gülse birsel

entry788 galeri34
    398.
  1. avrupa yakasının ilk iki sezonu haricinde başarılı işi olmayan vasat dizi işcisi.
    3 ...
  2. 397.
  3. senarist. bi gülmedi gitti demeye neden olan. şu birsel bi gülse... gülse birsel...
    1 ...
  4. 396.
  5. yazar olarak aşmış karı kişidir. yalan dünya isimli haftalık hikayesinde giydigi kıyafetler ile herhafta gizemi biraz daha yukarı yukarı bi nev up up yapmaktadır, ortalama 15 bölüm içinde etegi tamamen çıkarıp, donla oynamaya devam edecektir.
    2 ...
  6. 395.
  7. Son yazısı aşagıda...

    Ne dersiniz Haksız mı ?

    * * *

    1994'te, gavur ellerde okuyor olmanın verdiği avantaj ve New York'un siren sesleri eşliğinde ilk kez internet kullanmaya başladım.

    internet o zaman yavruydu.

    Google filan daha yoktu.

    Yahoo'dan girilir, bir küçük resmin indirilmesi için birkaç dakika beklenirdi.

    Üniversiteden bize birer e-posta adresi verdiler.

    Heyecanla birbirimize deneme e-postaları attık.

    Birkaç ay sonra çoğunluğu New York'ta okuyan veya çalışan arkadaşlar 'Esintiler' sitesini kurdu.

    Sanırım ben 20. üyesi filandım.

    Üye olanlar günlük hayat, güncel olaylar, haberler, Türkiye, siyaset, filmler, müzik, maçlar hakkında yorumlar, makaleler yazıyor, gazetelerden alıntılar paylaşıyor, hepimiz bunları bir internet gazetesi gibi aynı anda okuyorduk.

    O yıllardaki Kardak krizi hakkında herkesin komik yorumları olmuştu mesela, hatırlıyorum.

    Aynı zamanda parti veren, ötekileri davet etmek için toplu davetiye olarak da kullanırdı Esintiler'i.

    Yazılar imzalı, içerikli, esprili, ifadeler mümkün olduğu kadar doğru dille yazılmış ve nazikti.

    Sanırım 96 yılının sonunda, ben mezun olup internetin ancak geldiği istanbul'a dönerken, binlerce kişi olmuştuk Esintiler'de.

    Belki şimdiki internet sözlüklerinin ilk versiyonuydu Esintiler.

    Ama isimlerin belli, dolayısıyla yazılanların nezaket sınırlarında, dayanaklı ve başkası tarafından okunmaya değer olması amacıyla yazılan daha başka bir tür sözlük.

    işte o yıllar internetle ilgili en iyimser yıllardı. Her tür bilgiye ulaşılacaktı, kimbilir birkaç sene içinde ne kadar entelektüel, ne kadar akıllı olacaktık, Aman Allahım'dı ve internete doğan yeni nesilden korkulurdu doğrusu!

    Korktuğumuz başımıza geldi!

    16 yıl sonra Türkiye'nin internet kullanımı, evet hızlı, yoğun ve çılgıncadır! Peki nesil akıllanmış veya bilgilenmiş midir?

    interneti bilgiye ulaşmak için kullanan, bakın iyimser bir insanım, yüzde 30-40'lık kitleyi tenzih ediyorum. Fakat şu anda Türkiye'de internet kullanımı köy kahvesi/ altın günü muhabbetlerinden beterdir!

    2011'de Google'da en çok aranan kelimeler Facebook ve YouTube.

    Yani vatandaş interneti Çehov'u, kuantum fiziğini filan araştırmak için değil, ahbaplarıyla iletişim kurmak ve görüntü seyretmek için kullanıyor!

    Daha açık konuşalım mı?

    Esas derdimiz televizyon seyretmek ve muhabbet etmek!

    Bu kadar muhabbete meraklı milleti Facebook yetmemiş gibi bir de Twitter diye bir şeyle tanıştır sen!

    Yanına bir de sözlükleri, forumları ekle.

    Ne oldu?

    Bilgiye doyamadı da herkes allame mi oldu, aralarında kültürsanat siyaset tartışmaktan bihal mi oldular, yoksa etraf 'sakallı bebek'ten geçilmiyor mu?

    "Sakallı bebek nedir?" diyen olabilir.

    87 yılının dev asparagas olayıdır.

