bizim kadınlar doğurunca üst kat komşuya gezmeye gidemiyor.
elin gavuru(!) doğurunca (ikiz üçüz olması da düşünülürse) teee anasının damından kalkıp turist olarak gezmeye geliyor.
plaj da türk ailesi çocuklarla uğraşıyor.
aman düşmesin, suya girmesin, dondurma fazla yemesin, yemek yesin, kahvaltı yapsın, kaybolmasın, güneş kremi sürsün, yanmasın, üşümesin vs vs vs aile tatil değil de işkence çekiyor.
evlerinde olsa bu kadar dert koşturma olmayacak.
elin gavuru(!) karı koca bir birini kremleyip muhabbet ediyor, kitap okuyor, güneşleniyor.
çocuklar kendi halinde takılıyor.
bizim çocuklar feryat figan oyun mu oynuyor kavga mı ediyor birileri çocuğa işkence mi ediyor ki bu kadar çığlık çığlığa ağlama zırlama ile kafa dikiyorlar.
elin gavurlarının(!) çocukları gülme eğlenme şen şakrak veya sessizce kumda oynuyorlar.
yan masada elin gavuru(!) karı koca ve iki küçük çocuğu oturmuş. akşam yemeklerini yiyor.
çocuklar yemekleri ile oynuyor yemiyor. anne baba çocuğa ye diye ne karışıyor ne baskı yapıyor.
çocukların tabağında yemek duruyor, anne baba yemeğini yemiş ve çocukların ellerini ağızlarını silmiş masadan kalkarlar.
tabi elin gavuru(!) çocuk aç tok tikinde değil.
çocuklar aç yatıyor.
sabah anne baba yine kahvaltıda ve çocuklar bu sefer tabaklara aç kurt gibi saldırıyor.
bizim aileler yan masada aynı onlar da aynı yaşlarda iki çocuklu.
anne baba kendi yemekleri ile değil çocukların yemeği ile uğraşıyor, aç ağzını demeden öcü ile korkutmak, yok garson yiyecek vs tehditler fayda etmiyor.
çocuklar yemeği yemiyor ağlıyor zırlıyor anne babasının ömrünü yiyor tatilini zehir ediyor.
sabah kahvaltıda aynı terane.
bu sırada akşam karnım aç diye ağlamaları da işin kaymağı.
bir de akşam gezmesinde gavur aile(!) sokakta ışıltılı topu gören çocuğu bunu bana al diyor.
anne baba sadece hayır diyor yola devam ediyorlar.
çocukta ses yok.
bizim aile aynı durumda yok demek için ağzını açıp henüz y harfinde iken çocuk sanki eti kesilmiş bir parça alınmış gibi çığlık çığlığa bağırmaz mı?
tabi ki ışıklı top alındı.
peşin edibüdü: tam önümde oldu, bir an irkildim, konuyu öğrenince içimden "senin çıktığın deliğe, seni yetiştirene..." selamlar yolladım.
edibüdü2: birebir gözlem ve yaşantıların ürünü bu durumlar.