylarına gireceksen hic gelme mümkünse, yakınımdan bile geçme. Aklımız var, doğruyu yanlışı ayırabiliyoruz. Neyse sonra mümkünse uzun boylu olmani diliyorum hatta iri yarı ol. Sarıldığında kaybolayım kollarında. umarim tek yaşıyosundur ya da yaşayacaksındır, annenle tanışmam hemen. sonra daralıyorum. benden olursun bak. Ufak triplerimi umursayıp abuk sabuk kavga etme benlen. Romantik ol bir de cok abartmadan tabi. Bağcılar romantızmi değil istediğim, beni mutlu eden şeyleri yavaş yavaş öğrenicen zaten. Onları yap mutlu olurum ben. E benim mutluluğum senin mutluluğun. Sünepe olma bir de. Dediklerinin arkasında dur. Azıcık sert olabilirsin izin verdim hadi. Bunlara uyarsan çok da iyi anlaşırız, çok da iyi olur. Unutmadan her gün görüşmeyelim. haftada 3 4 gün en fazla.
Neyse eğer aklıma birseyler daha gelirse, gelecek mektubumda belirtirim. Görüşene kadar iyi bak kendine, hasta falan olma, spor yap*, bir de kendini benle geçiriceğin guzel zamanlara ayarla da çok şaşırma sonra.

Kucak dolusu sevgiler buradan. Seni seviyorumlar.
arda hala sensen babam ona bininci kez baba demen karşısında seni vurmadı ve hala birlikteysek bu güzel. beni adam etmeye başladığın şu günlerden hangi tarihe geldik bilemiyorum ama kesin yola sokmuşsundur beni eminim. aradan yıllar geçmesine rağmen bana aldığın o kazağın hala dolapta ilk günkü formuyla durması ne ilginç değil mi?
hayır tatlım çok kaliteli olduğu için değil o zevksizlik abidesini bir kez olsun bile giymediğim için. bu arada cevap atma imkanın varsa tek bir sorum olacak; annemler bu yaz 3 haftalık yurt dışı turum için finansman sağladılar mı yoksa bütün yazı evde onlarla kavgalı ve somurtarak mı geçirdim?

haa birde türkiye kupasını al.. neyse tatlım sormaya elim varmadı ama umarm olmuştur. *

şuan yanındaysam benim için beni öp lütfen. bana ve kendine iyi bak..

yeni biriysen hacım aramıza girip ibnelik yapmanın lüzumu yok hadi selametle.
seni bekliyorum.
mutluluğun anahtarı bende.bekle geliyorum...
Belki çok uzak kentin birinde en güzel hatunları götürüyorsun ve her klasik erkek davranışı olarak ben senden sonra değiştim lafını kullanıp kendinden soğutacaksın sevgili.
sakın 2. gün ben sana aşığım deme biraz inandırıcı ol.. inanmaya ihtiyacım var ama kör olmak vakit alıyor. yine herzamanki gibi asla kavga etmeyen taraf olcağım için tepeme çıkma belki halim yok yorgunum kavga etmem ben bunu beynine sok. sürekli nerdesin nerdesin diye aptal ergen triplerine girme ben senle 3 gün konuşmasam bile seni seviyor olurum ama sen 1 msj atmayınca bitirebilirsin..
kendimizi kandırmaya gerek yok Film deki sarışın kızla yakışıklı oğlan olmıyacağımız kesin
tamam insan umut istiyorda bu kadar da hayal kurmıyalım. ve biliyorum bi odunsun.
ama seni yine seviyorum sevgilim xx.

7 yıl sonra gelen edit: ben o odunu buldum. Yanıbaşımdaymış yanıbaşımda.
(bkz: bir kadın var biliyorum)
(bkz: kadınların bekletme sorunsalı)
(bkz: çabuk gel annem bekletme)
hey sen
hep kal gitme.. bıktım noktalardan sen son ol. öyle bi zamanda gel ki 10yıl sonra tanısmak isteme zırvalıklarından bahsetme, dogru zamanda gelmiş ol ve kal.
+selam ben senin gelecekteki sevgilinim.
-bende bülent ersoy'un çocuğuyum.
(bkz: aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor)
"evli, mutlu, çocuklu"...*
bildiğin herşeyi unut yeni denizlere yelken açacağız sevgilim.
haberli gel.
sevdalı bulut'um ol, masal kitabım; ama yağmurlarınla ıslatma beni, ben şemsiye açmayı sevmem...

bir ömür boyu sevelim birbirimizi, saygımız da sonsuz olsun. omzun, her zaman omzumun yanında olsun, elinse hep sırtımda; bi destek. ''güven'' olsun adımız, şefkat olsun ve mutluluk, umut... neşemiz de eksik olmasın hani. sabırlı & net olalım, inançlı ve de çok kararlı...

sesinde huzur var, senin.
gözlerinde bi ışıltı.
bakışın barış, devrim...

sen misinki bu? seni mi tarif ettimki ben, ne dersin?
- sen bilcen çiçemmm. *
Şuan nerdesin kimlesin bilmiyorum ama bana geldiğinde çok zor günler seni bekliyor olacak sayın aday.
Çünkü ben çok değiştim.
(bkz: çabuk gel)
nerdeysen çık gel artık, yalnızlıktan neler geçiyo aklımdan bi bilsen.
bekledim, bekledim, bekledim... sen haric herkes geldi. bir sen gelmedin.
(bkz: umut fakirin ekmeği)
(bkz: lütfen gider misin)
- adın yok senin ama ben osman diycem. farketmez zaten nefes al yeter.* bak osman bak, milletin de gözü yollarda. çok fenayım acil gel.
not: gelmeden önce iki de ekmek al. he bi de internetin borcu birikmiş 2 aylık hala fatura posta kutusunda onu da bir ödeviyer hadi benim yiğidim. öptm kib bye.
güncel Önemli Başlıklar