    Tan gazetesi, 87 yazında bir hafta, birinci sayfadan, istanbul'da sakallı bir bebeğin doğup hemen dile geldiğini, bayramın ikinci günü kıyametin kopacağını söylediğini yazdı!

    Sakallı bebeğin illüstrasyonu güneş gibi yüzü, mavi gözleri ve küçük tutam sakalıyla o kadar etkiliydi ki, sonraki yıllarda her sakal bırakan sarışın arkadaşa 'Sakallı bebek' diye seslenildi, kikirdeyerek kaçıldı!

    Sakallı bebek bir gün manşetten konuştu, bir gün ailesi onu sakladı, bir gün doktoru 'ismini gizleyerek' demeç verdi, bizim Florya'daki yazlık komşuları bile, gayet üniversite mezunu halleriyle "Doğru mu, değil mi?"yi ciddi ciddi tartıştılar, bayramın ikinci günü geldi, kıyamet kopmadı ve fakat Tan gazetesi satış rekorları kırdı!

    Gerçek bilgiyle çok ilgilenilmeyen, herkesin bir ağızdan şundan bundan konuştuğu içeriksiz sohbetlerde ne olur?

    Muhabbet sıkışınca, birileri dikkat çekmek için ilginç bir palavra sıkar, bir olayı abartır, emin olmadığı bir dedikodu atar ortaya, aniden herkes bunu konuşmaya başlar!

    Kahvehanedeki kimsenin lafını dinlemediği emmi gibi, kalabalık altın gününün mutsuz ve dedikoducu teyzesi gibi, yaz mevsiminde haber bulamayan Tan gazetesi gibi!

    Twitter'ı, Facebook'u, sözlükleri hakikaten bilgi aktarmak, duyuru yapmak, eleştiri yazmak, hatta doğumgününü haber vermek, hatta hatta "Bebek'de kahvaltı ediyorum, manzara çok güzel," demek için kullananları bile yanaklarından öpüyorum.

    Çünkü sahte isimler, rumuzlar, hatta başkalarının isimleriyle hakaret eden, dedikodu, şehir efsanesi üreten, kafadan bir şey atıp ne kadar ilgi çektiğini seyreden arkadaşlardan daha değerliler.

    Twitter hesabım yok, ama bir süredir Twitter'daki sahte Gülse'lerin yazdığı tweet'lerden, bir iki kişinin eğlence için yazdığı abuk subuk zararlı/zararsız palavralardan alıntı yapılmış gazete haberlerine düzeltme yazmak bir günlük hobi haline geldi.

    En azından Tan gazetesi kendi asparagasını kendi üretirdi, şimdiki gazeteciler de bir tuhaf, hop olduğu gibi sosyal medyadan kopyalıyorlar.

    Bunun geleceğini bilmiyorduk doğrusu.

    internet çağında, milletçe geldiğimiz nokta, maalesef pek memnun olduğumuz bilgiye kolay ulaşımın yanında, 'bilgi kirliliği'nde zirvedir!
    5 ...
  8. 394.
  9. Avrupa Yakası ve Yalan Dünya isimli dizileriyle televizyona renk katmış kişidir.
    1 ...
  10. 393.
  11. lahmacunseverlerin espirilerini anlayamadığı türkiye nin gururu çerkes kızı.

    büyükşehirlere nüvelenmiş kıroları her pozisyonda s.kip atıyor.

    helal sana gülse taşaklı kızmışsın. o koca burnunu sabahlara kadar emebilirim.
    7 ...
  12. 392.
  13. iyi oyuncu olup olmadığını görmek için sitcom değil de normal gerçekçi bir filmde görmek lazım.
    1 ...
  14. 391.
  15. Burnu yamuk olupta estetik yaptırmayan, sağlam bi yazar ve oyuncumuz.
    4 ...
  16. 390.
  17. yalan dünya'da ki bir takım diyaloglar ve müthiş performansıyla hayat devam ediyor dizisi başta olmak üzere, güneşi gördüm vb. propaganda içerikli filmlere de ayarı veren senarist. peşindeyiz*
    5 ...
  18. 389.
  19. zeki ve yaratıcı ilan edilmesi gerçekten çok ayıp olan kadın. efendim kendisi araklama kraliçesidir. başlıca besin kaynakları friends, seindfeld, coupling, arrested development dizileri olmakla birlikte yeni gözdeleri ise extras'tır.

    araklama yaptığını herkesin bilmesine rağmen kimsenin yüzüne karşı soramaması da ilginçtir. tabi bunun sorulamamanın sebepleri vardır. başlıca sebebi yıllarca basın yayın aleminin içinde bulunmasıdır, ayrıca kocasının camiada ağırlığı vardır.

