tanrının insanın kendisinde olduğuna inanan, bu yüzden tanrı kavramını reddeden bir filozoftur. felsefe dersinde böyle anlatıyoduki hoca sınıftan biri fırladı.
-hocam
-efem çocuğum
-hocam nietzsche'yi de allah yaratmamışmı
-onu yaratmışmı bilmem ama seni yaratırken aceleye getirmiş çocuğum
ps: (bkz: based on a true story)
ünlü alman düşünürü. sevdiklerimden biri de bu hikayesi; Deniz kıyısında bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır.
Güneş onu yakıp kavurur.
O da Tanrıya yakarır keşke güneş olsaydım diye.
"Ol" der Tanrı. Güneş oluverir.
Fakat bulutlar gelir örter güneşi, hükmü kalmaz.
Bulut olmak ister. "Ol" der Tanrı. Bulut olur.
Rüzgar alır götürür bulutu, rüzgarın oyuncağı olur.
Rüzgar olmak ister bu kez. Ona da "Ol" der Tanrı.
Rüzgar her yere egemen olur, fırtına olur, kasırga olur.
Herşey karşısında eğilir.
Tam keyfi yerindeyken koca bir kayaya rastlar.
Ordan esen burdan eser, kaya banamısın demez!
Bildiniz, Tanrı kaya olmasına da izin verir.
Dimdik ve güçlü durmaktadır artık dünyaya karşı...
Sırtında bir acı ile uyanır....
Bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır. ..
lan tırt dedin ki "insanlar içinde yaşamak zordur susmak zordur da ondan"
konuşmamayı seçince "medeni cesaret" eksikliğinden kırk altı gün kara tahta önünde tedavi altına alındım.
"insan en tatlı geldiği yerde kendini kesmeyi bilmeli,uzun sevilmenin sırrı budur" dedin. iki saat sesimiz çıkmayınca "sen beni sevmiyosuuun" mesajı aldım.
"insan altedilmesi gereken bir şeydir" dedin, üste çıktık
misyoner pozisyonunda kırbaş kullanılamıyor anladım.
-senin arabana binmek istiyorum ey fırtına, seni dahi kırbaçlamak istiyorum hınzırlığımla-
faşiszmin babasıdır. bundan dolayı da hitler'e fikir babalığı yapmıştır. aristo mantığıyla devam edecek olursak 2. dünya savaşınında çıkış sebebidir kendileri. sokrates diyalektğine de biraz bulaşır isek soğuk savaş temelini de atmış bulunmaktadır. bunların yanında bosna-hersek deki katliamlarada azmettiricilik yapmaktakla suçlanabilir. bir diyalektik nerelere varır bunu da görmüş olduk böylece niçe sayesinde, babasına rahmet...
zamanının vaftizci yahyası gibi üstüninsanın yolunu açmaya çalışmıştır. ahlakın genel kabullerle değil bireysel seçimlerle belirlenmesi gerektiğini savunmuş ve toplumsal tüm deeğr yargıların çürümüşlüğünü eserlerinde ortaya koymuştur fakat nihilizmi karşı olduğu halde pek çok insan tarafından nihilist olarak anlaşılmaktadır.
Olumsuzluk, hal ekini bulan bilir kişi. Ümitsizliğin babası. Düşünceleriyle insanı buhranlara sokan filozof. Aslın da tümüyle gerçek bir hayatın klavuzudur o! Yani, friedrich wilhelm nietzsche...
filolojide yarmış * olması nedeniyle diğer filozoflara göre dili daha iyi kullanmış düşünür.bu yönünü en net gördüğümüz alan aforizmalarıdır.başka hiç bir filozof onun kadar çok ve onun kadar iyi aforizmalara imza atmamıştır.
ama üstinsana giden yolla ilgili birşey okuma esnasında birşeyler yemeyiniz,mideniz kalkar,kitabı salla da olan halıya olur.
bir insanın hayatını değiştirebilecek potansiyele sahip düşünür.
onu okudukça, düşündükçe ve eleştirdikçe... tıpkı öngördüğü gibi, gelecek yüzyıllardaki insanların onu anlayabildiği görülür.
kimsenin kendisini anlamadığına inanan birinin, kendini onun sözcükleriyle tanımlayabilmesi mümkün.
güçsüz kaldığını hissettiği anda, 'beni öldürmeyen acı güçlendirir...' diye mırıldana mırıldana hayata dönebilir bir insan onun sayesinde.
bazen, tam birdamlaumuta kavuşulduğunda, 'ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır.' sözü akla gelir ve boş umutların ardından çekilen işkenceye bir son verilir...
ve bir insan, hayatta her şeyi kaybettiğine inandığında... yine o girer devreye: 'kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız: önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz?'
ömrü boyunca yaşadığı ümitsizliğe rağmen, asırlar sonra genç bir yüreğe umut tohumları ekebilen adamdır o. hayranlıkla bakılır yazdıklarına.