Arkadaşlar telaşa lüzum yok. Telefonda konuştum son entrysini, gecenin monitörünü ele geçiren, üstün hekırlık meziyetlerine sahip meme düşkünü kuzeni yazmış.
Ayrıca yer çekimli memeyi de hiç tarif etmemiş bir caps bile koymamış o kadar hayın bir kuzen.
Entrylerini okuduğumda ilgi alanıma girmeseler bile yazıyor olması dahi bende garip bir huzur yaratan yazar. Hani elimi uzatsam hemen tutacak derdimi dinleyecekmiş gibi bir havası var.
------- gecenin işçileri, gerçekte, ikindinin ilk saatlerinden beri görünmüştür ortalıkta. çoğu insanın, dikkatini çekmemiş de olsalar.
------- gecenin işçileri dörtköşe ekmekleri seviyorlarmış, öyle deniyor. belki dörtköşe ekmekleri sevenler yalnız onlar değildir bu koca şehirde. ama fırıncılar, tütüncüler, bakkallar, kendilerinden dörtköşe ekmek isteyenlerin hepsinin gecenin işçileri olduğunu düşünürler nedense.
------- ekmek satılan yerlerde yuvarlak, uzun, dikdörtgen biçimli ekmekler de bulunur elbet. ikindi üstü, önce okul çocukları evlerine dönmeğe başlarken ekmek satılan yerlerde alışveriş hızlanır. yuvarlak, dikdörtgen, uzun, söbe, dörtköşe ekmekler gitgide artan sayıda satılır. küçük, iri, kemikli, yumuşak, kirli, temiz, nasırlı, sıvışkan eller, ekmekler taşır.
------- gecenin işçileri sokak aralarında gezer. yuvarlak ekmeklerin, dikdörtgen ya da söbe ekmeklerin, uzun ekmeklerin hangi evlere girdiğini gözlerler. bu işi yaparken, öyle, çok önemli bir iş görüyormuş gibi davranmazlarsa da, onlara dikkat edenler şunu da görürler arada bir: bir tanesi gider, bir kapının herhangi bir yerine, pek de belli olmayacak biçimde bir im çizer. gözlemi iş edinenleri şaşırtacak bir şeydir bu. kapısı imlenen evlerin hiçbirinde dörtköşe ekmek yenmemektedir; yoksa şu ya da bu biçim ekmek yendiğini belirten bir im değildir bu. üstelik, kapılar biraz da rastgele imlenir gibidir. hiç değilse görünüşte.