    peki buradan uludağ sözlük olarak biz soruyoruz.

    k: sayın gülse birsel onca yabancı diziden hikaye ve espri araklamaya utanmıyor musunuz?

    gb: aaa, öyle miymiş? ben o dizileri hiç izlemedim daha önce.

    k: o zaman onlar sizden arakladı, hem de sizden önce yaparak.

    gb: eee kitabım var benim çok komik. nişantaşı'nı san francisco'ya falan benzetiryorum. bence komik. burnumda büyük ama umrumda değil, bu da komik. evet.

    zeki ve yaratıcı???
    7 ...
  20. 388.
  21. murat birseli nerden bulmuş nasıl evlenmişler neden murat birsel yahu sorularını kafaya getiren kadın. hala cevabı bulunamadı. google her şeyi bulamıyormuş.
    3 ...
  22. 387.
  23. iyi bir yazar. hatta çok iyi bir yazar. zeki bir kadın. insanları çok iyi tanıyor gerçekten. e tanıyor ki yazıyor.
    2 ...
  24. 386.
  25. avrupa yakasından sonra yalan dünya gibi güzel bir dizide hem oyuncu hem senarist olan kişidir.
    1 ...
  26. 385.
  27. murat birsel'in komik, zeki, yaratıcı eşi.
    1 ...
  28. 384.
  29. bir otistiğin gelene geçen "öpüşelim mi" demesini komik bulan senarist(?!)
    5 ...
  30. 383.
  31. Kitaplarını okuyanın insanların, alt tabaka muamelesi yapmadığını hatta yapılan sınıf ayrımlarında 1. Sınıf elit kesimleri eleştirdiğini bildiği kişidir.
    2 ...
  32. 382.
  33. alt tabaka düşmanı senarist.
    durum komedisi konusunda iyi olsa da, kullandığı materyaller hep elit kesimi haklı çıkarır.
    çok ayıp eden senaristtir.
    4 ...
  34. 381.
  35. avrupa yakası'nda dizinin yapımcısı olan sinan çetin'den alamadığı intikamı, yalan dünya'daki yönetmen tiplemesi ile alan senarist.
    helal olsun kadına.
    sinan çetin in cimriliğini bir güzel döküyor yalan dünya da yarattığı yönetmen karakteri ile.
    ayrıca sadece gülse birsel değil bir kaç oyuncu daha avrupa yakasındaki alacaklarını alamamış sinan çetin'den.
    1 ...
  36. 380.
  37. %95 verimle ayak fetişisti olduğundan emin olduğum senarist ve oyuncu. gerek avrupa yakası, gerek yalan dünya dizilerinde geçen diyaloglardan ve fetiş içerikli temalardan ben bunu çıkardım vallahi.* iyidir, hoştur, severiz lakin.
    2 ...
  38. 387.
  39. zekasından kimsenin şüphe etmemesi gereken, çirkin, tatlı ve şımarık kişilik.

    ayrıca murat birsel ile evlidir.

    http://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%BClse_Birsel
    3 ...
  40. 386.
  41. burun estetiği yaptırsın o da rahatlasın bizde.
    1 ...
  42. 385.
  43. her dizisinde burnu uzerinden muhabbetler yazarak onemsemiyorum mesaji vermeye calisan ve yine her dizisinde bir karakteri baskin hale getirmesi ile bilinen turkiyenin en basarili disilerindendir.
    1 ...
  44. 384.
  45. hem zeki, hemde güzel bir kadının, neler başarabileceğini gösteren bir insandır. bundan seneler önce, sanırım 2004'tü ''gag'' yada buna benzer bir adlı program sunuyordu. yeminle o zaman bu kadının bir şeyler yapacağını sezdim. bu kadar zeki ve güzel bir kadın, hayatına gag denilen garip programı sunarak devam etmeyecekti ki tahmin ettiğimden fazlasıyla da öyle oldu. şu an baktım gag'mış programın adı, hafızam iyi ve şimdi ki hali daha güzel.
    2 ...
  46. 383.
  47. Boğaziçi Ekonomi'nin hakkını veren, para kazanmasını çok iyi bilen başarılı insan. Yazdığı kitaplar bile gani gani para getirmiş hanfendiye.
    1 ...
  48. 382.
  49. kadın olarak en iyi senaristlerden biridir.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük