inanılmayacak kadar çok kelimelerdir. öylesine çoktur ki, bazılarını türkçe sanırız, ancak fransızca öğrenmeye başlandığında anlaşılır fransızcadan geçtiği.
mesela;
pardon, mersi, restoran gibi kelimeleri saymıyorum bile; bunların yabancı kökenli olduğu zaten anlaşılıyor..
bazı kelimelerin de ingilizce'den okunuşunu değiştirerek dilimize geçtiğini sanırız; aslında o kelimeler okunuşu ile birlikte fransızca'dan geçmiştir:
mesela;
enternasyonel kelimesi ingilizce international (intırmeyşınıl) kelimesinden değil, okunuşu ile birlikte fransızca international (enternasyonel) kelimesinden dilimize geçmiştir. ya da televizyon kelimesi ingilizceden değil, fransızca'dan fransızca okunuşu ile birlikte geçmiştir.
ama bu durum garipsenmemelidir, ingilizce'de de inanılmayacak kadar çok fransızca kelime vardır; tek farkı ingilizler bu kelimelerin okunuşlarını kendi dillerine uyarlamışlardır: national (nasyonal)-> national (neyşınıl) gibi. abi bazı kelimeler vardır ki, ingilizce'ye bile fransızca okunuşu ile geçmiştir. buna en popüler örnek machine (maşin) ya da massage (masaj) verilebilir.
tüm bunların sebebi, son yüzyıla kadar dünya'daki en baskın ve popüler dilin fransızca olmasıdır.