bugün

ricky gervais'in loser bir figuran (hos, sonradan kendi yazdigi dizide basrolu oynamaya basliyor) olan andy millman'i oynadigi, bbc'de yayinlanan ingiliz sitcom'udur. her bolumunde bir unlu oyuncu (veya sarkici) kendini absurd bir sekilde oynayarak diziye renk katar. andy'nin saf otesi arkadasi maggie ve dangalagin onde bayrak sallayan modeli olan menajeri ile (adamin adini bilmiyorum) ilginc bir dizi olmustur.
andy abi onceleri filmlerde ne olursa olsun, filmde soyleyecek bir-iki kelime kapmak amaciyla basrollerin ve yapimcilarin pesinde kosar. aptal duruma duser, potlar kirar... 2. sezonda kendi senaryosunu patrick stewart'in yardimiyla bbc'ye kabul ettirir. fakat bbc senaryoyla hafif oynan ve sonucta andy, acaip alt sinif insanlara hitap eden salak bir sitcom da rol aliyordur. ve boyle isler yapmaktan hosnut degildir (when the whistle blows). ama eldeki malzemeyle de bu kadar oluyordur.
kate winslet cinsel tavsiye veren ve yahudi rolu oynayanlarin nasil kayirildigindan sikayet eden bir kadini, sir ian mckellen gayligini orada burada yansitmaya calisan ve bunla kafayi bozmus bir tiyatro yapimcisini, chris martin son coldplay albumunun promosyonunu yapmak icin kasan uyuz bir sarkiciyi, daniel radcliffe unlu olmasina ragmen cins ve abaza bir genc oyuncuyu canlandirmistir. tabi kendilerini oynadigini aklimizdan cikarmayalim! bu tipler genelde de ego manyagi olurlar ve paso kendilerini overler. hatta ian mckellen bi yerde kendinden sir ian mckellen diye bahseder. daha bi ton insan oynamistir: samuel jackson, patrick stewart, ben stiller, david bowie, orlando bloom, hatta robert de niro ...
ucuk otesi dizidir, izlenmelidir.
neredeyse doğaçlama oynandığını düşündürecek derecede doğal bbc yapımı komedi dizisi.

ne zorlama gülme sesi geliyor arkadan ne de oyuncular ebleh ebleh etrafta dolaşıyorlar . zaten anlamadığım bir nedenle bbc neye elini atsa her zaman başarıyor. haberleri öyle, belgeselleri öyle, tartışma izlenceleri öyle.

var mısın yok musun'a bbc el atsa onu bile izlerim diyesim geliyor!...ama...o kadar da değil herhalde. evet evet abartmışım.

http://www.tnttv.com.tr/
şu anda tnt ekranlarında gösterilen bir komedi dizisi. sade, ancak yaran esprileriyle oldukça başarılı bir yapım.

özellikle dizide, "harry potter çocuk" ünlü ve abazan bir çocuğu oynamakta, cebinde açık prezervatifle dolaşmakta, önüne gelen dişi kuşa dahi "hadi yapalım mı" diye sormaktadır.

be bu dizide bir kaygısızlar tadı aldım. değişik birşey. tavsiye olunur.
Andy hayatında ilk defa, When the Whistle Blows adlı sitcomdaki rolüyle Bafta en iyi erkek oyuncu adayı olmuştur. Törenin yapıldığı, bütün ünlü oyuncuların olduğu salonda, masada Maggie ile oturup sonucu beklemektedirler. Törenin sonlarına doğru salak menajer Darren gelir. Andy' nin When the Whistle Blows daki karakterin oyuncak bebeğini getirir. Bebeği kurcalayan Maggie düğmesine basar, bebek aynı dizide olduğu şekilde "şaka mı yapıyorsun" der. Kapatmaya uğraşır ama kapatamaz. Bu sırada Bafta başkanı konuşma yapmaktadır, herkes onu dinlemektedir.

Menajer, bebeği Maggie' nin elinden alır, uğraşır ama o da kapatamaz. "Pillerini çıkarılım!" der. Pil kapağının vidalı olduğunu görür beceremez, tornavida ister. Bebek hala "şaka mı yapıyorsun" diye bağırmaktadır. Üçü panik içinde kapatmaya çabalar. Salonda dikkatler yavaş yavaş bebeğe yönelir. Sonunda Bafta başkanı sesi duyar ve kızgın bir şekilde kürsüden inip masaya doğru gider.(bebek hala ötüyor)Bebeği alır önce masaya vurur. Bebeğin sesi kesilmez yere atar, üstünde tepinir ve bir süre sonra oyuncak bebeğin sesi kesilir...

Daha öncesinde de Andy, salak menajeri yüzünden "ot içmekten" gözaltına alınır, serbest bırakılır. Ama bir daha bafta' ya aday olamayacaktır. Üstelik Maggie, törende karşılaştıkları Andy' nin eski sevgilisine birşeyler yumurtlar. Törenin sonunda konuşma yapan eski sevgili, konuşmasıyla Andy'den hıncını alır. Salondaki herkes Andy'nin 28 yaşında bakirliğini kaybettiğini öğrenir.

Sonuçta Andy'nin kariyeri, her bölümde olduğu gibi mahvolur.

http://www.sitcom.co.uk/extras
son zamanlarda ilgimi çeken absürd komedi dizisi.
ingilizlere özgü ilginç espri anlayışı ve ingiliz aksanından bol bol nasibini alan, şu sıralar tnt'de altyazılı olarak gösterilen bbc yapımı dizi. dizide, amerikan sit-comlarındaki hareketlere ve mimiklere dayalı güldürüden daha çok, başrol oyuncularının içinde bulundukları absürd olaylar izleyiciyi güldürüyor. özellikle hollywood'un ünlü oyuncularınıda bu absürd olaylara dahil olarak görmek ayrı bi güzellik. ama ingilizlerin espri anlayışını ingilizler kadar soğuk buluyorsanız izlemeyin, güldürmez...
bir bölümde konuk olarak katılan orlando bloom un johnny depp hakkında yaptığı o kendini bir şey sanıyor. oysa kızlar bana hasta, onun tek yaptığı ortalıkta dolaşıp makas eller gibi sanatsal filmler yaptığını iddaa ediyor diyerek beni yerlere yatıran güzel bir komedi dizisi.
12 bölüm boyunca bizi güldürmüş, xmas special bölümünde ise duygulandırıp, gözlerimizi yaşartmış bir gervais/merchant bombasıdır. konseptin larry david'den etkilendiği su götürmez bir gerçektir.

(bkz: curb your enthusiasm)
sezon 1, 2. bölümde vinnie jones'a yer vermiş, bizi bizden almıştır ricky gervais.
christmas special bölümünün sonunda, andy'nin big brother(bbg) evinde yaptığı konuşma tekrar tekrar izlenesidir ve her izlendiğinde insanın burnunu sızlatacak kadar da etkili oynamıştır ricky baba.

gelmiş geçmiş en iyi finale sahip 2 diziden biridir ve ikisinin de aynı adamın elinden çıkmış olması tesadüf değildir.

diğer için:

(bkz: the office)