Hayatını kaybetmiş eski tiyatrocudur. Ölümü "Türk tiyatrosu büyük bir ustasını kaybetti" seklinde duyurulmaktadır.
Bu entry'de oyunculuğunu falan eleştirilmeyecekse de, bana öyle geliyor ki bu ülkede yaşını başını almaya başlayan her sanatçı kişisine, geçmiş emeklerine hürmeten, duayen muamelesi yapılmaktadır. Yani yaşı 70 olup da arkasından "oyunculuğu bi boka benzemezdi" veya "gençken de bunun sesi karga gibiydi" denen birisi var mı?
velhasıl, rahmetli son riportajlarından birisinde, NTVde, "bizim tiyatromuzda hiç siyasi mesaj olmadı, biz insanları sadece güldürmek istedik" demişti. Yaşadığı dönemlerde olanlar, asılan başbakanlar, asılan 17 yaşındaki çocuklar, birbirini öldürenler, hayali ihracatçılar falan düşünülürse, oldukça ilginç bir tavır. Bu açında farklıydı hep Gönül Ülkü - Gazanfer Özcan tiyatrosu. Sanki rahmetli Gazanfer Özcan da, o dönemin Şahan'ı gibiydi, insanları güldürmeyi amaçlıyordu. Tabii o dönemin standartlarıyla ve argoya bulaşmadan yapıyordu bunu. Acaba 50-60 yıl sonra, Şahan Gökbakar ölünce de arkasından "Türk komedisi bir duayenini kaybetti" mi diyeceğiz?
neyse amacım saygısızlık etmek değil, Gazanfer Özcan benim anladığım kadarıyrla son derece iyi bir oyuncuydu, toprağı bol olsun. Benim derdim başkalarıyla...
Hani yakınınız, akrabanız da olsa; tanıdığınız, takip ettiğiniz, sevdiğiniz bir ünlü de olsa kimseye ölümü yakıştıramazsınız. Gazanfer Özcan da öyle biriydi. Sanki hep yanımızda, hep ekranlarda olacak gibi geliyor insana. Ruhu şad olsun, toprağı bol olsun.
sevilen bir insan, polemiklere hiç girmemiş bir bünye idi. işinde gücünde bir insandı, şöhretli idi, ama bu şöhreti hiç bir sosyal konuda kullanmadı, tipik laik aydındır. laik aydın oldugunu, başörtüsü konusuda dahil hiç bir bu çeşitten bir sosyal yaraya ilgi göstermemesinden anlıyoruz.
aslında bütün bunları şunun için söyledim, kenan ışık gibi tipler tiyatroculugu bi haltmış gibi, sanki tiyatocu olmayanlar insan degilmiş gibi bir havada topluma veriyor, aslında tiyatrocular kendi karakterleri ile degil başka başka bedenlerde toplum önüne çıkan basit güldürü eğlendiri kişileridir, onlardan toplumsal bir konuda fayda beklemek hata olur, onlar toplumun en alt kesimidir.
mimar, yönetmen, ressam, besteci sanatcıdır, ama asla bi tiyatro oyuncusu sanatcı degildir, onların ki olsa olsa zanaattır.
sanat ögrenilmez, tekrar etmez, anlıktır ve taklit asla degildir. bir şarkıcıya bir tiyatocuya sanatcı dersen, manken de sanatcıdır, manken pompalayan playboy da sanatcıdır, çünkü o da meshurdur, magazinciler ahlak bozulsun diye onları da meshur etmektedir, otomobil osman ismi, ne basarısı üstüne bilinmektedir? parasını verdigi manken sevgilisinden dolayı.
"ne dönüp duruyor havada kuşlar? nerden çıktı bu cenaze, ölen kim? bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar... neylersin ölüm herkesin başında... uyudun uyanamadın olacak, kimbilir nerede? nasıl? kaç yaşında? bir namazlık saltanatın olacak, taht misali o musalla taşında..." ve sözün bittiği yer işte burası... Mekanın cennet olsun büyük sanatçı... Tüm sevenlerine ve ailesine başsağlığı sabırlar diliyorum.....
Hiç beklenmedik bir anda , hiç beklenmedik bir insandan , avrupa yakasının tahsin i , ehtiyarı , gazanfer özcan dan böylesine bir haber almak... Mekanı cennet olsun .
Hüsnü Kuruntu karakterini pek sevmezdim. Açıkçası Gazanfer Özcan o rolü öylesine kendini katarak oynamış ki ben onun gerçek halini de öyle sanmışım. Yıllar sonra Komiser Şekspir'de oynadığı baba karakteriyle kalbimi sızlattı."Ben seni çok sevdim be oğlum" dediği sahnede içim sızlamıştı. Sonra da Avrupa Yakası geldi. Böyle gidince, hemde vedalaşa vedalaşa neredeyse insanın içine bir başka oturuyormuş. Geri planda da olsa şimdi onun bir daha olmayacağını bilmek insanın içini buruklaştırıyor. Huzur içinde yatsın ve kalanlara uzun ömürler.
bedeni bugünden itibaren toprak altına çürümeye başlasa da günümüze kadar ortaya koyduğu eserleriyle yeni bedenlerde ve taze beyinlerde yaşamaya devam edeceği için ölümüne çok da üzülmediğim oyuncudur.
tiyatroya emek vermiş, kendini hiç bozmamış, vefatıyla herkesi üzüntüye boğmuş sanatçı. dizilerdeki oyuncuları şöyle bir gözden geçiriyorsun da, kimlere kalacak ortalık. ah gazanfer özcan ah!
oldugunu az once duydugum guzel tiyatrocu. 7 sene boyunca her hafta onu gormeye alismistim, sanki aileden biri ayrilmis gibi oldu gazanfer abi gidince...
avrupa yakasının en yaşlısıydı, galatasaray'da hagi nasıl o yaşta 3 kere dokunur topa maç değişirdi gazanfer özcan da bir görünürdü diziye ayrı tat katardı... huzur içinde yatsın...
ha bir de 3 yıl önce izlemiştim sahnede, gençlik vardı hala hissettik... tükenirmiş demek...