Canavarlar ile savaşanlar, kendilerinin canavara dönüşmemesi konusunda dikkat etmelidir... cehennem'e uzun bir süre bakarsanız cehennem size geri bakar.
günümüzün düşünce dünyasına ve 19. yy'a girişle başlayan modern dünya sistemine en çok katkı sağlayan heriflerden biri kesinlikle. lise yıllarımın vazgeçilmeziydi bu herif. hemen hemen tüm kitaplarını okudum ve bana çok şeyler katmış biri. birçok eleştirdiğim noktası olsa da, bir deha olduğu su götürmez bir gerçek. kendi çağının adamı değildi, bu yüzden 100 yıl sonra birileri anlamaya başladı onu gerçekten fakat o bile kısmen. felsefesini bir kenara bırakıp, zerdüştteki edebi tutumunu ve üslubunu incelersek bile mükemmel bir şair aynı zamanda mükemmel bir edebiyatçı olduğu da görülebilir. bir gün okulumdan mezun olup gerçek bir tercüman tecrübesine sahip olduğumda en büyük hayallerimden biri, bu adamın kitaplarını çevirmek olacak. zira hep birileri çevirdi biz öyle okuduk tercüme hatalarını bilmeyerek.
dünyanın en çok okunan filozofu olsa da aynı zamanda dünyanın en çok yanlış anlaşılan şairi oldu nietzsche 100 yıldır. birileri hala bu adamı nihilist, ateist sandı yada başka etiketler yapiştırmaya çalıştı ama aslında hiçbiriydi. oturup anlayarak okumamışlar hatta hiç okumamışlar onu nihilist sanar. ateistler kendilerine malzeme çıkması için ateist diye reklamını yapar. hatta bir kitabında -yanılmıyorsam Der Antichrist- müslümanlıkla ilgili olumlu bir şey söyledi diye nietzsche sadece hrisityanlık karşıtı ve müslümanlığa sıcak bakıyor sananlar oldu.
nietzsche hem bu etiketlerin hepsiydi hem de hiçbiriydi. nietzsche tüm ideolojilere daha doğrusu -izm gibi kalıplara karşı biriydi. tüm kitaplarında her etiketlenen ideolojiyi hem savunur hem çok sert olarak da eleştirir. o -izm'leri aynı zamanda insanın kendisini yöneten şeyler olarak görür. kesinlikle ateist olmadığı gibi aynı zamanda ne hristiyan ne de başka dindendi.
"Özgür mü diyorsun kendine ? Sana hükmeden düşünceni duymak isterim, bir boyunduruktan kaçıp kurtulduğunu değil !"
hayatınız boyunca nietzsche'yi hiç okumamak, sizde çok büyük kayıplara neden olur fakat aynı zamanda çok okumak ise de sizde derin bir umutsuzluğa, gerçeklere katlanamamaya, kabullenememeye sebebiyet verir. zira her sözü insanda derin yaralar açan, düşüncelere daldıran hatta günlerce zihninizde yankılanacak etkiler bırakır.
Başkalarının ciltlerce anlatmak istediği şeyi bir cümleye sığdırmayı tutkulu bir haz olarak düşünen, insanları anlamayı ve anlatmayı kendine şiar edinmiş, zıtlıkların vücut bulmuş halidir.
ona nihilist diyenleri bir bir öldürmek istiyorum. parçalayıp bir kenara atmak istiyorum. sadece ahlaki nihilisttir. bunu o küçük aptal beynine sokması gereken kişiler bir zahmet soksunlardır.
Nietzsche 3 Ocak 1889'da, zihinsel bir çöküş yaşadı. Turin sokaklarında toplumsal kargaşa çıkardığı için, etraftaki iki polis onun yanına geldi. Gerçekte orada tam olarak ne olduğu bilinmiyor fakat Nietzsche'nin ölümünden sonra ortaya çıkan hikayeler, Nietzsche'nin, Piazza Carlo Alberto çıkışında bir atın kırbaçlanmasını görmesi üzerine, atı korumak için ona koşup boynunda sarıldığı ve sonra yere yığıldığı üzerinedir.
" kusursuz olan kadın tıpkı küçük bir günah işler gibi edebiyata yönelir: denemek amacıyla, yanından geçerken, farkına varan olup olmadığına bakınarak ve fark eden olsun diye..."
Bu adam hakkında bu denli az entry görmek incitti. Felsefik klasikler yazarıdır. Babası papaz olan, küçükken herkes oyunlar oynarken incil okuyan bir çocuktu. Ancak sonraları incildeki hataları keşfedip inançsız olan biridir. "Üst insan" adında bir tanımı vardır.
Not: yanlışım varsa düzeltin.
44 yaşında delirmiştir genel itibariyle mutlu bir filozof değildir. mutsuzlukla ilgili dedikleri doğrudur fakat mutluluk hakkında dediği her şey doğru değildir.
insan eksik, tamamlanmamış bir varlıktır, açıktır her şeye: Gerisin geri de gidebilir, sağa sola da sapabilir, yukarılara da yükselebilir. Öyleyse insanın yönünü, ereğini belirlemeli. "Hayat, hep kendini altedendir." Hayata ayak uydurmaktan, hayatla yöndeş olmaktan başka sağlam yol yoktur. insan eksiktir, ama bu eksiği kendisi giderecektir; kurtuluş kendisinden gelecektir ona; şimdiye dek kendi dışında sanarak yücelttiği varlıkların bütün görkemi, güzelliği onun olacaktır. Bir var ki insan, kendi içinde kalarak gerçekleştiremez bunu; insan varlığının yöneldiği, erek bildiği bir örnek koymak gerek onun üstüne: Üstinsan. insan, var gücünü seferber ederek bu örneğe doğru ağmasında hep kendini aşmaya çalışmalıdır. insanın erek olarak hiç bir büyüklüğü yoktur çünkü; o ancak, köprü olarak değerlidir: Üstinsana götüren köprü. Üstinsan, yalnız insanın değil, bütün yeryüzünün anlamıdır; yeryüzünde var olan her şey, Üstinsanın yaratılmasına katıldığı ölçüde haklı çıkarabilir varlığını. Üstinsandan yoksun insan, kargaşadan, yıldız doğurmamış bir karanlıktan başka bir şey değildir. Zaman gelmiştir: insan, bir an önce kargaşasını, kendine anlam veren bir düzene çevirmezse, yıldız doğurtmazsa karanlığına, yok olacaktır.
iyi nedir? insanda güç duygusunu, güç istemini, gücün kendisini yükselten herşey.
Kötü nedir? Zayıflıktan doğan herşey.
Mutluluk nedir? Gücün büyüdüğü duygusu, bir engelin aşıldığı duygusu..