“Uç oğlum! “ demişti babası, “Kimseyi bekleme, sen uç. Aynı cinsten olmayan kuşlar nasılsa birlikte uçamayacak. Sen kime layıksan o gelecek, yanında seninle seyir alacak. Herkes kendisi gibi olanı bulacak. isterse aynı mahalleden olmasınlar, hatta aynı şehirden. Ruhları aynı kaynaktan gelenler bu zamanda birbirlerini mutlaka bulacaklar, yeter ki sen yola çık, o yol ki ilerlemek, yani yolculuğun kendisini getirecek sana senin olanı, sen yeter ki uç.”
Söylemek istediğim, birkaç şey var
Bakar mısınız bayan? Konuşucak bi' şey var
Zamanında tek kaldığım, yağmurlu yollar
Dar koridorlar, peşimdeler onlar
Anladığınız gibi doğru, kendimde değilim
Doğduğumdan beri vardı cinayete eğilim
Ama aklıma gelmemişti öldürebiliceğim
Sonra bir de baktım, yerde yatan kendim
Emreder gibi bakışlar, sevginiz yok
Benim de bununla uğraşıcak vaktim yok
Gitme gel bu vergiler, Allah'ın koyduğu
Acı yani böyle bi' şey, öde borcunu
Bu lanet konuşmayı burda bitirirken (ben)
Taksi durmuşken ve siz giderken
Dokunuşlar hissiz sevgisiz bu ten
Ağlamaklı suratlara maske fondöten
Dünyanın en mükemmel insanı bile olsanız, eleştirmek isteyen bulacaktır sizde elbet bir kusur. Dünyanın en kötü insanı bile olsanız, sevmek isteyen bulacaktır sizde elbet bir huzur.
cahil, aptal, yobaz, karaktersiz insanların çoğunluk olduğu toplumlarda dürüst, yaranmak için rol yapmayan, zeki, bilgili, kültürlü, karakterli, efendi insanlar ya da öyle olmaya çabalayan insanlar sevilmez, dışlanır, ezilmeye, bastırılmaya çalışılır, ezik, hor görülür. böyle toplumlar hastalıktır. ve böylelerine yaranmak için rol yapmayan, toplumdan soğuyan insanlar genelde uyumsuz, sinir hastası, asosyal vb. olarak görülür.